Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2022/11843 E. 2023/3640 K. 23.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/11843
KARAR NO : 2023/3640
KARAR TARİHİ : 23.05.2023

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1629 E., 2022/1658 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 1. İcra Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/810 E., 2022/204 K.

Taraflar arasındaki kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte imzaya itirazdan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince itirazın kabulü ile icra takibinin davacı borçlu yönünden durdurulmasına, davalı aleyhine para cezası ve tazminata hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Kararın alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde; takibe dayanak çekteki imzanın müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını iddia ederek imzaya, borca, fer’ilerine itirazın kabulüyle takibin iptalini, alacaklı aleyhine asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Alacaklı vekili cevap dilekçesinde; davacının imza itirazının haksız olduğunu, davacının dava dilekçesi ekinde sunmuş olduğu vekaletname ve imza sirküleri ile takip dayanağı çek incelendiğinde imzaların aynı kişi tarafından atıldığının ilk bakışta dahi anlaşıldığını iddia ederek davanın reddini, borçlu şirketin icra takip dosyasında talep edilen alacak tutarının %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, taraflarca bildirilen yerlerden imza asılları getirtilerek sahtecilik ve grafolojik uzmanı bilirkişiden aldırılan 05.01.2022 tarihli bilirkişi raporuna göre takip dayanağı senetteki imzaların borçlu şirket yetkilisinin eli ürünü olmadığının mütalaa edildiği, raporun hükme esas alınmaya elverişli olduğu gerekçesiyle itirazın kabulü ile icra takibinin davacı borçlu yönünden durdurulmasına, davalı aleyhine para cezası ve tazminata hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde alacaklı istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Alacaklı vekili istinaf dilekçesinde; kıymetli evrakın keşide tarihinden öncesine ait borçlunun uygulamaya elverişli imzalarını taşıyan belgelerin keşide tarihine en yakın tarihli olanından başlayarak bilirkişi tarafından mukayeseye esas alınması gerektiğini, yetersiz belgelere dayanılarak yapılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporun hükme esas alınamayacağını, bilirkişinin beyanının kesin, net ve şüphesiz bir tespiti içermediğini, dosyanın Adli Tıp Kurumuna tevdii ile yeniden rapor alınması gerektiğini belirterek mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; mahkemece borçlu şirket yetkilisinin mukayeseye esas imza örnekleri toplandıktan sonra imza itirazı yönünden grafoloji ve sahtecilik uzmanı bilirkişiden alınan 05.01.2022 tarihli bilirkişi raporunda imzanın borçlu şirket yetkilisinin eli ürünü olmadığı yönünde kesin bir kanaat bildirildiği, raporun konusunda uzman bilirkişi tarafından, yeteri kadar mukayeseye esas evrak aslı celp edildikten sonra, incelemenin gerektirdiği cihazlar kullanılarak hazırlandığı, bu hali ile bilirkişi raporunun hükme dayanak yapmaya elverişli olduğu, davalı alacaklı vekili tarafından her ne kadar Adli Tıp Kurumu’ndan rapor alınması talebinde bulunulmuş ise de bu kurumun imza incelemesinde son inceleme mercii olmadığı gerekçesiyle başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde alacaklı temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Alacaklı vekili temyiz dilekçesinde; imza incelemesine emsal alınması için dört adet imza örneği elde edilebilecek kurum belirttiklerini, mahkemece bilirkişiye yalnızca Ankara 23. Noterliğince düzenlenen 19.06.2013 tarihli imza sirküleri fotokopisi ve T. Halk Bankası tarafından düzenlenmiş işyeri sözleşmesi aslı gönderildiğini,fotokopi üzerinden imza incelemesi yapılamayacağını, borçlunun çekin çalındığına ilişkin bir iddiası olmadığını, davacının iş ve işlemlerini yürütmesi için birine vekaletname verip vermediğinin araştırılması gerektiğini iddia ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte imzaya itiraza ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
2004 sayılı İİK md.170

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup alacaklı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Yukarıda açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.