Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2022/12255 E. 2023/4331 K. 19.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/12255
KARAR NO : 2023/4331
KARAR TARİHİ : 19.06.2023

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1462 E., 2022/1502 K.
HÜKÜM/KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 4. İcra Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/104 E., 2022/341 K.

Taraflar arasındaki ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takipte yetki, borca, işlemiş faize, faiz oranına itiraz ile mükerrerlik şikayetinden dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacının yetki itirazının reddine, davacının mükerrer takibe ilişkin şikayetinin reddine, takibin iptali talebinin reddine, davacının şikayetinin kabulü ile Kayseri Gayrimenkul Satış İcra Müdürlüğü’nün 2021/235 Esas sayılı dosyasından düzenlenen icra emrinin iptaline, icra emri iptal edildiğinden diğer şikayetler ile ilgili karar verilmesine yer olmadığın, karar verilmiştir.

Kararın davalı-alacaklı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-alacaklı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı-kredi borçlusu dava dilekçesinde; ipoteğe konu taşınmazların bulunduğu il olan Sivas İcra Müdürlüğü’nün dosya için yetkili daire olduğunu, yetki yönünden itiraz ettiklerini, müvekkiline gönderilen ilgili takipte ipoteğin üst sınır ipoteği olduğunu, kayıtsız ve şartsız borç ikrarı içermediğinden icra emrinin değil, ödeme emrinin gönderilmesinin gerektiğini, bu sebeple takibin iptalinin gerektiğini, takipte istenen toplam alacak miktarının takibe konu limit ipoteklerinin toplam tutarını aştığını, takip tutarını kabul etmek anlamına gelmemekle birlikte, tüm taşınmazların ipotekli takibe konu yapılmasını YHGK kararları gereği hukuka uygunluk teşkil etmediğini, ipotek veren 3. kişilerin icra emrinde gösterilmekle birlikte icra emrinde borçlu olarak gösterilmediğini, müvekkillerinin muaccel bir borcunun bulunmadığını, ayrıca Sivas İcra Müdürlüğü’nün 2021/7976 Esas ve Sivas İcra Müdürlüğü’nün 2021/ 7718 Esas sayılı dosyaları ile yaklaşık aynı tutar üzerinden ilamsız ve kambiyo senetlerine özgü takibe geçilmiş olmakla söz konusu takiplere de tekerrürlük sebebi ile itirazlarını yaptıklarını, hesap kat ihtarı ve hesap özetinin tebliğ edilmediğini, her iki tarafın tacir olması nedeniyle uygulanması gereken oranın %42 değil, %10,50 olması gerektiğini belirterek yetkiye, borca, işlemiş faize, faiz oranına ve fer’ilerine itirazlarıyla ödeme emrinin iptaline ve takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı-alacaklı vekili cevap dilekçesinde; davacı aleyhine başlatılan takibin ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip niteliğinde olduğunu, bu nedenle müvekkilinin her icra dairesinde takip yapabileceğini, müvekkili bankanın icra takibinden önce, tüm borçluların kredi sözleşmesindeki adreslerine Beşiktaş 17. Noterliği’nin 16.02.2021 tarih, 21361 yevmiye nolu hesap ekstresine müstenit usulüne uygun hesap kat ihtarnamesi ve hesap özetlerini gönderdiğini ve ihtarın borçlulara tebliğ edildiğini, takip talebindeki tutarın ipotek limitini aşmadığını, söz konusu takiplerin mükerrer olmadığı gibi açılış tarihi itibari ile iş bu takipten sonra açıldığından iş bu dosya bakımından hiç bir mükerrerlik iddiasında bulunulmasının mümkün olmadığını, faiz oranında da hiç bir hukuka aykırılık bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı vekili dilekçesinde takibin başlatılmasında yetkili İcra Dairesinin Sivas olduğunu beyan etmişse de yetki itirazına konu icra takibi, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibi olup, İİK’nın 34. maddesi gereği ilamların icrası her İcra Dairesinden istenebileceğinden davacının yetki itirazının yerinde görülmediğini, davacı vekilinin dilekçesinde mükerrer takip başlatıldığını beyan ettiği görülmekle, Kayseri Gayrimenkul Satış İcra Müdürlüğü’nün 2021/235 Esas sayılı dosyasın takibin 23.03.2021 tarihinde saat:14:16’da başlatıldığı, mükerrerlik iddiasına dayanak dosyalardan, Sivas İcra Müdürlüğü’nün 2021/7718 Esas sayılı dosyasında takibin 23.03.2021 tarihinde saat:15:56’da başlatıldığı, Sivas İcra Müdürlüğü’nün 2021/7976 Esas sayılı dosyasında takibin 26.03.2021 tarihinde başlatıldığı görülmekle ilk başlatılan takip olan Kayseri Gayrimenkul Satış İcra Müdürlüğü’nün 2021/235 Esas sayılı dosyasında, davacı mükerrerlik şikayetinde bulunulamayacağından mükerrerlik şikayetinin yerinde görülmediği, davacı vekilinin ipotek maliklerinin borçlu olarak gösterilmediğini, bu nedenle takibin iptalini talep ettiği anlaşılmışsa da takip talebi ve icra emrinde ipotek maliklerinin gösterildiği ve taraflarına icra emrinin tebliğ edildiği anlaşıldığından takibin iptali talebinin yerinde olmadığı, somut olayda, ipoteğin, üst sınır ipoteği olduğu, Beşiktaş 17. Noterliği’nden çıkarılan ihtarın borçlu …’nin ….., Mah. İbni ….. Cad. No:1/A …../Sivas” adresine “işyerinde yetkili …imzasına tebliğ edildi.” şerhi verilerek 19.02.2021 tarihinde tebliğ edildiği, Sivas Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtlarına göre tebliğ tarihi itibariyle şirket yetkilisinin, …olduğu görülmekle şirket adına tebliğ yapılan kişinin, şirket çalışanı olup olmadığı, şirket yetkilisinden sonra gelen kişi olup olmadığı araştırılmadan tebliğin gerçekleştirildiği anlaşılmakla yapılan tebligatın, Tebligat Kanunu’nun 12. ve 13. maddeleri gereğince yönetmeliğin 21. maddesine aykırı şekilde gerçekleştirildiği anlaşıldığından davalı alacaklının borçlulara karşı ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip yapamayacağı gerekçesiyle davacının yetki itirazının reddine, davacının mükerrer takibe ilişkin şikayetinin reddine, takibin iptali talebinin reddine, davacının şikayetinin kabulü ile Kayseri Gayrimenkul Satış İcra Müdürlüğü’nün 2021/235 Esas sayılı dosyasından düzenlenen icra emrinin iptaline, icra emri iptal edildiğinden diğer şikayetler ile ilgili karar verilmesine yer olmadığın, karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-alacaklı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı-alacaklı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İİK’nın 68/b maddesinde, kredi sözleşmesindeki ya da ipotek akit tablosundaki adrese ihtar gönderilmesi yeterli olup, adres değişikliği bildirilmediği sürece ihtarın bu adrese ulaştığı tarihin tebliğ tarihi sayılacağının düzenlendiğini, diğer yandan tebliğ mazbatasında …’ın şirket yetkilisi sıfatıyla değil, yetkili sıfatıyla ilgili ihtarnameyi tebliğ aldığını, bu nedenle tebligatı alan kişinin şirket yetkilisi olmadığından bahisle tebligatın usulsüz olduğu yönünde yapılan değerlendirme isabetsiz olup, mahkemece araştırılması gereken hususun bu kişinin evrak almaya yetkili olup olmadığı ve/veya ticaret sicil ve/veya SGK kayıtlarından şirketle bağının bulunup bulunmadığı, şirket çalışanı olup olmadığı hususunun araştırılması olup, şirket adına tebligatı yetkili sıfatıyla tebliğ alan …’ın şirket yetkilisi …adına gönderilen kat ihtarını tebligatını da yeğeni sıfatıyla aldığı, dolayısıyla iş bu kişinin şirket yetkilisinin yeğeni olduğunun da tatbik edilmiş olduğu ve borçluların kat ihtarından haberdar olduğunun açık olduğunu belirterek mahkeme kararının kaldırılmasına, şikayetin reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; mahkemece hesap kat ihtarına ilişkin Beşiktaş 17. Noterliğince 16.02.2021 tarih ve 21365 yevmiye numaralı ihtarnamenin ve ekindeki bir adet hesap ekstresinin davacı borçlu Orhan İnş. Tic. ve San. Ltd. Şti’ne tebliğe çıkartıldığı, aynı zamanda Kredi Sözleşmesindeki adresi olan “…Mah. ….., Cad. No:1/a …./Sivas” adresine çıkarılan tebligatın iş yerinde yetkili …imzasına 19.02.2021 tarihinde yapılan tebliğin, mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, dosya arasına alınan Sivas Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtları gereğince tebliğ tarihi itibariyle şirket yetkilisinin …olduğu ve tebligatın yapıldığı …’ın şirket çalışanı olup olmadığı, şirket yetkilisinden sonra gelen kişi olup olmadığı araştırılmaksızın TK’nın 12. ve 13. maddeleri ile Yönetmeliğin 21. maddesine aykırı şekilde yapıldığı görülmekle İİK’nın 150/ı maddesine aykırılık sebebiyle icra emrinin iptaline karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, davalı alacaklı vekilinin tebliğin yapıldığı …’ın evrak almaya yetkili olup olmadığının araştırılmadığı iddiasının ise tebliğ mazbatasında tevziat saatinde şirket yetkilisinin nerede olduğunun da tevsik edilmediği görüldüğünden tebliğin usulsüz olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-alacaklı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı-alacaklı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesini tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takipte yetki, borca, işlemiş faize, faiz oranına itiraz ile mükerrerlik şikayetine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, İİK’nın 16., 34., 150/ı maddeleri, Tebligat Kanunu’nun 12. ve 13. maddeleri ile Tebligat Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliği’nin 21. maddesi.

3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davalı-alacaklı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Temyiz eden harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.