Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2022/11441 E. 2023/3412 K. 16.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/11441
KARAR NO : 2023/3412
KARAR TARİHİ : 16.05.2023

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi
HÜKÜM/KARAR : Kabul/Kaldırma/Yeniden Hüküm
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 24. İcra Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki memur muamelesini şikayetten dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin kabulü ile 06.08.2018 tarihi itibariyle borç miktarının 276.727,45 TL olduğunun tespiti ile 12.07.2020 tarihli bilirkişi raporunun ilamın eki sayılmasına karar verilmiştir.

Kararın borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle şikayetin kabulüne, 06.08.2018 tarihli kapak hesabında toplam borç miktarının 264.938,40-TL olarak düzeltilmesine, icra müdürlüğünün 07.08.2018 tarihli kararının iptaline karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı alacaklı ile borçlu tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Şikayetçi alacaklı vekili dava dilekçesinde : Borçlunun ilamsız takibe itiraz ettiğini, İstanbul 5.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/482E, 2016/938K. sayılı ilamı ile takibe konu 72.000,00 USD KDV alacağına ilişkin davanın reddine, asıl alacak (400.000,00 USD) üzerinden hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan alınaran davacıya verilmesine, 72.000,00 USD yönünden hesaplanacak %20 kötüniyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verildiğini, kararın Yargıtayca onanmasından sonra karar düzeltme talebinde bulunduklarını, Yargıtay 3.H.D. 14.05.2019 tarih, 2018/5902E,2019/4479K sayılı ilamı ile, “Mahkeme ilamının hüküm fıkrasının 2. bendinde yer alan “Asıl alacak (400.000,00 USD) üzerinden hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” ibaresi kaldırılarak “Asıl alacak 400.000,00 USD’nin icra takip tarihindeki Türk Lirası karşılığı üzerinden hesaplanacak % 20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” ibaresi eklenmek ayrıca hüküm fıkrasından davacı lehine verilen kötüniyet tazminatına dair 3. bendin hüküm fıkrasından çıkarılması suretiyle hükmün düzeltilmesine” karar verildiğini, düzelterek onama ilamından sonra borçlunun talebiyle 07.08.2019 tarihinde kapak hesabı yapıldığını, hatalı yapılan kapak hesabına istinaden 07.08.2019 tarihli müdürlük kararı ile 332.475,52-TL’nin borçluya iadesine karar verildiğini , takip tarihi olan 27.08.2012 tarihinde 1 USD’nin TL karşılığının 1.8029 TL olup buna göre 400.000 US D’nin TL karşılığı olan 433.160 TL üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatı 144.232 TL olduğu halde kapak hesabında 144.000 TL üzerinden hesaplandığını, takip başlatılırken yatırılmış olan 4.729,25 TL tahsil harcı ve icra masraflarının kapak hesabına katılmadığını, cezaevi harcının alacaklıya iadesi yerine borçluya iadesine karar verilemeyeceğini, taraflarınca 31.07.2018 tarihinde yatırılan 12.089,20 TL haricen tahsil harcının kapak hesabına eklenmediğini öne sürerek icra müdürlüğü tarafından verilen 07.08.2019 tarihli kararın kaldırılmasına, eksik kapak hesabının düzeltilmesine ve müvekkili tarafından fazla ödenen cezaevi harcının müvekkiline iadesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Borçlu vekili cevap dilekçesinde ; Kapak hesabının usule uygun olduğunu, tahsil harcını müvekkilinin ödeyeceğine ilişkin mahkeme kararı olmadığı gibi böyle bir talebin de olmadığını, peşin harcın ve icra masraflarının dosya hesabına eklenmediğine yönelik iddianın asılsız olduğunu iddia ederek şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile şikayetin 06.08.2018 tarihli kapak hesabının yanlış yapıldığı ve buna bağlı olarak 07.08.2019 tarihli müdürlük kararının hukuka aykırı olduğu iddiasına ilişkin olduğu, hesap bilirkişisince hazırlanan 12.07.2020 tarihli bilirkişi raporunda 06.08.2018 tarihi itibariyle belirlenen yekün alacak miktarının 276.727,45 TL olması gerekirken 260.450,30 TL olarak hesaplandığının tespit edildiği, raporun hüküm kurmaya elverişli olduğu gerekçesiyle şikayetin kabulü ile takip dosyasında mevcut 06.08.2018 tarihli kapak hesabının ve 07.08.2019 tarihli müdürlük kararının kaldırılmasına, 06.08.2018 tarihi itibariyle borç miktarının 276.727,45 TL olduğunun tespiti ile 12.07.2020 tarihli bilirkişi raporunun ilamın eki sayılmasına, cezaevi harcının yeniden hesaplanmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde borçlu istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Borçlu vekili istinaf dilekçesinde :Hükme esas alınan bilirkişi raporu ile şikayete konu dosya hesabı arasında 16.277.15 TL fark olduğunu, farkın bilirkişi tarafından tahsil harcının müvekkiline yüklenmesinden kaynaklandığını, müvekkili şirketten tahsil harcının talep edilmemesi ve tahsil harcının ödenmesi hususunda kanuni bir zorunluluk bulunmaması sebebiyle davacının yatırdığı tahsil harcının müvekkilinden tahsiline karar verilmesinin ve dava konusu icra memur muamelesini şikayet olduğu halde müvekkili aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu iddia ederek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile icra emrinin tebliği üzerine takip konusu borçun borçlu tarafça 06.08.2018 tarihinde kapak hesabına uygun olarak ödendiği, akabinde Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin karar düzeltme ilamının borçlu vekili tarafından dosyaya sunularak yeniden kapak hesabı yapılması ve fazla ödenen kısımların iadesinin talep edildiği, icra müdürlüğünce yapılan 06.08.2019 tarihi kapak hesabında alacağın 260.450,30-TL olarak iadesi gerekli tutarın 332.475,52-TL olarak belirlendiği, ilk derece mahkemesince hükme esas alınan 12.07.2020 tarihli bilirkişi raporunda inkar tazminatı, yargılama gideri ve harç ve vekalet ücreti için yenileme emri 18.07.2018 tarihine kadar hesaplandığı, yenileme talebinin takibin devam etmesini sağlayan bir yol olduğu, ilamda hükmedilen yeni alacakların asılları üzerinden hesap yapılması gerektiği ve harici ödenen tahsil harcının da 12.089,20 TL olduğu göz önüne alınarak istinaf aşamasında dosyanın yeniden bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişi raporunda icra vekalet ücreti istenemeyeceği kabul edilirse ödeme tarihi olan 06.08.2018 tarihi itibariyle dosya alacağının tahsil harcı dahil 247.072,96 TL, iade edilecek miktarın 345.852,86 TL olduğu, icra vekalet ücreti istenebileceği kabul edilirse ödeme tarihi olan 06.08.2018 tarihi itibariyle dosya alacağının tahsil harcı dahil 264.938,40 TL, iade edilen miktarın 327.987,42 TL olduğunun tespit edildiği, ilamda kesinleşen miktarlar üzerinden tediye anında alacaklı tarafından ödenen tahsil harcının iadesi gerektiği gözetilerek ve ayrıca ilamda hükmedilen yeni alacakların asılları üzerinden icra vekalet ücreti ve tahsil harcı işlemiş faizi yönünden yenileme emri tarihine kadar faiz hesabının tespiti ile birlikte kapak hesabının 264.938,40-TL olarak belirlenmesine yönelik tespitin doğru olduğu gerekçesiyle başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle şikayetin kabulüne, 06.08.2018 tarihli kapak hesabında toplam borç miktarının 264.938,40-TL olarak düzeltilmesine, icra müdürlüğünün 07.08.2018 tarihli kararının iptaline,cezaevi harcının icra müdürlüğünce yeniden hesaplanmasına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde alacaklı ile borçlu temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Alacaklı vekili temyiz dilekçesinde;İcra inkar tazminatının gecikme faizinin ve icra vekalet ücretinin hatalı hesaplandığını, borçluya icra emri gönderildiğini, icra emri gönderilmediğinden icra vekalet ücreti hesaplanamayacağına dair bilirkişi raporunun hatalı olduğunu iddia ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

Borçlu vekili katılma yoluyla temyiz dilekçesinde:Müvekkilinin ödeme yaptığı tarihte itirazın iptali kararına dayalı icra emri gönderilmediği için icra vekalet ücreti talep edilemeyeceğinin bilirkişi raporu ile tespit edildiğini, rapordaki icra müdürlüğü kapak hesabındaki 332.475,52 TL’nin çok üstünde 345.852,86 TL alacaklı olduğuna dair tespitin yerinde olduğunu müvekkiline iade edilmesi gereken tutarın eksik hesaplandığını iddia etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, memur muamelesini şikayete ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
2004 sayılı İİK’nun 15. 16., 17 maddeleri , 492 sayılı Harçlar Kanununun 28/b maddesi

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup alacaklı ve borçlu tarafından temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Yukarıda açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Alınması gereken 179,90’ar TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenlerden tahsiline,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.