YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/12104
KARAR NO : 2023/4002
KARAR TARİHİ : 06.06.2023
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1467 E., 2022/1492 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 1. İcra Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/252 E., 2022/445 K.
Taraflar arasındaki imzaya itiraz nedeni ile yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince imzaya itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına, kötü niyet tazminatı ve para cezasına hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararın alacaklı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı alacaklı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. İTİRAZ
Borçlular itiraz dilekçesinde, takibe konu senet üzerindeki imzanın müvekkillerine ait olmadığını ve herhangi bir borçlarının bulunmadığını, alacaklı tarafından sahte olarak düzenlendiği iddiası ile takibin durdurulması ile kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmişlerdir.
II. CEVAP
Alacaklı cevap dilekçesinde; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bilirkişinin ibraz etmiş olduğu 29.06.2021 ile 06.12.2021 havale tarihli raporlara göre takibe konu senet üzerindeki imzanın davacı borçluların eli ürünü olmadığını ispat edecek nitelikte, yeterli grafoloji tanı unsuruna rastlanmadığının bildirildiği, bu rapora karşı davacı borçlular tarafından itiraz da bulunulduğu, davacı borçluların itirazları doğrultusunda imzanın aidiyeti konusunda kesin kanaat içerecek şekilde ve daha önceki bilirkişi raporlarındaki çelişkinin de giderilmesi açısından rapor düzenlenmesi için dosyanın Adli Tıp Kurumuna gönderildiği Adli Tıp Kurumunun 25.04.2022 tarihli raporunun karar vermeye ve denetime elverişli bulunduğu, taraf vekillerinin rapora karşı itirazları ile birlikte davacı vekilinin Kayseri 1 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/429 Esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapılması yönündeki talebinin icra mahkemelerinin dar ve sınırlı olması sebebiyle reddedilmiş olduğu, raporlara göre itiraza konu imzaların aidiyeti konusunda kesin bir görüş bildiriminde bulunulmadığı ve takibe konu senet üzerindeki imzaların davacı borçluların eli ürünü olup olmadığının kesin olarak tespit edilemediği gerekçesi ile borçluların imzaya itirazının kabulü ile takibin davacı borçlular yönünden durdurulmasına, takibin iptali talebinin reddine, yasal koşulları oluşmadığından kötü niyet tazminatı ve para cezası verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde alacaklı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı alacaklı vekilince, ilk bilirkişinin raporunda dahi daha ayrıntılı ve sağlıklı bir değerlendirme yapılmışken 25.04.2022 tarihli Adli Tıp Kurumu raporunu ve bu rapor esas alınarak verilen mahkeme kararının kabul edilmeyeceğini, dosya kapsamında toplanan ve tarafların birden fazla yerde kullandığı imzaları içeren bilgi ve belgelerin taşıdığının anlaşılacağını, imzaların taklidinin kolay oluşu taraflara ait olup olmadığı yönünden bir çıkarım yapılmasını mümkün kılmayacağını, karşı tarafın kötü niyetli davrandığını, davacının senet üzerindeki … yazısının kendisine ait olduğunu ikrar ettiğini, senet metnine bakılacak olursa senet üzerine kayıt olarak düşülen sorumlusu ortaktır halk otobüsünde hakkı var yüzde yirmiş beş …’in ifadelerinin …’in eli olduğu çıplak gözle anlaşıldığını, 29.06.2021 ve 06.12.2021 tarihli bilirkişi raporlarının incelendiğinde hem davacı … bakımından hem de … bakımından takip konusu senetteki imzaların borçluların eli ürünü olduğunun kanaatine varılacağını, senetteki yazıların …’e ait olduğunu, 06.12.2021 tarihli bilirkişi raporunda bazı resmi belgelerde …’in imzalaması gereken yerlere atılan imzaların da … tarafından atıldığının tespit edildiğini, bilirkişi raporlarında tüm hususların tartışılmış ve değerlendirilmiş olup Adli Tıp Kurumundan alınan raporla bu raporların çelişmişken dosyanın her iki tarafın da talebi olduğu halde başka bir bilirkişiye tevdi edilmediğini belirterek kararın kaldırılması talep edilmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bilirkişi Doktor Hasan Din’in 29.06.2021 ve 06.12.2021 havale tarihli raporlarına göre, senet üzerindeki imzanın davacı borçluların el ürünü olmadığını ispat edecek nitelikte yeterli, grafoloji tanı unsuruna rastlanmadığının bildirildiği, raporun taraflara tebliği üzerine davacı borçlular vekilince itirazda bulunulduğu, mahkemece dosyanın Adli Tıp Kurumuna gönderildiği, Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi’nin 25.04.2022 tarihli raporuna göre, takibe konu senette atılı borçluların imzalarının teşhise götürecek önemli karekteristik materyal ve yazı unsur içermeyen tersimi basit taklidi kolay imzalar olması nedeniyle söz konusu imzaların aidiyetinin davacı borçluların el ürünü olup olmadığının tespit edilemediğinin bildirildiği, imzaların aidiyeti konusunda kesin bir görüş bildiriminde bulunulmadığı, takibe konu senet üzerindeki imzaların davacı borçluların el ürünü olup olmadığının kesin olarak tespit edilemediği, Adli Tıp Kurumu raporunun Yargıtay içtihatları uyarınca hüküm kurmaya elverişli olduğu, davalı alacaklı tarafından bilirkişi raporuna itirazda bulunulduğu, mahkemece bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olması nedeniyle yeniden bilirkişiye gönderilmesi talebinin reddine karar verildiği, ispat yükünün davalı alacaklı üzerinde bulunduğu, davalı alacaklı tarafından senetteki imzaların davacı borçlulara ait olduğu ispatlayamadığı bu nedenle mahkemece davanın kabulüne ilişkin kararın yerinde olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı alacaklı vekilince temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı alacaklı vekilince, istinaf dilekçelerinde ileri sürülen nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte imzaya itiraza ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
2004 sayılı İİK’nın 170 ve devamı maddesi
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı alacaklı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Yukarıda açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 sayılı Kanunun ile değişik İİK’nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nın 370. maddeleri uyarınca ONANMASINA,
Alınması gereken 179,90 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.