Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2022/11139 E. 2023/3507 K. 18.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/11139
KARAR NO : 2023/3507
KARAR TARİHİ : 18.05.2023

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi
HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul/Kaldırma
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 4. İcra Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki zamanaşımı itirazı nedeni ile yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince istemin kabulüne, İİK’nın 71 ve 33/a maddesi uyarınca zamanaşımı nedeni ile muteriz borçlu yönünden icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir.

Kararın davalı alacaklılar tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, zamanaşımı itirazının kabulüne, takibin İİK’nın 169/a-4. maddesi uyarınca muteriz borçlu yönünden durdurulmasına
karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı alacaklılar tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Borçlu avalist itiraz dilekçesinde; hakkında bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte, takibe konu senedin kambiyo vasfını haiz olup 3 yıllık zaman aşımı süresine tabi olduğunu, ödeme emrinin diğer borçlulara tebliği ile takibin kesinleştiğini, sonrasında takibin işlemsiz bırakıldığını ve 2019 tarihindeki yenileme talebine kadar, 6 yıl boyunca dosyada zamanaşımını kesici nitelikte icrai işlem yapılmadığını ileri sürerek zaman aşımı nedeniyle İİK’nın 71 ve 31/A maddeleri uyarınca icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı alacaklılar cevap dilekçesinde; muteriz borçlu ile aralarında birden fazla takip dosyası bulunduğunu ve bu takiplere ilişkin olarak açılmış 16 adet dava dosyası bulunduğunu, davalar arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğundan birleştirilmeleri gerektiğini, anılan yargılamalar nedeniyle takip dosyalarındaki belgelerin kaybolmuş olabileceğini, dava dışı borçlulardan… tarafından kısmi ödeme yapılmış ise de muteriz borçlunun bakiye borç nedeniyle sorumluluğunun devam ettiğini, ödeme emrinin muteriz borçluya 24.12.2019 tarihinde tebliğ edildiğini, takip kesinleşmediğinden muteriz borçlu hakkında icrai işlem yapılamadığını, zaman aşımı süresinin dolmadığını savunarak itirazın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; takibin, davalılar murisi lehdar … tarafından şikayetçi borçlu ve diğerleri hakkında 02.06.2009 vadeli, 7.200.000 USD miktarlı bonoya ilişkin olarak başlatıldığı, takip dosyasında en son yapılan işlemin 22.12.2011 tarihli olduğu, bu tarihten sonra dosyanın 05.12.2019 tarihinde yenilendiği, yaklaşık 8 yıl dosyada hiç bir işlemin yapılmadığı, takibe konu bono ile ilgili alacağın zamanaşımına uğradığı gerekçesi ile zamanaşımı şikayetinin kabulüne, İİK’nın 71 ve 33/a maddesi uyarınca zamanaşımı nedeni ile muteriz borçlu yönünden icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı alacaklılar istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı alacaklılar istinaf dilekçesinde; muteriz borçlu ile aralarında birden fazla takip dosyası ve bu takiplere ilişkin olarak açılmış birden fazla dava dosyası bulunduğunu, hukuki ve fiili irtibat bulunması nedeniyle bu davaların birleştirilmesi taleplerinin reddedilmesinin hatalı olduğunu, anılan yargılamalar nedeniyle takip dosyalarındaki belgelerin bir kısmının kaybolduğunu, sürelerinde yapılan taleplere ilişkin belgelerin dosyalarda bulunamadığını, takip dosyaları eksiksiz olarak temin edilmediğinden mahkemece doğru değerlendirme yapılamadığını, zaman aşımı süresinin dolmadığını, muteriz borçluya ödeme emrinin tebliğ edilmediğini, takip kesinleşmediğinden muteriz borçlu hakkında icrai işlem yapılamadığını ileri sürerek mahkeme kararının kaldırılması ile itirazın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; takip dayanağı belgenin kambiyo senedi niteliğinde bono olduğu, davaya konu olayda takip dayanağı senedin tanzim ve takip tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK’nın 661, 662. ve 663. maddelerinin uygulanması gerektiğini, TTK’nın 661. maddesi uyarınca bonolar için 3 yıllık zamanaşımı öngörüldüğü, takibin, başlatılmasından sonra muteriz borçluya ödeme emri tebliğine kadar borçlu yönünden 3 yıldan uzun bir süre işlemsiz bırakıldığı ve zamanaşımının gerçekleştiği, mahkemenin bu yöndeki değerlendirmesinin yerinde olduğu, başka takip dosyaları ile ilgili aynı nedenle açılan davaların bu dava ile birleştirilmesi zorunluluğu ve gerekliliğinin bulunmadığı, ancak HMK’nın 33. maddesi uyarınca maddi olayları ileri sürmenin taraflara, hukuki nitelendirme yapma ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemenin hakime ait olduğu, muteriz borçlu her ne kadar itiraz dilekçesinde; İİK’nın 33/a ve 71. maddeleri gereğince icranın geri bırakılması isteminde bulunmuş ise de; şikayet tarihi itibariyle muteriz borçluya tebliğ edilen bir ödeme emri bulunmadığı, ödeme emrinin huzurdaki itirazdan bir gün sonra tebliğ edildiği dikkate alınarak başvurunun takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin, İİK’nın 168/5. ve 169/a-4. maddelerine dayalı zamanaşımı itirazı niteliğinde olduğu ve zamanaşımının gerçekleştiği hususunun sabit olduğu anlaşıldığından takibin İİK’nın 169/a-4. maddesi uyarınca muteriz borçlu yönünden durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, icranın geri bırakılmasına karar verilmesinin yerinde olmadığı gerekçesi ile istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması ile zamanaşımı itirazının kabulüne, takibin İİK’nın 169/a-4. maddesi uyarınca muteriz borçlu yönünden durdurulmasına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı alacaklılar temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı alacaklılar temyiz dilekçesinde; muteriz borçlu ile aralarında birden fazla takip dosyası ve bu takiplere ilişkin olarak açılmış birden fazla dava dosyası bulunduğunu, hukuki ve fiili irtibat bulunması nedeniyle bu davaların birleştirilmesi taleplerinin reddedilmesinin hatalı olduğunu, anılan yargılamalar nedeniyle takip dosyalarındaki belgelerin bir kısmının kaybolduğunu, sürelerinde yapılan taleplere ilişkin belgelerin dosyalarda bulunamadığını, takip dosyaları eksiksiz olarak temin edilmediğinden mahkemece doğru değerlendirme yapılamadığını, zaman aşımı süresinin dolmadığını, muteriz borçluya ödeme emrinin tebliğ edilmediğini, takip kesinleşmediğinden muteriz borçlu hakkında icrai işlem yapılamadığını ileri sürerek bölge adliye mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte zaman aşımı itirazına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 168/5, 169 ve 169/a maddeleri, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 661, 662 ve 663. maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 33. maddesi ile sair yasal mevzuat

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı alacaklılar tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Alınması gereken 179,90 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.