Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2022/11741 E. 2023/3798 K. 30.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/11741
KARAR NO : 2023/3798
KARAR TARİHİ : 30.05.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/838 E., 2022/1338 K.
HÜKÜM/KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Zonguldak İcra Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/319 E., 2022/113 K.

Taraflar arasındaki ödeme emri tebligat işleminin usulsüz olduğuna dair şikayet ve takibin iptali uyuşmazlığından dolayı yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin kısmen kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin 17.12.2021 tarihi olarak tespiti ile takibin iptali talebinin reddine karar verilmiştir.

Kararın şikayetçi borçlu ve şikayet edilen alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların başvurularının esastan reddine hükmedilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayetçi borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. ŞİKAYET
Borçlu şikayet dilekçesinde; borçlu apartman yönetiminin tüzel kişiliği olmadığından takibin iptali gerekeceğini, kaldı ki ödeme emrininde usulsüz tebliğ edildiğinden bahisle davanın kabulü ile takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Şikayet edilen alacaklı cevap dilekçesinde; ödeme emri tebliğinin usulüne uygun olduğunu ve takibin iptalini gerektirir bir husus olmadığından şikayetin reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; borçluya gönderilen ödeme emrinin “adres kapalı olup tebliğ imkansızlığı nedeniyle ……, Mahalle muhtarı … imzasına … muhatabın kapısına 2 nolu haber kağıdı yapıştırılıp durumdan en yakın komşusu … haberdar edildi. Komşusu imzadan imtina etmiştir.” açıklamasına yer verilmiş ve şerhin üst kısmına “yöneticinin çarşıda olması” ibaresi ile tebliğ edildiği yazılmış ise de muhatabın nerede olduğu yazılı olmadığından ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunun açık olduğunu, takibe konu alacağın kaçak elektrik kullanımından kaynaklandığından apartmanın genel gideri ile ilgili olan alacağın yönetici tarafından tahsil edilebileceğini belirterek takibin iptali talebinin reddi gerektiğini, şikayetin kısmen kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesine, takibin iptali talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayetçi borçlu ve şikayet edilen alacaklı istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri
Borçlu istinaf dilekçesinde; yerel mahkemece tebligatın usulsüzlüğü, İİK’nın 16. maddesi uyarınca şikayet niteliğinde değerlendirilerek şeklen geçersiz kabul edilmişse de, maddi hukuka yani Kat Mülkiyeti Kanunu’na dayalı takibin yönlendirileceği kişi ve tüzel kişilerle ilgili açıklamalarının bu usulsüzlükte yok sayılarak göz önünde tutulmadığını, tebligatın Tebligat Kanunu’ndan kaynaklanan usulsüzlüğü bir yana, mevcut olan takipte ne alacaklı davalının ne de davacı müvekkilinin takip ehliyetlerinin mevcut olmaması tebligatın baştan yok sayılmasını gerektirirken yerel mahkemece ödeme emrinin tebliğ tarihinin 17.11.2021 olarak tespitine karar verilmesi, verilen şikayetin kabul kararını da etkisizleştirdiğini, yerel mahkemenin eksik inceleme ve değerlendirme sonucu karar verdiğini, çünkü kendilerinin takip ehliyeti bakımından hem davacı borçlu müvekkil hem de davalı alacaklı yönünden itirazlarda bulunduklarını, yine yerel mahkemece takibin iptaline yönelik taleplerinin sadece davalı alacaklı Apartman Yönetiminin dava (takip) ehliyetinin Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 35. maddesi gereğince mevcut olduğunun söylenmesiyle yetinilerek söz konusu alacaktan tüm kat maliklerinin sorumlu olduğu gerçeği ve buna yönelik Kanun hükümleri yok sayılarak takibin yönlendirildiği davacı borçlu müvekkilinin bu takipte takip ehliyetinin olup olmadığı dikkate alınmamasının da Mahkemenin eksik inceleme ve değerlendirme yaptığının göstergesi olduğunu belirterek yerel mahkemenin takibin iptali taleplerinin reddi kararının ortadan kaldırılmasını ve açmış oldukları hukuka uygun davanın kabulüne karar verilmesini, davanın istinaf mahkemesinde yeniden görülmesi mümkün değilse; hükmün bozularak, dosyanın yeniden karar verilmek üzere yerel mahkemeye gönderilmesini gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

Şikayet edilen alacaklı istinaf başvuru dilekçesinde; dava dilekçesinde… A Blok Yönetiminin yada… B Blok Yönetiminin taraf ehliyetine sahip olmadığı iddia edilse de, Hukuk Genel Kurulu 2017/255 Esas-2019/83 Karar sayılı kararında “…yönetici, yasadan ve yönetim planından kaynaklanan yetkisine dayanarak üçüncü kişilerle borç ve alacak ilişkisi doğuracak sözleşmeler yapabileceğini, Kat maliklerinin vekili olduğundan bu tür sözleşmeler onların adına ve hesabına hukuki sonuç doğuracağını, yönetici de imzaladığı sözleşme uyarınca aktif ve pasif dava ehliyetine sahiptir…” dendiğini, icra takibine konu borç ilişkisinde de … ile… A Blok Apartman Yönetimi arasında elektrik kullanımına ilişkin sözleşme imzalandığını, söz konusu sözleşme de A Blok inşaatında kullanılan ve bina henüz kullanılabilir hale gelmeden A Blok’ta bulunan bazı dairelerin B Bloktan elektrik almasına ilişkin olduğunu, bu hususa ilişkin olarak… A Blok Apartman Yönetimi toplantısında kararın da alındığını, dava/şikayet dilekçesinde belirtilen hususların tamamen asılsız ve hukuki dayanağı olmayan iddialardan ibaret olduğunu, huzurdaki davanın İİK’na göre ne şikayet hükümlerine ne de takibin taliki veya iptali hükümlerine uymadığını ve askıda kaldığını belirterek yerel mahkemenin usulsüz tebligat yönünden tespit talebi mevcut bulunmamasına rağmen tespitine karar verilmesi ve tebligatın usulüne uygun olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ödeme emri tebliğ mazbatasında beyanı alınan kişinin adı soyadının yazılı olmadığından tebliğatın usulsüz olduğunun açık olduğunu, kaldı ki apartman yönetimine takip yapılmasında usul ve yasaya aykırı bir husus bulunmadığını belirterek tarafların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayetçi borçlu temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Şikayetçi borçlu temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki hususları tekrar etmekle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; ödeme emri tebligat işleminin usulsüz olduğu şikayeti ile takibin iptaline ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
İİK md 16., 634 Sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu md. 35,38, TK md. 21/1

3. Değerlendirme
1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup borçlunun temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nın 370. maddeleri uyarınca ONANMASINA,

Alınması gereken 179,90TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

30.05.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.