YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/11156
KARAR NO : 2023/3693
KARAR TARİHİ : 25.05.2023
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/672 E., 2022/1149 K.
HÜKÜM/KARAR : Kabul/Kaldırma/Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kandıra İcra Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/17 E., 2021/56 K.
Taraflar arasındaki imzaya ve borca itiraz nedeni ile yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince imzaya itirazın reddine, borca itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmiştir.
Kararın davalı alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, borçlunun imzaya ve borca itirazının reddine, takip geçici olarak durdurulmadığından borçlu aleyhine tazminata ve para cezasına hükmolunmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı muteriz borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Borçlu keşideci itiraz dilekçesinde; davalı alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte, keşide imzasının kendisine ait olmadığını, borcunun bulunmadığını, senedin sahte olarak düzenlendiğini ileri sürerek imzaya ve borca itirazlarının kabulü ile alacaklı aleyhine tazminat ve para cezasına hükmedilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı alacaklı cevap dilekçesinde; imzanın murteriz borçluya ait olduğunu, sahtecilik iddialarını kabul etmediğini, imza incelemesi yapılarak itirazın reddi ile muteriz borçlu aleyhine tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosyanın imza incelemesi için bilirkişi heyetine tevdi edildiği, bilirkişi raporunda imzanın muteriz borçlunun eli ürünü olduğu, ancak senetteki makine yazılarının imzanın üzerinde olduğu ve açığa atılmış bir imzanın olduğu kağıdın üzerine sonradan bilgisayar yazıcısı ile baskı yapılarak senede dönüştürülmüş olduğunun tespit edildiği, bu durumun senet metninden anlaşılabildiği ve usulüne uygun bir şekilde hazırlanmış kambiyo senedinin varlığından bahsedilemeyeceği gerekçesi ile imzaya itirazın reddine, borca itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı alacaklı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı alacaklı istinaf dilekçesinde; muteriz borçlunun imza itirazı devam ederken yargılama esnasında tahrifat iddiasında bulunulduğunu, icra mahkemesince sonradan ileri sürülen tahrifat iddiası hakkında da araştırma yapıldığını, Yargıtay kararlarında sahtecilik iddiasının yargılamayı gerektirdiği ve dar yetkili icra mahkemesince buna ilişkin karar verilemeyeceğinin açıkça yer aldığını, senet metnindeki imzanın muteriz borçluya ait olduğunun bilirkişi raporlarıyla sabit olduğunu ileri sürerek mahkeme kararının kaldırılmasına, itirazın reddi ile muteriz borçlu aleyhine tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı alacaklı tarafından muteriz borçlu hakkında 754.181,51 TL üzerinden bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin muteriz borçluya 21.02.2020 tarihinde tebliğ edildiği, itirazın yasal süre içerisinde, 24.02.2020 tarihinde, yapıldığı, mahkemece imza itirazın reddine karar verildiği ancak bu hususun istinaf konusu edilmediği, mahkemece alınan bilirkişi raporunda, ”… İmzanın daha önce A4 ebadında olan ve başka amaçla düzenlenmiş bir belgenin üst tarafının kesilmesi sonrasında veya açığa atılmış bir imzanın olduğu kağıdın üzerine bilgisayar yazıcısı ile baskı yapılarak senede dönüştürülmüş olduğu…” şeklindeki tespite dayanılarak borca itirazının kabulüne karar verilmiş ise de; A4 kağıdının kesilerek veya açığa atılmış bir imzanın olduğu kağıdın üzerine bilgisayar yazıcısı ile baskı yapılarak senedin oluşturulduğuna ilişkin sahtelik iddiasının yargılamayı gerektirdiği, bu nedenle dar yetkili icra mahkemesinde incelenemeyeceği gerekçesi ile istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, borçlunun imzaya ve borca itirazının reddine, takip geçici olarak durdurulmadığından borçlu aleyhine tazminata ve para cezasına hükmolunmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde muteriz borçlu mirasçıları temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Muteriz borçlu mirasçıları temyiz dilekçelerinde; bilirkişi raporunun sonuç kısmında takibe konu senedin sahte olarak oluşturulduğu kanaatinin bildirildiğini, sahte olan senedin kambiyo vasfının bulunmadığını, bu nedenle takibin iptaline karar verilmesi gerektiğini, açtıkları menfi tespit davasının ve yaptıkları suç duyurusunun derdest olduğunu, imzaya itirazın reddi kararının istinaf edilmemesinin borcun kabulü anlamına gelmediğini ileri sürerek bölge adliye mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte imzaya ve borca itiraza ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 169, 169/a ve 170. maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile sair yasal mevzuat
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup muteriz borçlu mirasçıları tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Alınması gereken 179,90 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
25.05.2023 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.
(M)
(M)
İHÖ/AK
Üye … ile Üye Dr. …’in Karşı Oy Yazısı;
Keşideci borçlu, icra mahkemesine verdiği dilekçesinde kambiyo senedine dayalı takibe dayanak bono altındaki imzanın kendisine ait olmadığını, senedin sahte olarak düzenlendiğini, borcunun olmadığını ileri sürerek takibin durdurulmasını talep etmiştir.
İcra mahkemesince yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu aldırılan raporda imzanın borçlunun eli ürünü olduğunu, ancak senetteki makine yazılarının imza üzerinde olduğu ve açığa atılmış bir imzanın olduğu, kağıdın üzerine sonradan bilgisayar yazıcısı ile baskı yapılarak sende dönüştürülmüş olduğu bildirilmiştir.
Yazıda sahtecilik, belgenin veya senedin yazı kısmında imza sahibinin iradesi dışında ve gerçeğe aykırı bir değişiklik olduğu iddiası anlamına gelir.
Borçlunun borçlanma iradesi olmaksızın başka bir amaçla attığı imzanın üzerinin doldurularak senet haline getirildiği itirazı bir senedin kayıtsız şartın borç ikrarı içermediği ve bu nedenle borçlu olmadığı itirazını da içermektedir.
Borca itirazın İİK’nın 169/a maddesinde yazılı belgelerle ispatı gerekmekte ise de, yazıda sahteciliğin, sadece bilirkişi incelemesi sonucu alınarak raporla ispat mümkündür.
İcra mahkemesinin raporu dikkate alındığında alacağın tahsili yargılamaya muhtaç hale gelmiş olup genel hükümlere göre dava açmak ve alacağın alacağın varlığı ve miktarını kanıtlayıp hüküm aldırma yükümlülüğü alacaklıya aittir. HGK bir kararında da bir görüşü benimseyecek İİK’nın 170/a maddesi hükmüne göre takibi iptal edilmesi gerekçesi ile icra mahkeme kararını bozmuştur. (HGK 27.6.2001 tarih, 2001/12-545 E., 2001/548 K.)
Yerleşik 12. HG kararlarında tahrifatla kambiyo senedinde yazılan miktarın arttırılması hususunu tespit eden bilirkişi raporu yeterli görerek tespit edilir kısım için takibim iptaline karar vermektedir. Bu olay içinde bilirkişi raporu hükme esas alınarak bononun kayıtsız şartsız borç ikrarı unsuru eksikliğinde İİK 170/a maddesine göre takibin iptaline karar verilmelidir.
Bu gerekçelerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılarak, İcra Mahkemesi kararının bozulması görüşünde olduğumdan kararın onaması yönündeki çoğunluk görüşüne katılamıyorum.