Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2022/11500 E. 2023/3636 K. 23.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/11500
KARAR NO : 2023/3636
KARAR TARİHİ : 23.05.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
HÜKÜM/KARAR : Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Uşak İcra Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki şikayet ve borca itirazdan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın borçlular tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı borçlular tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Şikayetçi borçlular vekili dava dilekçesinde; müvekkilleri aleyhine açılan kambiyo senetlerine mahsus icra takibinin ilk olarak İstanbul 6. İcra Dairesi’nin 2019/48354 Esas sayılı dosyası ile başlatıldığını, İstanbul 16. İcra Hukuk Mahkemesi E. 2020/43 sayılı dosyası ile yetki itirazlarının kabul edilerek, Uşak İcra Daireleri’nin yetkili olduğuna karar verildiğini, alacaklı tarafça İstanbul 6. İcra Dairesi’nden alınıp Uşak 1. İcra Dairesi’ne verilmesinden önce senet üzerinde oynama yapıldığını, müvekkillerine İstanbul 6. İcra Dairesi’nin 2019/48354 E. sayılı dosyasından ödeme emri ekinde gönderilen senet suretinde vade tarihi bulunmadığını, söz konusu senede ilişkin İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/2 D. İş sayılı dosyası ile ihtiyati haciz kararı alındığını ve bu dosyaya sunulan senette vade tarihi bölümünün boş olduğunu, buna ilişkin dosyadan alınan onaylı senet suretinin de delilleri arasında olduğunu, vade tarihi içermemesi sebebiyle senedin bono vasfına sahip olmadığını, müvekkiline tebliğ edilen ilk ödeme emrinde öncelikle takip konusu bononun şekil şartları yönünden eksiklik bulunması sebebiyle itiraz ettiklerini, vade bulunmaması durumda bononun düzenleme tarihinden itibaren 1 yıl içinde keşideciye ibrazı gerektiğini ancak lehtar olan alacaklı tarafından müvekkiline karış takibe İstanbul 6. İcra Dairesi’nin 30.12.2019 tarihinde Uşak 1. İcra Dairesi’nin ise 27.07.2020 tarihinde geçildiğini bu sebeple alacaklının müvekkiline müracaat hakkının düştüğünü ve takibin iptalinin gerektiğini, müvekkillerinin senet tarihinde evli olup eş muvafakatinin gerekli olduğunu, takipte alacaklı müvekkilleri yönünden 118,76 TL komisyon istendiğini, komisyon talebinin yasal olmadığını, taraflar arasında düzenlenen senette komisyon alacağına ilişkin bir husus bulunmadığını, takipte işlemiş faiz alacağının hangi tarihten itibaren başlatıldığının belli olmadığını söz konusu faizin hangi tarihten başlatıldığının belli olmamasından dolayı işlemiş faiz alacak kalemine de itiraz ettiklerini belirterek senet vasfına, senedin takibe konulmasındaki sürenin zaman aşımına uğramış olmasına, kefilliğine, faize ve komisyon ücretine karşı yapmış oldukları itirazın kabulü ile takibin iptaline, icra takibinin tedbiren durdurulmasına, ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Alacaklı vekili cevap dilekçesinde; senet aslının tüm kambiyo vasıflarına haiz hali ile icra müdürlüğü kasasına teslim edildiğini, icra müdürlüğünün takip açılırken senedi denetlediğini, davacıların bu hususta yasal süresi içinde bir memur muamelesini şikayeti ikame etmediğini, borçluların imzaya itirazlarının da bulunmadığını, faizin usul ve yasaya uygun olarak vade tarihi olan 23.12.2019 tarihinden itibaren %13,75 oranında borçluların tacir olması nedeniyle kanunda düzenlenmiş ve merkez bankası tarafından belirlendiğini avans faizi olarak işletildiğini, İstanbul 6. İcra Dairesi’nin dava dosyasına göndermiş olduğu 05.10.2020 tarihli müzekkere cevabının ekinde senet suretinde vade tarihinin yazılı olduğu, senet aslının Uşak İcra Dairesi’nin kasasında olduğu ve celbi halinde senet aslında vade tarihinin yazılı olduğunun tespit edilebileceğini, komisyon ücretinin yasada düzenlendiğini beyan ederek davanın reddi ile borçlular aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; takibe dayanak bononun ilk kez takibe konulduğu İstanbul 6. İcra Dairesi’ne müzekkere yazılarak, takip dosyasına sunulmuş olan bononun fotokopisi istenildiği, İstanbul 6. İcra Dairesi’nin 10.11.2020 tarih 2019/48354 E. sayılı cevap yazısı ekinde gönderilen bono fotokopisi incelendiğinde vade tarihi içermediğinin görüldüğü, mahkemenin 2020/377 E. – 2021/96 K. sayılı kararının … Bölge Adliye Mahkemesi’nin 10.12.2021 tarih 2021/1019 E. – 2021/3182 K. sayılı kararıyla, başka bir kısım gerekçelerle birlikte “… senette vade tarihinin bulunduğu …” gerekçesiyle de kaldırıldığı,… Bölge Adliye Mahkemesi’nin anılan kararı bağlayıcı nitelikte olduğundan, yeniden yapılan yargılamada, şikayet konu bonoda vade tarihinin bulunduğu kabul edildiği, bonoda yazılı vade 23.12.2019 olup, takip 27.07.2020 tarihinde başlatılmış olduğundan zamanaşımı dolmadığı, bonoda keşideciye ait olanın dışında yer alan her imza aval olarak kabul edilmek zorunda olduğundan, davacı-borçlu vekilinin dilekçesinde kefilliğe ilişkin yapmış olduğu açıklamaların somut olay yönünden hukuki bir değeri bulunmadığı,TTK’nun 725’inci maddesi, TTK’nin 778/1-d maddesinin yollamasıyla bonolar hakkında da uygulanmakta olduğundan, komisyon alacağı yönünden takipte herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı,komisyon ücreti ve işlemiş faiz yönünden alınan bilirkişi raporu ile fazla talepte bulunulmadığının tespit edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde borçlular istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Borçlular vekili istinaf dilekçesinde; istinaf mahkemesince verilen kararda vade tarihinin en başından beri dolu olduğunun kabul edilmesi sebebiyle yerel mahkemece de bu doğrultuda karar verildiğini, alacaklı tarafça senet İstanbul 6. İcra Müdürlüğünden alınıp Uşak 1. İcra Müdürlüğüne verilmesinden önce üzerinde oynama yapıldığını, müvekkillerine İstanbul 6. İcra Müdürlüğü 2019/48354 E. sayılı dosyasından gönderilen ödeme emri ekinde senette vade tarihi bulunmamakta olup ödeme gününün boş olduğunu, dosya içerisinde müvekkillerine İstanbul 6. İcra Müdürlüğü 2019/48354 E. sayılı dosyasından tebliğ edilen senedin ilk halinin bulunduğunu, normal şartlarda yetkisizlik kararı sonrasında icra dosyalarının icra müdürlüklerince zimmet defterine işlenerek gönderilirken söz konusu dosyanın davalı alacaklı banka vekili tarafından İstanbul 6. İcra Müdürlüğünden alınıp doğrudan Uşak’a getirildiğini, alacaklı vekilinin İstanbul 6. İcra Müdürlüğünün 2019/48354 E. sayılı dosyasına senet aslını talep ettiğine dair talebinin dosyada mevcut olduğunu, taraflarınca İstanbul ve Uşak Cumhuriyet Başsavcılıklarına şikayette bulunulduklarını, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 2020/178874 Sor. Numaralı dosyasında İcra Müdürlüklerinin iş yoğunluğu dikkate alınarak kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildiğini, Uşak Cumhuriyet Başsavcılığınca da yapılan 2021/7060 Bak. Sor. numaralı soruşturma dosyasının da belirli bir aşamaya gelmiş olup senedin sonradan doldurulduğunun anlaşıldığını, takip konusu senedin vade tarihi içermemesi sebebiyle bono vasfına sahip olmadığını, senedin kambiyo vasfına haiz olduğunun kabulü halinde TTK’nın 777. maddesi uyarınca görüldüğünde ödenecek bono olarak değerlendirilmesi gerektiğini, TTK’nın 704 maddesi uyarınca düzenleme tarihi itibariyle 1 yıllık zamanaşımına uğramış olması sebebiyle takibin iptali gerektiğini iddia ederek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; takibin ilk olarak İstanbul 6. İcra Müdürlüğünün 2019/48354 Esas sayılı dosyası ile başlatıldığı, davacı borçluların yetki itirazlarının İstanbul 16. İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/43 E. – 2020/445 K. sayılı kararı ile kabul edilmesi üzerine süresinde yapılan talep ile Uşak 1. İcra Müdürlüğünün 2020/2321 Esas sayılı dosyası ile takibe devam edildiği, dava dosyasına UYAP ortamında ekli İstanbul 6. İcra Müdürlüğünün 2019/48354 Esas sayılı dosyasındaki belgelerin incelenmesinde; takip talebinde ve ödeme emrinde senedin 23.12.2019 vade tarihli olduğunun açıkça yazıldığı, bu belgelere ekli olarak bulunan senet görüntüsünde de senette vade tarihi kısmının dolu olduğu ve 23.12.2019 tarihinin yazılı olduğunun görüldüğü, bu belgelerin İstanbul 6. İcra Müdürlüğü tarafından sisteme 27.07.2020 tarihinde ve sonrasında eklendiği, oysa takibe konu senet aslının davalı tarafça 24.07.2020 tarihinde Uşak İcra Müdürlüğüne ibraz edilmek üzere alındığı, avalist davacılar için bononun vade tarihinden itibaren takip tarihi olan 27.07.2020 tarihi itibariyle 3 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı, TTK’nun 778/1-d maddesi gereğince alacaklının bono bedelinin binde üçünü aşmamak üzere komisyon ücreti isteyebileceği, ilk derece mahkemesince aldırılan bilirkişi raporu ile talep edilen işlemiş faiz miktarının fazla olmadığının tespit edildiği, davacılar vekilinin takipte istenen faiz oranına bir itirazının bulunmadığı sadece faizin hangi tarihten itibaren başlatıldığının belli olmaması nedeniyle faize itiraz ettiği, ancak takibin bonoya dayalı olması nedeniyle faizin başlangıcının bononun vade tarihi olduğunun açık olduğu gözetildiğinde, takipte istenen faiz yönünden usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde borçlular temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Borçlular vekili temyiz dilekçesinde; önceki beyanlarını tekrarlayarak ilk olarak İstanbul 6. İcra Müdürlüğü 2019/48354 E. sayılı dosya ile takibe konulurken senette vade tarihinin olmadığını, müvekkillerine ödeme emri ekinde gönderilen senet suretinde de vade tarihi bulunmadığını, alacaklı tarafça, senet yetkili Uşak İcra Müdürlüğüne getirilirken vade tarihinin senede eklendiğini, İstanbul ve Uşak Cumhuriyet Başsavcılıklarına şikayette bulunulduklarını, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 2020/178874 Sor. Numaralı dosyasında İcra Müdürlüklerinin iş yoğunluğu dikkate alınarak kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildiğini, Uşak Cumhuriyet Başsavcılığınca da yapılan 2021/7060 Bak. Sor. numaralı soruşturma dosyasının da belirli bir aşamaya gelmiş olup senedin sonradan doldurulduğunun anlaşıldığını, takip konusu senedin vade tarihi içermemesi sebebiyle bono vasfına sahip olmadığını, senedin kambiyo vasfına haiz olduğunun kabulü halinde TTK’nın 777. maddesi uyarınca görüldüğünde ödenecek bono olarak değerlendirilmesi gerektiğini, TTK’nın 704 maddesi uyarınca düzenleme tarihi itibariyle 1 yıllık zamanaşımına uğramış olması sebebiyle takibin iptali gerektiğini iddia ederek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine mahsus takipte kambiyo şikayeti ile, borca, faize, komisyon ücretine itiraza ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
2004 sayılı İİK’nın 169, 169/a, 170, 6102 sayılı TTK 778, 749, 725. maddeleri

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup borçlular tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Yukarıda açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Alınması gereken 179,90 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.