Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2022/11932 E. 2023/3768 K. 29.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/11932
KARAR NO : 2023/3768
KARAR TARİHİ : 29.05.2023

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/621 E., 2022/1636 K.
HÜKÜM/KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : … İcra Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/587 E., 2022/26 K.

Taraflar arasındaki gecikmiş itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı-borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı-borçlu dava dilekçesinde; covid olması ve uzun süren tedavi süreci nedeniyle süresinde icra takibine itiraz edemediğini, davalıdan 2021 yılı içinde plaka model ve ayrıntısını hatırlamadığı 4 adet araç aldığını, bu araçların toplam bedelinin 142.500.00 TL olduğunu, araçların bedeli olarak icra takibine konu edilen senetleri verdiğini, bu senetlere karşılık olarak 10.000,00 TL ödediğini, bu parayı Npara sisteminden birlikte çalışan oğlu…’nın hesabına gönderdiğini, yine bu senetlere karşılık olarak aynı hesaptan…’nın hesabına 12.500,00 TL ve 20.000,00 TL havale ettiğini, bakiye 100.000,00 TL için ise 1998 model Volkswagen marka passat aracı (60.000 TL bedelli olarak) ve 1999 model Toyota kamyonet (25.000 TL bedelli olarak görünmesine rağmen 48.000 TL gerçek bedel üzerinden) verdiğini, bu durumda 8.000 TL fazla ödeme söz konusu olduğunu belirterek gecikmiş itirazın kabulü ile icra dosyasının eski hale getirilmesini ve ödeme nedeniyle takibin iptali ile davalının tazminata mahkum edilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı-alacaklı vekili cevap dilekçesinde; süresi dışında yapılan itirazın reddi gerektiğini, davacının itiraz süresini kaçırmasında geçerli bir mazereti bulunmadığını, davacının ödeme yapıldığı ve borç karşılığı araç verildiği iddiasını kabul etmediğini, ödeme iddiasına ilişkin delil sunulmadığını belirterek davanın reddi ile davacının alacağın %20’sinden az olamamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosyaya sunulan belgelerden davacının hastaneden çıkış tarihinin 18.06.2021 tarihi olduğu, tebligatı almadan önce hastaneden çıkış yaptığı, sunduğu belgelerin iddiasını ispatlar nitelikte olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-borçlu istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı-borçlu istinaf dilekçesinde özetle; davalı tarafından sahte anlaşma görüşmeleri tertip edildiği, bu süre içinde yoğun görüşme trafiği yaşandığı ve sanki anlaşma zemini oluşmuş gibi hava estirilerek dosya borcuna itiraz etmesinin engellendiği, süre sonunda da davalının anlaşmaktan vazgeçtiği, daha önceden gecikmenin sebebinin belirtilmesi ve ödemelere ilişkin belgelerin sunulmasına rağmen mahkemece hataen sıradan itiraz gibi değerlendirme yapılarak eksik inceleme ile karar verildiğinden bahisle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; açılan dava gecikmiş itiraza dair olup, davacının covid olduğu nedenle hastanede olduğu dönemde yapamadığı itirazı dile getirdiği, davacı her ne kadar covid olduğunu ve hastanede kaldığını iddia etmiş ise de, hastaneden çıkış tarihinin 18.06.2021 olduğunun hastane kayıtlarından anlaşıldığı, gecikmiş itiraza konu tebligatın hastaneden çıkış tarihi sonrası 06.07.2021 tarihinde yapıldığı ve davanın da 09.08.2021 tarihinde açıldığı nazara alındığında gecikmiş itirazın şartlarının oluşmadığı, borçlu tebliğ tarihi itibariyle hangi mazeret nedeniyle itiraz edemediğini ispat edemediği gibi maninin hangi tarihte kalktığı ve 3 günlük sürede davanın açıldığını da ispat edemediğinden gecikmiş itirazın reddine dair kararın doğru olduğu, gecikmiş itirazın şartları oluşmadığından itirazla birlikte yapılan borca itirazın değerlendirilemeyeceği gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-borçlu temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı-borçlu temyiz dilekçesinde özetle; Covid-19 rahatsızlığı sebebiyle ve uzunca bir süre tedavi görmesi sonucu tarafına gönderilen ödeme emrine zamanında itiraz edemediğini,bu nedenle gecikmiş itirazda bulunduğunu, … ili, Onikişubat ilçesi Boğaziçi Konutları A24 ve A25 bloklarında apartman görevlisi olarak çalıştığını, 31.05.2021-18.06.2021 tarihleri arasında covid-19 rahatsızlığından dolayı hastanede yattığını, hastaneden çıktıktan sonra da 19.06.2021 tarihinden 15.07.2021 tarihine kadar iş yapar durumda olmadığını gösteren belgeyi apartman yönetiminden tutanak halinde sunduğunu, hastaneden çıktıktan sonra da covid hastalığının etkilerini ağır şekilde yaşamaya devam ettiğini, davalı tarafından sahte bir anlaşma görüşmeleri tertip edildiğini, bu süre içinde yoğun görüşme trafiği yaşandığını ve sanki anlaşma zemini oluşmuş gibi hava estirilerek dosya borcuna itiraz etmesinin engellendiğini, daha sonradan davalının anlaşma ortamından vazgeçip gerçekte fazlasıyla ödenmesine rağmen ikinci kez tahsilat yapabilmek için fazladan para istediğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, gecikmiş itiraz ile borca itiraz nedeniyle takibin iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, İİK’nın 65. maddesi.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davacı-borçlu asil temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 sayılı Kanunun ile değişik İİK’nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nın 370. maddeleri uyarınca ONANMASINA,

Alınması gereken 179,90 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

29.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.