Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2022/11241 E. 2023/4224 K. 13.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/11241
KARAR NO : 2023/4224
KARAR TARİHİ : 13.06.2023

MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2019/1064 (E) ve 2022/277 (K)
SUÇ : Gerçeğe aykırı beyanda bulunmak
HÜKÜM : Beraat

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Müştekinin 28.03.2016 havale tarihli dilekçesi ile; sanığın borçlu konut … kooperatifinin yönetim kurulu başkanı olduğunu, sanığın başkanı olduğu kooperatif için ayrıca bir banka hesabı kullanılmadığından 14.06.2015 tarihli genel kurul toplantı tutanağında, kooperatif aidatlarının …., Bankasının ….. Şubesinde açılan hesaba yatırılması konusunda karar alındığını, bu hesaptan sanık olan kooperatif başkanının yatırılan aidatları tahsil ettiği halde kendisine gönderilen birinci haciz ihbarnamesinin tebliği üzerine 12.02.2016 tarihinde kendisinin kooperatife borcunun olmadığı yönünde yazılı bir beyan ile itiraz ettiğini belirterek, sanık hakkında gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suçundan 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun ( 2004 sayılı Kanun) 338 inci maddesi gereğince cezalandırılması için dava açılmıştır.

2…. 3. İcra Ceza Mahkemesinin, 26.05.2016 tarihli kararı ile, İİK’nın 349 uncu maddesi gereğince şikayet hakkının düşürülmesine, karar verilmiştir.

3…. 3. İcra Ceza Mahkemesinin, 26.05.2016 tarihli kararının müşteki vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 10.06.2019 tarihli ve 2019/2665 Esas, 2019/9750 Karar sayılı kararı ile “…Mahkemece 26.05.2015 tarihli celsede, müşteki vekilinin duruşmaya gelmediği gibi her hangi bir mazerette bildirmediğinden bahisle İİK 349 maddesi gereğince, şikayet hakkının düşürülmesine dair karar verilmiş ise de; UYAP üzerinden yapılan incelemede,müşteki vekilinin 23.05.2016 tarihinde dosyaya 26.05.2016 tarihli duruşmaya katılamayacağı yönünde mesleki mazeret dilekçesi gönderdiğinin anlaşılması nedeniyle, CMK’nın 38/A maddesindeki “her türlü ceza mahkemesi işlemlerinde Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) kullanılır” hükmü gözetilerek mazeretin kabulü veya reddi yönünde bir karar verilmeden yazılı şekilde düşme kararı verilmesi,…” nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.

4…. 3. İcra Ceza Mahkemesinin, 13.06.2022 tarihli kararı ile, sanık hakkında unsurları oluşmayan suçtan beraatine, karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1.Müşteki vekilinin temyiz isteği, yerel mahkemenin kabulünün ve değerlendirmesinin dosyada mevcut yazılı belgelere tamamen aykırı olduğu, dosyada mevcut olan S.S Altınyunus Konut … Kooperatifinin 2014 yılına ait 14.06.2015 tarihli genel kurul tutanağının altına bizzat kooperatif yönetim kurulu başkanı sanık … tarafından el yazısı ile yazılı olduğu üzere kooperatifin tasfiye halinde olduğundan bankalarda olan hesapların kapatıldığı, yeni duruma göre aidatların ödenmesi için …Bankasında açılan… nolu hesaba veya belge karşılığında T.H Yönetim Kuruluna yapabileceğinin belirtildiği, kooperatif yönetim kurulu başkanı olan sanık …’ın …Bankasında kendi adına açmış olduğu şahsi banka hesabına, kooperatif aidatlarının ödenebileceğini, kooperatif üyelerine kendi el yazısı ve imzası ile bildirmiş olduğu, …Bankasının… nolu hesabıyla ilgili cevabi yazıda hesapta 210,00 TL para bulunduğunun belirtildiği, buna rağmen sanığın birinci haciz ihbarnamesine hakikate muhalif beyanda bulunarak, kooperatif adına kendi nezdinde herhangi bir paranın bulunmadığını bildirdiği ve böylece İİK’nın 338 inci maddesinde tarif edilen suçun yasal unsurlarının oluştuğu, bu haliyle yerel mahkemece sanığın cezalandırılmasına karar verilmesi gerekirken, usul, yasaya ve dosyadaki bilgi ve belgelere aykırı olarak sanığın beraatine karar verilmesinin ve ayrıca sanık vekili lehine 1.550,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğundan bahisle kararın bozulması gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1.Dava konusu olay; davalıya tebliğ edilen İİK’nın 89/1 haciz ihbarnamesine davalı tarafından takip borçlusuna borcu olmadığından bahisle itiraz edildiği iddiası ile sanığın gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suçundan cezalandırılması talebine ilişkindir.

IV. GEREKÇE
1.Somut olayda; İİK’nın 89/1 inci haciz ihbarnamesinin tebliğ edildiği tarih itibariyle, üçüncü şahıs sanığın, takip borçlusuna kesinleşmiş ve muaccel bir borcunun olduğunun ispatlanamadığı ve bu suretle sanığın hakikate muhalif beyanda bulunduğunun sübut bulmadığının anlaşılması karşısında, atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığı anlaşılmaktadır.

2.Sanık hakkında üzerine atılı suçun unsurlarının oluşmaması nedeniyle atılı suçtan beraat kararıverilmesinde isabetsizlik görülmemiştir.

3.Müşteki vekilinin, yerel mahkemenin kabulünün ve değerlendirmesinin dosyada mevcut yazılı belgelere tamamen aykırı olduğu, dosyada mevcut olan ….., Konut … Kooperatifinin 2014 yılına ait 14.06.2015 tarihli genel kurul tutanağının altına bizzat kooperatif yönetim kurulu başkanı sanık … tarafından el yazısı ile yazılı olduğu üzere kooperatifin tasfiye halinde olduğundan bankalarda olan hesapların kapatıldığı, yeni duruma göre aidatların ödenmesi için …Bankasında açılan… nolu hesaba veya belge karşılığında T.H Yönetim Kuruluna yapabileceğinin belirtildiği, kooperatif yönetim kurulu başkanı olan sanık …’ın …Bankasında kendi adına açmış olduğu şahsi banka hesabına, kooperatif aidatlarının ödenebileceğini, kooperatif üyelerine kendi el yazısı ve imzası ile bildirmiş olduğu, …Bankasının… nolu hesabıyla ilgili cevabi yazıda hesapta 210,00 TL para bulunduğunun belirtildiği, buna rağmen sanığın birinci haciz ihbarnamesine hakikate muhalif beyanda bulunarak, kooperatif adına kendi nezdinde herhangi bir paranın bulunmadığını bildirdiği ve böylece İİK’nın 338 inci maddesinde tarif edilen suçun yasal unsurlarının oluştuğu, bu haliyle yerel mahkemece sanığın cezalandırılmasına karar verilmesi gerekirken, usul, yasaya ve dosyadaki bilgi ve belgelere aykırı olarak sanığın beraatine karar verilmesinin ve ayrıca sanık vekili lehine 1.550,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğundan bahisle kararın bozulması gerektiğine ilişkin temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.

4. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, atılı suçun unsurlarının oluşmadığının saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı anlaşıldığından, müşteki vekilinin yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle … 3. İcra Ceza Mahkemesinin, 13.06.2022 tarihli ve 2019/1064 Esas, 2022/277 Karar sayılı kararında müşteki vekilince ileri sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden müşteki vekilinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğnameye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

13.06.2023 tarihinde karar verildi.