Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2022/12441 E. 2023/4445 K. 22.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/12441
KARAR NO : 2023/4445
KARAR TARİHİ : 22.06.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Alacaklı tarafından borçlular hakkında bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile ilamsız icra takibinde borçluların icra mahkemesine başvurularında; takip konusu bononun (dava ve takip dışı) üçüncü kişi ile aralarındaki sözleşmenin teminatı olarak düzenlendiğini, alacaklının da anılan sözleşme ilişkisini bildiğini, takibe dayanak bononun lehdar hanesi boş olarak düzenlendiğini ve alacaklı tarafından sonradan doldurulduğunu, sözleşmeden kaynaklanan borcun ödendiğinin üçüncü kişi tarafından takibe dayanak senedin arka yüzüne yazıldığını ileri sürerek takibin iptalini talep ettikleri, mahkemece iddiaların ispatlanamadığından bahisle itiraz ve şikayetin reddine karar verildiği, borçlular tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; borçlular tarafından sunulan fotoğraftan takip konusu bononun lehtar kısmının boş bırakılarak düzenlendiği ve daha sonra doldurularak takibe konulduğunun, üçüncü kişi ile borçlular arasındaki yapım işleri tedarik sözleşmesinden dayanak senedin sözleşmenin teminatı amacıyla verildiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, itirazın kabulü ile takibin borçlular yönünden durdurulmasına, tazminat ve para cezası takdirine yer olmadığına karar verildiği, kararın alacaklı ve borçlular tarafından (katılma yoluyla) temyiz edildiği anlaşılmaktadır.
Takip dayanağı bononun düzenlenme tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’nun 778. maddesi göndermesi ile bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı Kanun’un 680. maddesi uyarınca açık bono düzenlenmesi mümkündür.
Borçluların takibe dayanak senedin teminat olarak verildiğine ve anlaşmaya aykırı doldurulduğuna ilişkin iddialarının, İİK’nun 169. maddesi uyarınca borca itiraz niteliğinde olup borca itirazın İİK’nın 169/a maddesi kapsamında incelenmesi gerekmektedir.
İİK’nın 169/a maddesi uyarınca; borca itiraz halinde, borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat külfeti borçlulara aittir. HGK’nın 14/03/2001 tarih, 2001/12 – 233 E. ve 20/06/2001 tarih, 2001/12 – 496 E. sayılı kararlarında da benimsendiği üzere, dayanak belgenin hangi ilişkinin teminatı olduğu yazılı belge ile kanıtlanmalıdır. Buna göre belgede, takip dayanağı senede açıkça atıf yapılması zorunlu olup, açıkça atıf yapıldığının kabulü için, senedin, vade ve tanzim tarihleriyle miktarının belirtilmesi gereklidir.
Somut olayda, takip dayanağı bononun incelenmesinde; lehtar hanesinde (alacaklı) … adının yazılı olduğu, borçlular tarafından bononun anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu iddiasının yazılı belge ile ispat edilemediği, borçlular tarafından teminat iddiası yönünden delil olarak sunulan 22/10/2019 tarihli sözleşmede takibe dayanak bonoya herhangi bir atıf bulunmadığı, sözleşmenin borçlular ile üçüncü kişi arasındaki otel projesi yapımına ilişkin düzenlemeler içerdiği, sunulan belgelerle teminat ilişkisi kurulamadığı, senedin arka yüzünde yer alan ödemeye ilişkin ifadeler dikkate alındığında da senedin teminat senedi olarak kabul edilemeyeceği, alacaklı tarafından da teminat iddiasının kabul edilmediği görülmektedir.
O halde, mahkemece itirazın reddine karar verilmesi yerinde olup, Bölge Adliye Mahkemesince, borçluların istinaf isteminin esastan reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ: Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile, … Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’nin 05/09/2022 tarihli, 2021/128 E. – 2022/1437 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nun 373/2. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, borçluların katılma yoluyla temyiz nedenlerinin bozma nedenine göre incelenmesine yer olmadığına, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 22/06/2023 gününde oy birliğiyle karar verildi.