YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/12072
KARAR NO : 2023/3653
KARAR TARİHİ : 24.05.2023
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davalı/alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Taraflar arasındaki istihkak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince;borçluya yapılan ödeme emri tebliğ işleminin haciz mahallinde yapılmadığı, borçlunun davacı şirketin çalışanı, ortağı ya da yetkilisi olmadığı, haciz mahallinin davacıya ait olması karşısında mülkiyet karinesinin davacı üçüncü kişi lehine olduğu, davalı alacaklının karinenin aksini ispat edemediği gerekçesi ile davanın kabulü ile itirazi kayıtla ödenen bedelin iadesine, mahcuzlar üzerindeki haciz kalktığından haczin kaldırılması talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararın davalı alacaklı ve davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince; taraflarca, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 10 günlük süre içerisinde istinaf sebeplerini belirtir dilekçe verilmediği, kamu düzenine ilişkin re’sen yapılan incelemede, ilk derece mahkemesi kararında kamu düzenine aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı alacaklı vekili ve tazminat açısından davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin 27.09.2022 tarihli ek kararı ile, davalı vekiline temyiz karar harcını yatırması, aksi halde temyiz talebinden vazgeçmiş sayılacağına dair çıkarılan muhtıranın, 08.09.2022 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davalı vekilinin muhtıra şartlarını yerine getirmediği gerekçesi ile davalının temyiz başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen ek kararına karşı süresi içinde davalı alacaklı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararına ve davalı alacaklı vekilinin ek karara ilişkin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiş, tarafların temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 sayılı Kanunun ile değişik İİK’nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nın 370. maddeleri uyarınca ONANMASINA, alınması gereken 10.425,00 TL onama harcı için peşin alınan 2.525,55 TL harcın mahsubu ile kalan 7.899,75 TL harcın temyiz eden davalı/alacaklıdan tahsiline, 24.05.2023 tarihinde oy çokluğu ile karar verildi.