Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2022/12112 E. 2023/4121 K. 08.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/12112
KARAR NO : 2023/4121
KARAR TARİHİ : 08.06.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
HÜKÜM/KARAR : Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bayramiç İcra Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde gerçekleşen zaman aşımı şikayetinden dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin kabulü ile icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir.

Kararın davalı alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Borçlu avalist şikayet dilekçesinde; davalı alacaklı lehdar tarafından başlatılan bonoya dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla ilamsız takipte, takibe dayanak bononun 3 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğunu, davalı alacaklı tarafından 25.02.2003 tarihinde 103 davetiyesi gönderilmesinin talep edildiğini, akabinde takipsiz bırakılması nedeniyle takip dosyasının, 19.08.2004 tarihinde, işlemden kaldırıldığını, bu tarihten sonra davalı alacaklının 24.06.2013 tarihli yenileme talebine kadar takibin zaman aşımına uğradığını ileri sürerek icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı alacaklı cevap dilekçesinde; takibe dayanak bononun vadesinin 03.08.2001 olduğunu, takibin 20.08.2001 tarihinde başlatıldığını, şikayetçi borçlu tarafından Bayramiç İcra Tetkik Merciinin 2001/36 E. sayılı dosyasında 03.09.2001 tarihinde dava açıldığını, yapılan yargılama sonucunda verilen kararın 14.02.2005 tarihinde kesinleştiğini, yine şikayetçi borçlu tarafından Bayramiç Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2003/169 E. sayılı dosyasında 04.08.2003 tarihinde menfi tespit davası açıldığını, yapılan yargılama sonucunda verilen kararın 2007 yılında kesinleştiğini, anılan dava tarihleri ile kararların kesinleşme tarihleri arasında zaman aşımı süresinin işlemediğini, yine şikayetçi borçlu tarafından Bayramiç İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2018/13 E. sayılı dosyasında 02.08.2018 tarihinde dava açıldığını, yapılan yargılama sonucunda verilen kararın 08.09.2020 tarihinde kesinleştiğini, bu süre zarfında da dosyanın 2 kez yenilendiğini ve sair işlemler yapıldığını, şikayetçi borçlu tarafından 10.09.2019 tarihinde vekilinin hesabına 53.000 TL yatırdığını, bu suretle borç kabul edildiğinden zaman aşımı definde bulunulamayacağını savunarak davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; takibin 20.08.2001 tarihinde başlatıldığı, ödeme emrinin 28.08.2001 tarihinde şikayetçi borçluya tebliğ edildiği, 11.01.2002 tarihinde haciz talebinde bulunduktan sonra 25.02.2003 tarihinde İİK’nın 103. maddesi uyarınca davetiye çıkarılmasının talep edildiği, ardından 18.08.2004 tarihinde 1 yıllık süre geçmiş olduğundan dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği, 22.09.2003 tarihinde şikayetçi borçlu ve diğer borçlular tarafından alacaklının davalı olarak yer aldığı, kesin hükme konu olacak nitelikte menfi tespit davasının açıldığı, davalı alacaklının 29.01.2004 tarihli cevap dilekçesi ile davaya itirazlarını sunduğu, bu suretle zaman aşımı süresinin kesildiği, bu nedenle Bayramiç Asliye Hukuk Mahkemesi’nin menfi tespit dosyasının zamanaşımı şikayetinin incelenmesinde dikkate alınması gerektiği, mahkemece verilen kararın temyiz incelemesi neticesine bozulmasına karar verildiği, mahkemenin 2006/88 E. – 2007/26 K. sayılı kararın Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin 2007/9311 E. – 2007/14511 K. sayılı kararı ile onanmasına karar verildiği, kararın Yargıtay ilamının tebliğinden sonra, 17.01.2008 tarihinde kesinleştiği, dolayısıyla dava tarihi ile 17.01.2008 tarihleri arasında zamanaşımı kesilmiş ise de kesinleşme tarihinden sonra, 24.06.2013 tarihine kadar takip dosyasında işlem yapılmadığı, 17.01.2008 ile 24.06.2013 tarihleri arasında üç yıllık zamanaşımı süresinin dolmuş olduğu, şikayetçi borçlunun yaptığı kısmi ödemenin sonuca etkili olmamakla birlikte bakiye miktar için zamanaşımını ileri sürmesine bir engel bulunmadığı gerekçesi ile şikayetin kabulü ile zaman aşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı alacaklı istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı alacaklı istinaf dilekçesinde; takibe dayanak bononun vadesinin 03.08.2001 olduğunu, takibin 20.08.2001 tarihinde başlatıldığını, şikayetçi borçlu tarafından Bayramiç İcra Tetkik Merciinin 2001/36 E. sayılı dosyasında 03.09.2001 tarihinde dava açıldığını, yapılan yargılama sonucunda verilen kararın 14.02.2005 tarihinde kesinleştiğini, yine şikayetçi borçlu tarafından Bayramiç Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2003/169 E. sayılı dosyasında 04.08.2003 tarihinde menfi tespit davası açıldığını, yapılan yargılama sonucunda verilen kararın 2007 yılında kesinleştiğini, anılan dava tarihleri ile kararların kesinleşme tarihleri arasında zaman aşımı süresinin işlemediğini, yine şikayetçi borçlu tarafından Bayramiç İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2018/13 E. sayılı dosyasında 02.08.2018 tarihinde dava açıldığını, yapılan yargılama sonucunda verilen kararın 08.09.2020 tarihinde kesinleştiğini, bu süre zarfında da dosyanın 2 kez yenilendiğini ve sair işlemler yapıldığını, şikayetçi borçlu tarafından 10.09.2019 tarihinde vekilinin hesabına 53.000 TL yatırdığını, bu suretle borç kabul edildiğinden zaman aşımı definde bulunulamayacağını ileri sürerek mahkeme kararının kaldırılması ile şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; şikayetçi borçlu ve diğer borçlular hakkında bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçlulara tebliğ edildiği, takibin kesinleştiği, İİK’nın 71/2. maddesi gereğince borçlunun takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürmesi halinde aynı Kanun’un 33/a maddesi hükmünün kıyasen uygulanacağı, Hukuk Genel Kurulu’nun 04.11.1988 tarih ve 1998/763 -797 sayılı kararında da belirtildiği üzere borçlunun bu konudaki isteminin süreye tabi bulunmadığı, takibe konu bononun tanzim tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6762 Sayılı TTK’nın 661. maddesine göre uygulanacak zamanaşımı süresinin üç yıl olduğu, TTK’nın 662. maddesinde zamanaşımını kesen sebeplerin “dava açılması, takip talebinde bulunulması, davanın ihbar edilmesi veya alacağın iflas masasına bildirilmesi” şeklinde sınırlı olarak sayıldığı, yine aynı kanunun 663/2. maddesi gereğince zamanaşımı kesilince son işlem tarihinden itibaren müddeti aynı olan yeni bir zamanaşımı süresinin işlemeye başlayacağı, alacaklının, takibin devamını sağlayıcı nitelikteki her takip işlemi ile zamanaşımı kesileceği ve yeni bir sürenin işlemeye başlayacağı, somut olayda, şikayetçi borçlu yönünden menfi tespit ilamının kesinleştiği 17.01.2008 tarihi ile davalı alacaklı tarafından usulüne uygun olarak haciz talep edilen 25.06.2013 tarihi arasında zaman aşımını kesecek nitelikte işlem yapılmadığı, şikayetçi borçlu yönünden zamanaşımının gerçekleştiği, sonuca etkili olmamakla birlikte bakiye miktar için zamanaşımının ileri sürülmesine bir engel bulunmadığı gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı alacaklı temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı alacaklı temyiz dilekçesinde; takibe dayanak bononun vadesinin 03.08.2001 olduğunu, takibin 20.08.2001 tarihinde başlatıldığını, şikayetçi borçlu tarafından Bayramiç İcra Tetkik Merciinin 2001/36 E. sayılı dosyasında 03.09.2001 tarihinde dava açıldığını, yapılan yargılama sonucunda verilen kararın 14/02/2005 tarihinde kesinleştiğini, yine şikayetçi borçlu tarafından Bayramiç Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2003/169 E. sayılı dosyasında 04.08.2003 tarihinde menfi tespit davası açıldığını, yapılan yargılama sonucunda verilen kararın 2007 yılında kesinleştiğini, anılan dava tarihleri ile kararların kesinleşme tarihleri arasında zaman aşımı süresinin işlemediğini, yine şikayetçi borçlu tarafından Bayramiç İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2018/13 E. sayılı dosyasında 02.08.2018 tarihinde dava açıldığını, yapılan yargılama sonucunda verilen kararın 08.09.2020 tarihinde kesinleştiğini, bu süre zarfında da dosyanın 2 kez yenilendiğini ve sair işlemler yapıldığını, şikayetçi borçlu tarafından 10.09.2019 tarihinde vekilinin hesabına 53.000 TL yatırdığını, bu suretle borç kabul edildiğinden zaman aşımı definde bulunulamayacağını ileri sürerek bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılması ile ilk derece mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla ilamsız icra takibinde, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde gerçekleşen zaman aşımı şikayetine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 170/b, 71/2. madde delaletiyle 33/a maddeleri, 6762 sayılı TTK’nın 661, 662, 663 ve 690. maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu, sair yasal mevzuat

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı alacaklı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 2004 sayılı Kanun’un 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Alınması gereken 179,90 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

08.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.