Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2022/11161 E. 2023/3696 K. 25.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/11161
KARAR NO : 2023/3696
KARAR TARİHİ : 25.05.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/711 E., 2022/1164 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Düzce İcra Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/68 E., 2022/153 K.

Taraflar arasındaki icra memur muamelesini şikayetten dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin reddine karar verilmiştir.

Kararın şikayetçi alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayetçi alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Alacaklı şikayet dilekçesinde; davalı borçlu hakkında başlatılan genel haciz yoluyla ilamsız takipte, ödeme emrinin tebliğ üzerine 28.01.2022 tarihinde borçluya ait olduğundan bahisle “…. Atatürk Bulvarı No:64 …/Düzce” adresine hacze gidildiğini, haciz sırasında dava ve takip dışı üçüncü kişi … lehine istihkak iddiasında bulunulduğunu, ancak haciz mahallinde davalı borçlu adına evrak bulunduğunu, borçlu ile üçüncü kişinin kardeş olduklarını ve aynı işkolunda faaliyet gösterdiklerini, haczedilen malların borçluya ait olduğunu gösteren somut emareler olmasına rağmen haciz esnasında icra memurunca İİK’nın 99. maddesinin uygulanmasına karar verilerek istihkak iddiasının reddi davası açmak üzere tarafına 7 günlük süre verildiğini, üçüncü kişi lehine haksız ve mesnetsiz istihkak iddialarında bulunulduğunu, hacizli mallara ilişkin olarak üçüncü kişi şirket tarafından hiç bir fatura ibraz edilemediğini, haciz sırasında iddianın ispatına yönelik hiçbir delil sunulmadığını, üçüncü kişinin mülkiyet karinesini güçlü ve inandırıcı delillerle ispat etmesi gerektiğini, bu hususlar göz önünde bulundurularak geçerli bir istihkak iddiası bulunmaması sebebiyle haczin İİK’nın 96. – 97. maddelerine göre yapıldığının kabulü ile takibin devamı yönünde karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek icra müdürlüğünün 28/01/2022 tarihli kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Şikayet dilekçesi davalı borçluya tebliğ edilmemiş, borçlu tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; icra memurlarının İİK’nın 99. maddesi gereğince kanunun aradığı şekilde haciz işlemini uyguladığı, haciz zaptına eklenen belgelerin çok eski tarihli olup güncel evraklardan olmadığı, haciz adresinin ödeme emrinin tebliğ edildiği adres olmadığı, haciz mahallinde borçlunun da hazır bulunmadığı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayetçi alacaklı istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Şikayetçi alacaklı istinaf dilekçesinde; haciz mahallinde davalı borçlu adına şahsi ve muhasebesel bir çok evrak bulunduğunu, bu belgelerin üçüncü kişi nezdinde bulunmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, borçlu ile üçüncü kişinin kardeş olduklarını ve aynı işkolunda faaliyet gösterdiklerini, bunun gibi haczedilen malların borçluyla ilgisini gösteren somut emareler bulunduğunu, mülkiyet karinesinin borçlu ve dolayısı ile alacaklı lehine olduğunu, iş yerinin borcun kaynağı olan kredi sözleşmesinden sonra kurulduğunu, üçüncü kişi tarafından mahcuzların kendisine ait olduğuna dair fatura ibraz edilmediğini, dolayısıyla üçüncü kişi tarafından karinenin aksinin ispatlanamadığını, davalı borçlu ile üçüncü kişinin alacaklılardan mal kaçırmak amacıyla birlikte hareket ettiğini, mahkemece bu iddialar hakkında değerlendirme yapılmadığını, kararının somut olaya uygun olmadığını ileri sürerek kararın kaldırılarak şikayetin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; şikayetçi alacaklı (temlik eden Finansbank AŞ) tarafından davalı borçlu hakkında kredi borcunun tahsili için ilamsız takip yapıldığı, davalı borçluya ödeme emrinin daha önce kat ihtarının da tebliğ edildiği ”…Mah. 2. …Cad. No: 6 İç Kapı No: 2 …/Düzce” adresinde tebliğ edildiği, şikayetçi alacaklının talebi üzerine 28.01.2022 tarihinde ”…. Atatürk Bulvarı No:64 …/Düzce” adresinde icra müdürlüğünce haciz işlemlerinin yapıldığı, üçüncü kişi tarafından istihkak iddiasında bulunması üzerine icra müdürlüğünce şikayetçi alacaklıya istihkak davası açması için 7 günlük mühlet verildiği, haciz mahallinde davalı borçlunun bulunmadığı, takip dosyasına göre davalı borçlunun adresinin haciz adresi olmadığı, haciz sırasında bulunan evrakların eski tarihli olup iş yerine ve yapılan işe ilişkin belge niteliğinde olmadığı, tüm bu hususlar dikkate alındığında haciz sırasında icra müdürünün elindeki bilgi ve belgelere göre davalı borçlu ile istihkak iddia eden üçüncü kişiye ait işletme yönünden doğrudan bir ilişki kurulamadığı, üçüncü kişi ve davalı borçlu arasında akrabalık bağı veyahut benzer iş kolunda faaliyet göstermeleri nedeniyle organik bağ bulunup bulunmadığı gibi konuların, ancak açılacak istihkak davası sırasında her iki tarafın sunduğu delillerin değerlendirilmesiyle incelenebileceği, kaldı ki icra müdürünün bu sırada yaptığı işlemin sadece istihkak davasını kimin açması gerektiğini belirlemeye yönelik bir karar olduğu, açılan davada ispat yükünün kimin üzerinde olduğunu belirleme gücüne de sahip olmadığı, şeklen davalı borçlu ile ilgisi bulunmayan iş yerinde yapılan hacizdeki istihkak iddiası nedeni ile icra müdürünün İİK’nın 99. maddesine göre şikayetçi alacaklıya istihkak iddiasının reddi için dava açmak üzere süre vermesinin yerinde olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayetçi alacaklı temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Şikayetçi alacaklı temyiz dilekçesinde; haciz mahallinde davalı borçlu adına şahsi ve muhasebesel bir çok evrak bulunduğunu, bu belgelerin üçüncü kişi nezdinde bulunmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, borçlu ile üçüncü kişinin kardeş olduklarını ve aynı işkolunda faaliyet gösterdiklerini, bunun gibi haczedilen malların borçluyla ilgisini gösteren somut emareler bulunduğunu, mülkiyet karinesinin borçlu ve dolayısı ile alacaklı lehine olduğunu, iş yerinin borcun kaynağı olan kredi sözleşmesinden sonra kurulduğunu, üçüncü kişi tarafından mahcuzların kendisine ait olduğuna dair fatura ibraz edilmediğini, dolayısıyla üçüncü kişi tarafından karinenin aksinin ispatlanamadığını, davalı borçlu ile üçüncü kişinin alacaklılardan mal kaçırmak amacıyla birlikte hareket ettiğini, mahkemelerce bu iddialar hakkında değerlendirme yapılmadığını, kararların somut olaya uygun olmadığını ileri sürerek bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılması ile ilk derece mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, alacaklının haczin İİK’nın 96. maddesi gereğince yapılması gerektiğine yönelik şikayetine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu 16, 96, 97 ve 99. maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ve sair yasal mevzuat

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup şikayetçi alacaklı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 2004 sayılı Kanun’un 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Alınması gereken 179,90 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.