Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2022/11845 E. 2023/3848 K. 31.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/11845
KARAR NO : 2023/3848
KARAR TARİHİ : 31.05.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1690 E., 2022/2097 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 7. İcra Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/84 E., 2022/278 K.

Taraflar arasındaki ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takipte şikayetten dolayı yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin kabulüne karar verilmiştir.

Kararın şikayet edilen alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. ŞİKAYET
Şikayetçi 3. kişinin İcra Mahkemesine başvurusunda; İİK’nın 150/b maddesi gereği muhtıra düzenlenerek tarafına tebliğ edildiğini, yapılan tebliğin usulsüz olduğunu, tebliğden 28.07.2020 tarihinde haberdar olduğunu, taşınmazda kiracı olmadığını buna dair itirazını 29.07.2020 tarihinde müdürlüğe yaptığını ancak müdürlükçe herhangi bir karar verilmediğini bu nedenle muhtıranın iptali için dava açmak zorunda kaldığını, kiracı olmadıklarının kabulü ile tebliğ edilen muhtıranın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Alacaklı cevap dilekçesinde; şikayetin süresinde yapılmadığını bu nedenle öncelikle usulden reddi gerektiğini, şikayetçinin gönderilen muhtıraya karşı icra müdürlüğüne itiraz ederek kiracı olmadığını belirttiğini, icra dosyasından şikayetçi aleyhine herhangi bir haciz, icrai işlem ya da şikayet yapılmadığını bu nedenle şikayette hukuki yarar bulunmadığını belirterek şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 17.07.2020 tarihli ….., Merkez Mah. 43 Sok. No:19 Çiğli/… adresine çıkarılan tebligatın “Şirket yetkilisi çarşıda olduğundan Malik Karakurt’a tebliğ edildi” şerhi ile yapıldığı, şirketin mersis adresinin “….., Mah. …..,Sok. No:22 … Serbest Bölge … olduğu, tebligat yapılan adreste şikayetçi şirketin faaliyetinin bulunmadığı, borçlu şirket adına kendisine tebligat yapılan şahsın, görev itibariyle şirket temsilcisinden sonra gelen bir kimsenin olup olmadığının da tebliğ evrakında tespit edilmediği, bu durumda borçlu şirket adına yapılan tebliğinin 7201 Sayılı Tebligat Kanununun 12 ve 13. maddeleri ile Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 20 ve 21 maddelerine aykırı olduğu, alacaklı tarafından yapılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibinde, ipotekli taşınmazda oturduğu gerekçesiyle şikayetçiye İİK’nın 150/b maddesi uyarınca takipten haberdar olması ve kira paralarını icra dairesine yatırması için muhtıra çıkarıldığı, şikayetçinin takibe konu ipotekli taşınmazda kiracı olarak oturduğu ispatlanamadığı gerekçesiyle şikayetin kabulü ile … 20. İcra Müdürlüğünün 2018/13516 Esas sayılı dosyasında 18.06.2020 tarihli muhtıranın tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 28.07.2021 olarak düzeltilmesine, … 20. İcra Müdürlüğünün 2018/13516 Esas sayılı dosyasında şikayetçiye çıkarılan muhtıranın iptaline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayet edilen alacaklı istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Alacaklı, cevap dilekçesi içeriğini tekrar ederek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İİK’nın 150/b maddesi “Rehin, kiraya verilmiş bir taşınmaz ise icra memuru, alacaklının talebi üzerine takibin kesinleşmesini beklemeden kiracıları da takipten haberdar eder ve işleyecek kiraları icra dairesine ödenmesini emreder.” hükmünü içerdiği, buna göre ipotek konusu taşınmazda İİK’nun 150/b maddesi uyarınca (muhataba) muhtıra çıkartılması ancak kira ilişkisinin mevcut olması halinde mümkün olduğu, şikayetçi şirket adına çıkartılan tebligatın 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 12. ve 13. maddeleri ile Tebligat Kanunu’nun Uygulanmasına dair Yönetmeliğin 20 ve 21. maddelerine aykırı olduğu, 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise, muteber sayıldığından muhatabın beyan ettiği tarih tebliğ tarihi olarak kabul edilmesi gerekmekle, 28.07.2021 tarihinin öğrenme tarihi olarak kabulü gerektiği, şikayetin süresinde olduğu, şikayetçinin taşınmazda kiracı olmadığı yönündeki iddiasının aksini gösteren bir delil bulunmadığı gibi alacaklı tarafından da aksinin ispat edilemediği, bu durumda şikayetçinin takibe konu ipotekli taşınmazda kiracı olarak oturduğu ispatlanamadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde alacaklı temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Alacaklı cevap istinaf dilekçesi içeriğini tekrar ederek, ipotekli taşınmazı kiracı olarak kullanan dava dışı 3. kişiden iki yıldır düzenli olarak ödeme alındığını, şikayetçiye karşı hiçbir hukuki ya da icrai yaptırım yapılmadığını belirterek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takipte İİK 150/b maddesi uyarınca düzenlenen muhtıranın iptaline yönelik şikayete ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
İİK’nın 150/b, 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 12. ve 13. maddeleri ile Tebligat Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 20 ve 21. maddeleri

3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nın 370. maddeleri uyarınca ONANMASINA,

Harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

31.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.