YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/11459
KARAR NO : 2023/3635
KARAR TARİHİ : 23.05.2023
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/841 E., 2022/1258 K.
HÜKÜM/KARAR : Kısmen kabul/İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması/Yeniden hüküm
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 2. İcra Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/560 E., 2022/160 K.
Taraflar arasındaki icra memur muamelesini şikayetten dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin kabulü ile icra müdürlüğü tarafından düzenlenen 22.07.2020 tarihli kapak hesabında yer alan işlemiş faiz miktarının 1.977.066,44 TL olarak düzeltilmesine karar verilmiştir.
Kararın alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle şikayetin kabulüne icra müdürlüğü tarafından düzenlenen 22.07.2020 tarihli kapak hesabında yer alan işlemiş faiz miktarının 1.996.831,73 TL olarak düzeltilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı alacaklı ile borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Şikayetçi borçlu vekili dava dilekçesinde; alacaklı tarafından … 7. İcra Müdürlüğü’nün 2013/11639 Esas numarası ile başlatılan ilamsız takibe itirazları üzerine … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/623 Esas sayılı dosyası ile açılmış itirazın iptali davası neticesinde verilmiş ilamın … 8. İcra Müdürlüğü’nün 2019/27434 Esas sayılı dosyası ile takibe konulduğunu, icra müdürünün değişik tarihlerde birden fazla kapak hesabı yaptığını, icra müdürlüğünden 3095 sayılı Kanunun 1. maddesinin öngördüğü temerrüt faizi oranı uygulanarak dosya hesabı yapılmasını talep ettiklerini, müdürlüğün 13.07.2020 tarihli kararla talebi reddettiğini, 22.07.2020 tarihli kapak hesabının hatalı olduğunu, alacağa yasal faizin uygulanması gerektiğini iddia ederek müdürlüğün 13.07.2020 tarihli kararının yok hükmünde olduğunun tespiti ile 22.10.2020 tarihli kapak hesabının kaldırılmasına, talepleri doğrultusunda yeniden kapak hesabı yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Alacaklı vekili cevap dilekçesinde; Şikayet yoluna başvuru süresinin geçtiğini, 18.06.2020 ve 09.07.2020 tarihli kapak hesaplarında TTK. 1530 maddesi uyarınca temerrüt faizi hesaplandığını, borçlunun 09.07.2020 tarihli icra müdürlüğüne yapmış olduğu müracaat ile uygulanan faiz oranını öğrendiğini kabul etmiş olduğunu, uygulana faiz oranının 2013 tarihli ödeme emrindeki faiz türü ve oranı ile aynı olduğunu, it,iirazın iptali kararı ile faiz oranının değişmesi gerektiğine veyahut farklı bir faiz oranının uygulanması gerektiğine ilişkin herhangi bir hüküm bulunmadığını, 22.07.2020 tarihli kapak hesabında uygulanan faiz oranında hukuka aykırılık bulunmadığı iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 22.07.2020 tarihi itibariyle dosya kapak hesabının yapılması için dosyanın bilirkişiye tevdi edildiği, 31.01.2022 tarihli bilirkişi 2. ek raporda seçenekli olarak yapılan hesaplamalardan TCMM’nın kısa vadeli işlemlerde uyguladığı avans faiz oranlarına göre yapılmış olan faiz hesaplamasında 22.07.2020 tarihi itibariyle işlemiş faizin 1.977.066,44 TL olarak tespit edildiği, raporun hükme esas alınmaya uygun olduğu gerekçesiyle şikayetin kabulü ile icra müdürlüğü tarafından düzenlenen 22.07.2020 tarihli kapak hesabında yer alan işlemiş faiz miktarının 1.977.066,44 TL olarak düzeltilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde alacaklı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Alacaklı vekili istinaf dilekçesinde; takip talebinde faiz oranı cinsinin açıkça “ticari faiz” olarak belirtildiğini, faiz türünün açıkça belirtilmemiş fakat talep edilen faiz oranının belirtilmiş olması halinde talep tarihindeki faiz oranının hangi faiz türüne karşılık geldiği tespit edilerek o faiz türünün talep edildiğinin kabul edileceğini ancak takip talebinde ticari faiz talebinin açıkça belirtildiğini, takip tarihindeki avans faiz oranı %11 olup bu oran takip talebimizdeki faiz oranıyla aynı olmadığını iddia ederek kararın kaldırılmasını talep etti.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; alacaklı tarafından davacı borçlu hakkında 19.12.2013 tarihinde 2.329.081,81 TL cari hesap alacağı, 277.256,45 TL işlemiş ticari faizi olmak üzere toplam 2.606.338,26 TL alacağın takipten sonra asıl alacağa işleyecek yıllık %13,75 ticari faizi ile birlikte tahsili için genel haciz yolu ile ilamsız takip başlatıldığı, davacı borçlu tarafından, 06.01.2014 tarihli dilekçe ile ”takip konusu borcun tümüne…” itiraz edildiği, … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/623 Esas 2019/145 Karar sayılı kararı ile davanın kabulü ile, davacı tarafça davalı aleyhine … 7. İcra Dairesi’nin 2013/11639 Esas sayılı ile yapılan icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın iptali ile; takibin 2.329.081,81 TL asıl alacak yönünden devamına karar verildiği, itirazın iptaline dair kararda işleyecek faiz oranı yönünden bir hüküm kurulmadığı, şikayete konu dosya kapak hesabında TTK’nın 1530. maddesine göre takip sonrası için faiz hesaplandığı, alacaklı tarafından takip talebinde talep edilen faizin cinsi ticari faiz olarak belirtildiği gibi % 13,75 faiz oranı da takip tarihi itibariyle uygulanan avans faiz oranına denk geldiğinden takip tarihi sonrası için avans faizi talep edildiğinin kabulü gerektiği, 23/12/2021 tarihli ek bilirkişi raporundaki hesaplamanın 3095 sayılı Kanun’un 2/2 maddesine uygun olduğu gerekçesiyle başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle şikayetin kabulüne icra müdürlüğü tarafından düzenlenen 22/07/2020 tarihli kapak hesabında yer alan işlemiş faiz miktarının 1.996.831,73 TL olarak düzeltilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde alacaklı ve borçlu temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Alacaklı vekili temyiz dilekçesinde; 19.12.2013 tarihli takip talebinde açıkça ticari faiz uygulanmasını talep ettiğini, takip talebinde belirtilen %13,75 faiz oranının 3095 sayılı yasa 2/2 maddesindeki avans faizi oranına denk geldiği gerekçesi ile avans faizi uygulanarak hesaplama yapılmış olmasının haksız olduğunu, belirtilen oranın takip tarihindeki TTK md. 1530 uyarınca ticari faiz oranına denk gelmemesinin, dönemin ticari temerrüt faizi oranında yanılgıya düşülmüş olduğunu gösterdiğini, bu durumun talep edilen faiz türünün ticari faiz olduğu gerçeğini değiştirmediğini iddia ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
Borçlu vekili katılma yoluyla temyiz dilekçesinde; hükme esas alınan 23.12.2021 tarihli bilirkişi raporunda hatalı hesaplama yapıldığını, kapak hesabının yapıldığı 22.07.2020 tarihine kadar hesaplanacak değişik oranlardaki avans faiz oranlarının Merkez Bankasınca yayımlanan resmi tarih aralıklarına göre olması gerekirken raporda hatalı tarihlerin alındığını, 31.01.2022 tarihli ek raporunda TCMB’nın kısa vadeli işlemlere uyguladığı avans faiz oranları ile hesaplama yaparak işlemiş faiz alacağı miktarını 1.954.466,55 TL olarak hesapladığını, bu miktarın dahi yüksek olup, rapora itiraz edildiğini, bölge adliye mahkemesinin 23.12.2021 tarihli rapora göre karar vermesinin hatalı olduğunu iddia ederek şikayetin reddini istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, icra memur muamelesini şikayete ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
2004 sayılı İİK’nın 16. maddesi
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup alacaklı ve borçlu tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Yukarıda açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Alınması gereken 179,90’ar TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenlerden tahsiline,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
23.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.