Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2022/11849 E. 2023/3824 K. 30.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/11849
KARAR NO : 2023/3824
KARAR TARİHİ : 30.05.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/933 E., 2022/1426 K.
HÜKÜM/KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 3. İcra Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/310 E., 2022/55 K.

Taraflar arasındaki itirazın kaldırılması isteminden dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne borçlunun itirazının kaldırılmasına, takibin devamına, asıl alacağın %20’si oranında tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

Kararın davalı borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı alacaklı vekili dava dilekçesinde ; Müvekkilinin borçlu taraf ile arasında miras hukukundan kaynaklı alacak/borç ilişkisi olduğunu, borçlu tarafından imzalanan senedin ilamsız takibe konulduğunu, borçlunun takibe itirazında senetteki imzaya itiraz etmediğini, senette vade bulunmamasının borcun muaccel olmadığı anlamına gelmeyeceğini iddia ederek itirazın kaldırılmasına borçlu aleyhine %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı borçlu vekili cevap dilekçesinde;Takip dayanağı senedin İİK’nın 68. maddesinde sayılan belgelerden olmadığını, alacaklı tarafın dava dilekçesinde borcun sebebinin miras hukukundan kaynaklığını belirterek takibe dayanak belgeyi tek taraflı olarak talil ettiğini, sebebe bağladığını, ispat külfetinin yer değiştirdiğini, belgenin İcra İflas Yasası madde 68/1’de ifâde edilen belgelerden olduğu kabul edilemeyeceğini, müvekkilinin icra takibine karşı verdiği itiraz dilekçesinde davacı ile arasında olduğu iddia edilen temel ilişkinin varlığını kabul etmediğini, kendine ispat külfeti getirecek ödeme nedeni ile karşılıksızlık iddiasında bulunmadığını, borcun varlığını inkar ettiğini, müvekkilinin babası Mehmet Sayar mirası dolayısıyla kardeşi … ve anneleri …’la miras hukukuna bağlı ilişkileri söz konusu olduğunu, bu sebeple tarafların kendi aralarında miras taksim sözleşmesi yaptıklarını ve bu sözleşme her ne kadar ıslak imza ile imzalanmadıysa da müvekkilinin sözleşmeden kaynaklı edimlerini yerine getirerek …’ın banka hesabına 203 430,00.-TL ve 100 000,00.-TL olmak üzere 303 430,00.-TL “…, … yer satış hisse bedeli” açıklamasıyla ödemede bulunduğunu, alacaklı ile müvekkili arasında miras ilişkisi olmadığını iddia ederek davanın reddi ile davacı aleyhine icra tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile icra takibinin dayanağı belgede geçerli bir tanzim yerinin veya vade tarihinin bulunmaması ve bu nedenle kambiyo senedi vasfında olmamasının onun “mücerret borç ikrarını içeren” belge olma niteliğini etkilemediği, takibe dayanak senedin İİK 68. Maddesinde düzenlenen belgelerden olduğu, davacının imzaya itirazının olmadığı, senedin kendisince verildiğinin kabul edildiği, davalının borçlu olmadığına ilişkin iddialarını İİK.nun 68.maddesinde sayılan aynı nitelikte belgeler ile ispat edemediği gerekçesiyle, borçlunun itirazının kaldırılmasına, takibin devamına, asıl alacağın %20’si oranında tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde borçlu istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Borçlu vekili istinaf dilekçesinde: Dava dilekçesinde takip konusu senedin taraflar arasındaki miras hukukundan kaynaklı borç ilişkisine mahsuben alındığının belirtildiğini, alacaklının bu şekilde belgeyi tek taraflı olarak ta’lil ettiğini, nedene bağladığını, ispat yükünün alacaklıya geçtiğini, takip dayanağı belgenin İİK 68’de ifade edilen belgelerden olmadığını,müvekkilinin babası Mehmet Sayar mirası dolayısıyla kardeşi … ve anneleri …’la miras hukukuna bağlı ilişkileri söz konusu olduğunu, bu sebeple tarafların kendi aralarında miras taksim sözleşmesi yaptıklarını ve bu sözleşme her ne kadar ıslak imza ile imzalanmadıysa da müvekkilinin sözleşmeden kaynaklı edimlerini yerine getirerek …’ın banka hesabına 203 430,00.-TL ve 100 000,00.-TL olmak üzere 303 430,00.-TL “…, … yer satış hisse bedeli” açıklamasıyla ödemede bulunduğunu, müvekkilinin alacaklı taraf ile arasında miras hukukundan kaynaklı bir ilişkisi olmadığını iddia ederek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı tarafından davalı aleyhine senede dayalı olarak ilamsız takip başlatıldığı, borçlunun borca itirazı nedeniyle takibin durdurulduğu, tanzim yeri ve vade tarihi bulunmayan imzası borçlu tarafından itiraz edilmeyen senedin, İİK’nın 68/1. maddesinde yer alan ve alacaklıya borçlunun itirazının kaldırılması olanağını tanıyan ”mücerret borç ikrarını içeren” belgelerden olduğu, dava dilekçesinde icra takibinin dayanağı senedin verilme sebebinin ”miras hukukundan kaynaklı alacak/borç ilişkisi” olarak ifade edilmesi nedeniyle belgenin İcra İflas Yasası madde 68/1’de ifade edilen belgelerden sayılamayacağı iddia edilmiş ise de borcun sebebinin açıklanması mahiyetindeki ifadelerin takip dayanağı kayıtsız şartsız borç ikrarını içeren belgenin bu özelliğini ortadan kaldırmayacağı gerekçesiyle başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde borçlu temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Borçlu vekili temyiz dilekçesinde;Önceki beyanlarını tekrar ederek alacaklının dava dilekçesinde icra takibinin dayanağı senedin verilme sebebini ”miras hukukundan kaynaklı alacak/borç ilişkisi” olarak ifade etmesinin müvekkilinin borçlu olmadığının ikrarı olduğunu, davacının temel ilişkiyi miras hukukuna dayandırdığını ancak müvekkilinin kız kardeşi sağ olduğu için yeğeni olan alacaklı ile arasında miras ilişkisi bulunmadığını, davacının temel ilişkiyi açıklamasının sonucu olarak dayanak belgenin İİK 68 anlamında belge olarak kabulünün mümkün olmadığını iddia ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, itirazın kaldırılması istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
2004 sayılı İİK’nın 68. maddesi

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup borçlu tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Yukarıda açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Alınması gereken 179,90 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

30.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.