Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2022/12034 E. 2023/3828 K. 30.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/12034
KARAR NO : 2023/3828
KARAR TARİHİ : 30.05.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
HÜKÜM/KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Mersin 4. İcra Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki kambiyo senetlerine özgü icra takibinde borca itirazdan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde: müvekkilinin takibe konu senetten dolayı hiçbir borcu bulunmadığını, müvekkiline baskı ve tehditle boş senet imzalatıldığını, müvekkilinin davalıdan 2016 yılında almış olduğu 40.000,00 TL borç paranın geri ödemesi ve faizi olarak 56.860,00 TL’yi banka kanalıyla ödediğini, senedin boş halinin fotokopisini ekte sunduklarını, anaparanın yalnız 40.000,00 TL olduğunu, işlemiş faize, borca itirazlarının kabulü ile takibin iptaline, müvekkiline %40 tazminat ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Alacaklı vekili cevap dilekçesinde; borçlunun iddialarının asılsız olduğunu, ödeme iddiasının senetle ispatlanması gerektiğini iddia ederek davanın reddi ile borçlu aleyhine %20 tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 23.08.2016 düzenleme, 23.12.2016 vade tarihli 180.000,00 TL bedelli bonoya dayalı kambiyo takibinde 211.339,73 TL toplam alacağın talep edildiği, davalı alacaklının 56.860,00 TL ödemeyi kabul ettiği, davacı vekilinin dava dilekçesi ekinde sunduğu Vakıfbanka ait hesap hareketleri ve davalı tarafın kısmi kabul beyanı dikkate alınarak dosyanın hesap bilirkişine gönderildiği, bilirkişi raporunda 21.11.2018 takip tarihi itibariyle 151.665,37 TL bono asıl alacağı ve 2.356,00 TL bono asıl alacağına işlemiş faiz olmak üzere toplam 154.021,37 TL talep edebileceğinin tespit edildiği, raporun hükme esas alınmaya elverişli olduğu, takipte bono asıl alacağının 28.334,63 TL fazla, işlemiş faizin 28.623,73 TL fazla istendiğinin tespit edildiği, alacağın miktarı yargılamayı gerektiğinden davacının icra inkar tazminatına ilişkin talebinin şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüyle 21.11.2018 takip tarihi itibariyle borçlu … adına düzenlenen ödeme emrinde talep edilen 180.000,00 TL bono bedeli ve 30.979,73 TL işlemiş faizin iptali ile bono asıl borcunun 151.665,37 TL ve işlemiş faizin 2.356,00 TL olarak düzeltilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacının icra inkar tazminatına ilişkin talebinin şartları oluşmadığından reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde borçlu istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Borçlu vekili istinaf dilekçesinde: müvekkilinin 2016 yılında davalıdan 40.000,00 TL borç aldığını, daha sonra takibe konu senedin boş olarak baskı ve tehditle imzalatıldığını, borç para ve faizi dahil toplam 56.860,00 TL ödeme yapıldığını, davalı tarafından boş senedin 180.000,00 TL olarak doldurulduğunu, soruşturma dosyalarının akıbetinin beklenmesi gerektiğini iddia ederek kararın kaldırılmasını talep etti.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile takibin dayanağı olan senedin baskı ve tehdit yoluyla imzalatıldığına yönelik şikayet sebebini icra mahkemesinin inceleyemeyeceği, İİK’nın 169/a maddesi gereğince, borçlunun borca itirazını yazılı belgeyle kanıtlaması gerektiği, somut olayda, takibin dayanağı olan senedin anlaşmaya aykırı doldurulduğunu davacı borçlunun yazılı belgeyle kanıtlayamadığı gerekçesiyle başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde borçlu temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Borçlu vekili temyiz dilekçesinde: önceki beyanlarını tekrarlayarak müvekkilinin 2016 yılında davalıdan 40.000,00 TL borç aldığını, daha sonra takibe konu senedin boş olarak baskı ve tehditle imzalatıldığını, borç para ve faizi dahil toplam 56.860,00 TL ödeme yapıldığını, davalı tarafından boş senedin 180.000,00 TL olarak doldurulduğunu,alacaklının açığa imzayı kötüye kullandığını, Mersin 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 2022/690 E. sayılı dosyası ile tefecilik suçundan yargılandığını, ceza davasının bekletici mesele yapılması gerektiğini iddia etti.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, İİK 169/a maddesi uyarınca borca itiraza ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
2004 sayılı İİK’nın 169/a maddesi

3. Değerlendirme
1.Borçlunun icra mahkemesine başvurusu, İİK’nın 169. maddesi uyarınca borca itiraz niteliğinde olup, borca itiraz hakkında uygulanması gereken İİK’nın 169/a maddesinin 5. fıkrasında; “İtirazın kabulü kararı ile takip durur.” hükmüne yer verilmiştir.

2.O halde, yukarıda anılan maddeye göre, borca itirazın kısmen kabulü halinde takibin kısmen durdurulması yerine ödeme emrinde talep edilen 180.000,00 TL bono bedeli ve 30.979,73 TL işlemiş faizin iptali ile bono asıl borcunun 151.665,37 TL ve işlemiş faizin 2.356,00 TL olarak düzeltilmesine karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;

1. 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nın 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nın 373/1. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

30.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.