Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2022/12225 E. 2023/4328 K. 19.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/12225
KARAR NO : 2023/4328
KARAR TARİHİ : 19.06.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
HÜKÜM/KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Salihli İcra Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki şikayetten dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile dava konusu davacı adına kayıtlı “Manisa ili, Salihli ilçesi, Mithatpaşa Mahallesi, 219 ada, 20 parsel sayılı” taşınmaz üzerine Salihli 1. İcra Müdürlüğü’nün 2014/4821 Esas sayılı dosyasından tesis edilen hacizlerin kaldırılmasına, bu taşınmaz yönünden dosyada yapılan işlemlerin iptaline, karar verilmiştir.

Kararın davalı-alacaklı banka vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-alacaklı banka vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Şikayetçi-3. Kişi vekili dava dilekçesinde; Salihli 1. İcra Müdürlüğü’nün 2014/4821 Esas sayılı doyasında borçlunun müteveffa …, alacaklının Halk Bankası olduğu, borcun tahsili için Halk Bankası’nın müteveffa borçlu ile borçlu … aleyhine tasarrufun iptali davası açtığını, 03.09.2020 tarihinde taşınmazın müvekkili adına tescil edildiği, müvekkilinin maliki olduğu tapu kaydı ile aşikar olan taşınmazın üzerine 30.11.2020 tarih ve 23826 yevmiye numarası ile haciz şerhi işlendiğini, akabinde satış işlemleri için müvekkilinin taşınmazında keşif yapılarak kıymet takdiri yapıldığını, zira müvekkilinin taşınmazı satın aldığı zaman borçlulara karşı iptal davası açıldığından bihaber olduğunu, tapu kaydına da müvekkilinin taşınmazı şerhlerinden ari olarak davanın devam ettiği sürede satın almış olduğunu ve ilgili tasarrufun iptali davasında müvekkilinin taraf olmadığını belirterek taşınmaz üzerindeki haczin ve buna bağlı olarak yapılan diğer icra işlemlerinin iptalini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı-alacaklı banka vekili cevap dilekçesinde; davaya konu taşınmazı borçlu …’ın 25.03.2014 tarihinde …’e sattığını, 13.04.2015 tarihinde ihtiyati haciz talebi ile tasarrufun iptali davası açtıklarını, davanın kabul edildiğini, 25.08.2020 tarihinde İcra Müdürlüğünden bu hususun tapuya şerh edilmesini istediklerini ancak herhangi bir işlem yapılmadığını, 03.09.2020 tarihinde taşınmazın davacıya devredildiğini, mahkeme kararının mahkeme tarafından tebliğ geç çıkarılması nedeniyle taşınmazın 3. kişiye satışının önüne geçilemediğini, bu talepler sonucunda makul süreler içinde işlemlerin yapılmamış olmasının kabahatinin alacaklı tarafa yüklenemeyeceğini, yerin nizalı olduğunu davacının bilmemesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, mahkemeden davacı ile borçlunun akrabalık ilişkisi ve eski yeni iş ortaklığı ilişkisinin araştırılmasını talep ettiğini belirterek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; şikayete konu “Manisa ili, Salihli ilçesi, Mithatpaşa Mahallesi, 219 ada, 20 parsel sayılı” taşınmaza şikayetçi 3. kişiye intikal etmeden önce herhangi bir tedbir veya satışa arz şerhi konulmadığı, tasarrufun iptali davasının tapu kaydına işlenmediği, şikayetçi 3. kişinin 03.09.2020 tarihinde mahcuz taşınmazı ari olarak iktisap ettiği, daha sonra alacaklı vekilinin 06.11.2020 tarihli talebi üzerine satış şerhinin işlendiği, ancak bu tarihte taşınmazın maliki şikayetçi 3. kişi olduğundan tasarrufun iptali davasına dayanılarak davada taraf olmayan ve hakkında hüküm tesis edilmeyen kişiye ait taşınmazın satışının artık mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile dava konusu davacı adına kayıtlı “Manisa ili, Salihli ilçesi, Mithatpaşa Mahallesi, 219 ada, 20 parsel sayılı” taşınmaz üzerine Salihli 1. İcra Müdürlüğü’nün 2014/4821 Esas sayılı dosyasından tesis edilen hacizlerin kaldırılmasına, bu taşınmaz yönünden dosyada yapılan işlemlerin iptaline, karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-alacaklı banka vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı-alacaklı banka vekili istinaf dilekçesinde özetle; cevap dilekçesini tekrarla, mahkemece 15.06.2021 tarihli ara karardan yokluklarında dönülmesinin lehlerine usuli müktesap hak doğurduğundan hukuka aykırı olduğunu, davacının iyi niyetli olmadığını, yapılan işlemin muvazaalı olabileceği, bu husustaki itirazlarının mahkemece değerlendirilmediğini belirterek mahkeme kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; somut olayda, takipte borçlu sıfatı bulunmayan davacının haciz tarihinde taşınmazın maliki olduğu, tasarrufun iptali davasının tarafı olmadığı, dolayısıyla anılan davada davacı yönünden verilmiş bir kararın bulunmadığı sabit olup, ayrıca taşınmazın tapu kaydında davacının iktisabından önce konulmuş bir ihtiyati haciz, ihtiyati tedbir veya haciz de bulunmadığı, davacı, taşınmazı tasarrufun iptali kararına istinaden konulan hacizle yükümlü olarak devralmadığına göre, davacıya karşı hüküm ifade etmeyen tasarrufun iptali kararına istinaden kayden maliki olduğu taşınmaza adı geçenin iktisap tarihinden sonra haciz işlemi uygulanmasının mümkün olmadığı, bu durumda tasarrufun iptali kararı davacı yönünden sonuç doğurmayacağından, mülkiyeti davacıya ait olan taşınmaza haciz konulamayacak olmakla konulan haczin kaldırılmasına dair mahkeme kararının yerinde olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-alacaklı banka vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı-alacaklı banka vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesini tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taşınmazı haciz tarihinden sonra devralan 3. kişinin haczin kaldırılması ve taşınmaza yapılan işlemlerin iptali istemine ilişkin şikayettir.

2. İlgili Hukuk
İİK’nın 91. ve 283/1 maddeleri ile Türk Medeni Kanunu’nun 1010. maddesi.

3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 07.04.2004 tarih ve 2004/12-210 E.-2004/208 K. sayılı kararında da açıklandığı üzere, taşınmazın borçlunun borcu nedeniyle haczedilebilmesi için haciz tarihinde borçlu adına kayıtlı olması zorunludur. Takipte borçlu sıfatı bulunmayan üçüncü kişinin, mülkiyeti kendisine ait taşınmaza konan haczin kaldırılmasını icra mahkemesinden şikayet yolu ile isteme hakkı vardır.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davalı-alacaklı banka vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Temyiz eden harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.