Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2022/11278 E. 2023/3599 K. 23.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/11278
KARAR NO : 2023/3599
KARAR TARİHİ : 23.05.2023

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi
HÜKÜM/KARAR : Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul … 1. İcra Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki ilamın bölünerek iki ayrı takibe konu edildiği şikayeti nedeniyle yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin kabulüne, takibin iptaline karar verilmiştir.

Kararın alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine hükmedilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. ŞİKAYET
Borçlu şikayet dilekçesinde; aynı ilamdan kaynaklı alacaklar için kendisi ve diğer davalı yönününden iki ayrı takip başlatılmasının ve alacağın tamamının her iki davalıdan ayrı ayrı talep edilmesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek kendisi hakkında daha sonra başlatılan İstanbul … 12. İcra Müdürlüğünün 2021/9995 E. sayılı icra takibinin iptalini talep etmiştir.

II. CEVAP
Alacaklı cevap dilekçesinde; her iki takibin alacak kalemleri ve konularının birbirinden farklı olduğunu, mükerrerlik olmadığını, İstanbul … 12. Müdürlüğünün 2021/6900 Esas sayılı dosyasına konu edilen alacağın Ankara 5. İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/296 – 2021/270 E., K. sayılı kararına ilişkin olduğunu, davacının bu dosyada taraf dahi olmadığını, iptali istenen İstanbul … 12. İcra Müdürlüğünün 2021/9995 Esas sayılı takibine konu ilamın Ankara 1. ATM’nin 2014/426 E. – 2021/43 K. sayılı ilamı olduğunu belirtilerek şikayetin reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; her ne kadar alacaklının müteselsil borçlulardan yalnızca birine takip yapması mümkün ise de; her iki müteselsil borçluya ayrı ayrı takip yapılması halinde mükerrer tahsil söz konusu olabileceği ve infazda sorun olabileceği, öte yandan Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 2014/5221 Esas, 2015/5534 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere alacaklının aynı ilama dayanarak tek takiple birden fazla borçluya karşı takip yapma olanağı varken hukuki yararı bulunmamasına rağmen ayrı takip başlatmasının Medeni Kanunun 2 nci maddesine aykırılık teşkil edeceği gibi aynı ilamdan dolayı birden fazla icra vekalet ücreti tahsil edeceğinden sebepsiz zenginleşmeye yol açacağı gerekçesi ile şikayetin kabulüne, İstanbul … 12. İcra Müdürlüğü’nün 2021/9995 E. sayılı takip dosyasından yürütülen takibin iptaline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde alacaklı istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Alacaklı istinaf dilekçesinde; taleple bağlılık ilkesine aykırı davranıldığını, dava dilekçesinde 2021/6900 Esas sayılı dosyadan bahsedilirken mahkemenin aynı icra müdürlüğünün 2021/5314 Esas ve 2021/9995 Esas sayılı takip dosyaları üzerinden inceleme yaptığını, bir an için davada İstanbul … 12. İcra Müdürlüğünün 2021/5314 Esas sayılı dosyasının incelenmesi kabul edilecek olsa dahi takip başlatıldığı esnada şikayetçi borçlu Zek-San İnş. Ltd. Şti. yönünden iflas erteleme kararı bulunduğunu, bu nedenle aleyhine takip başlatılamadığını ve 2021/5314 Esas sayılı dosyada sadece ……Ltd.Şti aleyhine takip başlatıldığını, nitekim daha sonra şikayetçi borçlu Zek-San İnş. Ltd. Şti. yönünden tedbir kararı kaldırıldığında şikayetçi aleyhine aynı ilama dayalı 2021/9995 Esas sayılı icra takibi başlatıldığını, takiplerin haksız ve kötü niyetli olduğunun söylenemeyeceğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; aynı ilamda yer alan ve müteselsil borçlu kılınan davalılar aleyhine ayrı ayrı takip başlatılamayacağı, davalı-alacaklının başlangıçta her iki borçlu aleyhine takibe girişerek biri hakkında iflas erteleme kararı neticelenene kadar dosyayı işlemsiz bırakacağı ya da somut olayda olduğu gibi diğer borçlu yönünden iflas erteleme tedbir kararının kaldırılmasından sonra takibe girişilecek ise, ilk takip dosyasından bu borçlu yönünden de icra emri düzenlenmesi talebinde bulunulmak suretiyle takibe devam edilmesi gerekir iken, müteselsil borçlular yönünden tek ilama dayalı olarak ayrı ayrı takip yapılmasının yerleşik uygulamaya aykırı olduğu, ilk derece mahkemesinin ilamın ayrı ayrı takiplere konulamayacağına dair kararının isabetli bulunduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde alacaklı temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Alacaklı, istinaf dilekçesindeki hususları tekrar etmek suretiyle Bölge Adliye Mahkemesinin kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ilamın bölünerek iki ayrı takibe konu edildiği şikayeti nedeniyle takibin iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
İİK 16

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup alacaklının temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Alınması gereken 179,90 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.