Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2022/12386 E. 2023/4459 K. 22.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/12386
KARAR NO : 2023/4459
KARAR TARİHİ : 22.06.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
HÜKÜM/KARAR : Kabul/Kaldırma/Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 11. İcra Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde gerçekleşen zaman aşımı şikayeti nedeni ile yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin reddine karar verilmiştir.

Kararın şikayetçi borçlu ve alacaklı vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince şikayetçi borçlu vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına, şikayetin kabulü ile icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı alacaklılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. ŞİKAYET
Şikayetçi borçlu vekili şikayet dilekçesinde, takibin zamanaşımına uğradığını, davalı tarafın icra emrinin tebliğinden sonraki tarihlerde iki defa dosyanın yenilenmesi talebinde bulunduğunu, Yargıtay’ın istikrarlı uygulamasına göre yenileme taleplerinin tek başlarına takibin devamını sağlayıcı, dosyayı içinde bulunduğu durumdan daha ileri aşamaya taşıyıcı işlemler olmadığından işlemekte olan zamanaşımını kesmediğini, ilamlı icra takibinde icra emrinin tebliğinden sonraki bir dönemde ilamın zamanaşımına uğramış olduğu iddiasının her zaman ileri sürülebileceğini belirterek, öncelikle takibin tedbiren durdurulmasına, davanın kabulüne, icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı alacaklılar vekili cevap dilekçesinde, davacı tarafın defalarca borç ikrarında bulunduğunu, böylelikle zamanaşımı definden zımnen feragat ettiğini, müvekkili ile aralarındaki whatshapp görüşmelerinde takip konusu alacağın ödenmesi için sulh görüşmeleri yapıldığını, banka hesapları istendiğini ve bildirildiğini, ayrıca İcra Müdürlüğüne borçlu vekilinin 09.02.2022 tarihli talebi ile … 1. İcra Hukuk Mahkemesinin kararına istinaden borç hesaplanması talebinde bulunulduğunu, zamanaşımı dolduktan sonra borçlunun borç ikrarının zamanaşımı definden zımnen feragat olduğunun kabul edildiğini, ayrıca davacının … 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 2009/1783 E. 2010/913 K. Sayılı dosyasıyla işlemiş faiz miktarına itiraz ettiğini, mahkemenin kararının 15.10.2010 tarihinde kesinleştiğini, mükerrer takip iddiasıyla … 10. İcra Hukuk Mahkemesinin 2010/1002 E.-2010/1024 K. Sayılı dosyasıyla dava açtığını, kararın Yargıtay incelemesinden geçerek 25.03.2012 tarihinde kesinleştiğini, bu tarihten itibaren 10 yıllık sürenin dolmadığını, Seferihisar Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/1 E.-2011/39 K. Sayılı dosyasıyla menfi tespit davası açtığını, kararın 31.05.2011 tarihinde kesinleştiğini, yine kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca 2 adet bağımsız bölümün tescili için Seferihisar Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/182 E. 2013/17 K. Sayılı dosyasıyla tapu iptal ve tescil davası açtığını, 29.01.2013 tarihli karar ile tescil davasının kabulüne karar verildiğini, bu dosyada da icra takibine ilişkin alacak iddiasını ve takas defini ileri sürdüklerini, bu kararın Yargıtay incelemesinden geçerek 01.04.2021 tarihinde kesinleştiğini, zamanaşımının herbir taraf işlemi ve hakim kararı ile kesildiğini, en son kesinleşme ile yeniden başladığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile takip konusu alacağa yönelik, … 1.İcra Hukuk Mahkemesinin 2009/783 E.-2010/913 K. Sayılı dosyası ile işlemiş faiz miktarına itiraz edildiği ve Mahkeme kararının 15.10.2010 tarihinde kesinleştiği, yine takibin mükerrer olduğundan bahisle 14.09.2010 tarihinde takibin iptali istemli … 10 İcra Hukuk Mahkemesinin 2010/1002 E.- 2010/1024 K. Sayılı davasının açıldığı, bu kararın 25.03.2012 tarihinde kesinleştiği, her iki dava ve takip konusu ilamdaki alacağın bir kısmından borçlu olmadıklarına ilişkin 31.12.2010 tarihinde Seferihisar Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/1-E.-2011/39 K. Sayılı Menfi Tespit davası açıldığı ve davanın 30.03.2011 tarihinde kesinleştiği, belirtilen davaların zamanaşımını kestiği ve böylece 10 yıllık zamanaşımının dolmadığı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayetçi borçlu ve alacaklılar vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Şikayetçi borçlu vekilince, zamanaşımının kesilmesi için alacaklının icra dosyasının devamını sağlayıcı nitelikte işlemde bulunması ve takibi işlemsiz bırakmaması gerektiğini, ilamlı icra takibinde işleyen zamanaşımı süresinin başkaca davaların olmasının kesmeyeceğini, bu davalardan hiçbirinde de ilamlı icra takibi hakkında herhangi bir tedbir kararı da verilmediğini, İlk Derece Mahkemesinin kararına gerekçe yaptığı üç adet davada verilen kararların kesinleşmesinin üzerinden de on seneden fazla süre geçtiğini, bu davaların ilamlı takipte zamanaşımını kesmiş olsa dahi, kararların kesinleşmesinin üzerinden on seneden fazla süre geçtiği için ilamlı takibin tekrar zamanaşımına uğradığını, İlk Derece Mahkemesinin … 10. İcra Hukuk Mahkemesinin 2010/1002 E.–2010/1024 K. sayılı davanın 25.03.2012 tarihinde kesinleştiğini söylediğini, kararın taraflarca temyiz edilmediğini, bu sebeple 11.02.2012 tarihinde kesinleştiğini, on yıllık zamanaşımı süresinin 11.02.2022 tarihinde dolduğunu, Seferihisar Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/1 E.-2011/39 K. sayılı davasının 30.03.2011 tarihinde kesinleştiğini, tarihin hatalı olduğunu, 15 günlük temyiz süresinin 28.05.2011 tarihinde dolduğunu, bu kararın 29.05.2011 tarihinde kesinleştiğini, on senelik zamanaşımı süresinin 29.05.2021 tarihinde dolduğunu, sulh görüşmeleri sırasında yapılan ikrarın tarafları bağlamayacağını belirterek, kararın kaldırılmasına, icranın geri bırakılmasına karar verilmesi talep edilmiştir.

Davalı alacaklılar vekilince, şikayetin reddi kararından sonra mahkemece 09.05.2022 tarihinde verilen tedbir kararına itiraz ettiklerini, mahkemece 09.05.2022 tarihinde, UYAP sisteminde “dosya isteme yazısı” sekmesi adı altında içeriğinde “…Mahkememiz kararına karşı niteliği itibariyle icranın geri bırakılması kararı verilemeyeceğinden, talebin reddine karar verilmiştir…” şeklinde bir kısa karar verildiğini, ancak mahkemece bu kez davacının 06.05.2022 tarihli bir başka dilekçesinden bahisle (bu dilekçe UYAP sisteminde 13.05.2022 tarihli talep evrakı olarak görülmektedir) takip dosyası alacağının tüm ferileriyle birlikte … 24. İcra Müdürlüğünün 2022/5556 Esas sayılı icra dosyasına yatırılması halinde ve yatırılan bedelin davanın neticelenip kesinleşinceye kadar alacaklıya ödenmemek üzere tedbir talebinin kabulüne karar verilmiştir…” şeklinde ilk kararı ile çelişkili bir kısa karar verdiğini, davacı borçlunun icra dosyasına mahkemenin tedbir kararında bahsettiği parayı yatırmamasına rağmen icra müdürlüğünün tedbir kararını 09.05.2022 tarihinde verdiği karar ile “…paranın alacaklıya sehven ödenmemesi için takibin durdurulması…”şeklinde uyguladığını, itiraz dilekçesinde de belirttikleri gibi, İlk Derece Mahkemesinin İİK’nın 33. maddesini uygulama işlemlerinin yasanın açık hükümlerine aykırı olduğunu belirterek tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile somut olayda takip dayanağı 13.10.2009 karar tarihli ilamın kesinleşmeden takibe konulabilecek ilamlardan olduğu, icra takibinin 13.11.2009 tarihinde başlatıldığı, borçluya icra emrinin tebliği ile 08.12.2009 tarihinde kesildiği, alacaklı vekilinin 06.05.2016 ve 07.02.2022 tarihlerinde dosyanın yenilenmesini talep ettiği, ancak başlı başına yenileme talebinin zaman aşımını kesmediği, alacaklı tarafça zamanaşımı süresi içinde icra dosyasından takibin devamını sağlayan başka işlem yapılmadığının anlaşıldığı, İlk Derece Mahkemesinin kararına esas aldığı Seferihisar Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/1 Esas, 2011/39 Karar sayılı kararının kesinleşme tarihi olan 31.05.2011 tarihi dikkate alındığında, 10 yıllık zaman aşımı süresinin dava tarihi itibariyle dolduğunun anlaşıldığı yine, İlk Derecenin kararına esas aldığı … 10. İTM’nin 2010/1002 Esas 2010/1024 Karar sayılı dosyasından verilen kararın icra mahkemesi kararı olması nedeniyle niteliği itibariyle zaman aşımını kesici bir etkisinin olmadığı, ancak, mahkemece 26.10.2010 tarihli kararla takibin iptaline karar verildiği, icra mahkemesi kararlarının infazı için kesinleşmesi gerekmediğinden, iptal kararının niteliği itibariyle takibin bu kararla birlikte durduğu, bu durma tarihine kadar ilk zaman aşımının kesildiği icra emri tebliği tarihinden itibaren 10 ay 18 gün geçtiği, kararın Yargıtay 12. HD’ce bozularak yeniden yapılan yargılamada 01.02.2012 tarihli karar ile şikayetin reddine karar verildiği, bu tarihten itibaren geriye kalan zaman aşımı süresi olan 9 yıl 1 ay 12 gün eklendiğinde zaman aşımının 13.03.2021 tarihinde dolduğunun anlaşıldığı, ancak 25.03.2020 tarihinde kabul edilerek 26.03.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 7226 sayılı Kanun’un Geçici 1. maddesi ile…. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu ile takip hukukuna ilişkin diğer kanunlarda belirlenen süreler ve bu kapsamda hâkim veya icra ve iflas daireleri tarafından tayin edilen süreler; nafaka alacaklarına ilişkin icra takipleri hariç olmak üzere tüm icra ve iflas takipleri, taraf ve takip işlemleri, yeni icra ve iflas takip taleplerinin alınması, ihtiyati haciz kararlarının icra ve infazına ilişkin işlemler 22.3/.020 (bu tarih dâhil) tarihinden, itibaren 30.4.2020 (bu tarih dâhil) tarihine kadar duracağını, Bu süreler, durma süresinin sona erdiği günü takip eden günden itibaren işlemeye başlayacağını, durma süresinin başladığı tarih itibarıyla, bitimine on beş gün ve daha az kalmış olan süreler, durma süresinin sona erdiği günü takip eden günden başlamak üzere on beş gün uzamış sayılacağını, bu Kanun’la belirtilen süreler 30.04.2020 tarihine kadar durdurulmuş olup, 30.04.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 2480 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı’na göre de, 7226 sayılı Kanun’un geçici 1. maddesinin 1. fıkrasında düzenlenen durma süresi 01.05.2020 (bu tarih dâhil) tarihinden 15.06.2020 (bu tarih dâhil) tarihine kadar uzatıldığını, bu açıklamalar ve yasal düzenlemeler doğrultusunda, durma süreleri arasında geçen 86 gün boyunca zamanaşımı sürelerinin işlemediğini, 86 günlük durma süresinin eklenmesi ile takibe konu alacağın zaman aşımına uğrayacağı tarihin 11.06.2021 tarihi olduğu, davanın ise 25.02.2022 tarihinde açılması nedeniyle takibin zamanaşımına uğradığı kanaatine varıldığı gerekçesi ile şikayetçinin istinafının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir.

İcra hukuk mahkemelerinin, tedbir talebi hakkında verdiği ara kararları ve tedbire itiraz hakkında verdiği ara kararları, HMK’nın 389 ve devamı maddeleri kapsamında olmayıp, İcra ve İflas Kanununda özel olarak düzenlenmiş, takip hukukuna özgü kararlar olduğu, bu nedenle, icra mahkemesinin takip hukukuna yönelik olarak tehiri icra kararı alabilmek için yatırılan teminatın alacaklıya ödenmemesine yönelik verdiği 09.05.2022 tarihli tedbir kararı ile bu karara karşı itirazın reddine ilişkin 17.05.2022 tarihli karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulamayacağı gerekçesi ile davalının istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı alacaklılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı alacaklılar vekilince, Seferihisar Asliye Hukuk Mahkemesinde açtığı takas mahsup talepli dava açtığını bu davanın zamanaşımını kestiğini, davacının süresi içinde istinaf harcını yatırmadığını belirterek cevap dilekçesi ve istinaf dilekçesi içeriğindeki iddialarını tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ilamlı icra takibinde takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde gerçekleşen zaman aşımı şikayetine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 71/son, 33/a, TBK’nın 156/2 , 157. maddeleri

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup alacaklılar vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 sayılı Kanunun ile değişik İİK’nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nın 370. maddeleri uyarınca ONANMASINA,

Alınması gereken 179,90 TL temyiz harcından evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.