Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2022/11127 E. 2023/3511 K. 18.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/11127
KARAR NO : 2023/3511
KARAR TARİHİ : 18.05.2023

İNCELENEN KARARIN
HÜKÜM/KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 10. İcra Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki ilama aykırılık şikayeti ve takip dayanağı ilamın icra emri ekinde tebliğ edilmediği şikayetinden dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin kısmen kabulü ile şikayetçi borçlu …’nin borcun 82.120,21 TL’lik kısmından sorumlu olduğunun tespitine, şikayetçi borçlu Sirkeci Tekstil San. A.Ş.’nin borcun 82.120,21 TL’lik kısmından sorumlu olduğunun tespitine, şikayetçi borçlu Mbt Endüstriyel Tekstil San. Tic. Ltd. Şti.’nin borcun 95.327,65 TL’lik kısmından sorumlu olduğunun tespitine, sair şikayetlerin reddine karar verilmiştir.

Kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraflarca temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Borçlular vekili itiraz dilekçesinde; davalı alacaklı tarafından menfi tespit ve alacak ilamına dayalı olarak başlatılan takipte, takibe dayanak ilamda (dava dışı) … ile davalı-alacaklı ….., Tekstil…Ltd. Şti. olmak üzere iki davacının bulunduğu, ilamda hükmedilen miktarların adı geçen iki davacıya ödenmesine karar verildiğini, ancak sadece ……, Tekstil…Ltd. Şti. tarafından takip başlatıldığını, icra emrinin bu nedenle ilama uygun olmadığını, icra emrinde takip dayanağı ilamın 6 ve 7 nolu paragraflarında şikayetçi borçluların sorumlu olduğu yargılama gideri ve vekalet ücretinin ayrı bir alacak kalemiymiş gibi fazladan talep edildiğini, benzer şekilde ilamın 7 numaralı hüküm fıkrasında belirtilen 28.387,90 TL nispi vekalet ücretinin de ayrı bir alacak kalemi gibi hatalı ve mükerrer talep edildiğini, takip dayanağı ilamın icra emri ekinde kendilerine tebliğ edilmediğini, icra emrinde banka hesap bilgilerinin de yer almadığını ileri sürerek takibin ve icra emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı alacaklı cevap dilekçesinde; şikayet dilekçesinin borçlular tarafından usulüne uygun olarak imzalanmadığını, takibe konu ilamın icra emri ekinde gönderileceğine ilişkin bir düzenlemenin mevcut olmadığını, takip dayanağı ilamda hem terditli hem de dava yığılması istemini içeren davalar bulunduğunu, ilamdaki diğer davacı – takip dışı …’ın talep ettiği hususun yalnız şikayetçi borçlu Mbt … Ltd. Şti.nin elindeki 100.000 TL miktarlı senedin iptali ile ilgili olduğunu, bu davacı yönünden ilgili hüküm kesinleşmediğinden icra takibi başlatılmadığını, ödeme emrinde Iban numarası bulunmamasının sonradan giderilebilecek bir eksiklik olup icra emrinin iptalini gerektirmeyeceğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı alacaklı tarafından şikayetçi borçlular adına İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin 14. Hukuk Dairesinin 30.10.2019 tarihli, 2018/1532 E.-2019/1291 K. sayılı ilamına dayalı olarak ilamlı takip başlatıldığı, icra emrinde: “833.045,00 TL tutarında toplam alacağın fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla takip tarihinden itibaren fiili ödeme tarihine kadar asıl alacağa işleyecek yıllık %19,5 avans faizi … tahsili istemidir.” ve devamla “Fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere ilamda yazılı olduğu üzere borçlu Globus Ltd Şti’nin 373.965,25 TL + 90.000 TL + 6.643,20 TL + 1875,98 TL + 28.387,90 TL asıl alacak ile diğer borçluların, müştereken ve müteselsilen 90.000 TL + 449,42 TL + 9.950,00 TL asıl alacak ve faizleri ve masrafları” ile tahsilinin talep edildiği, bilirkişinin raporunda … ve Sirkeci Teks…A.Ş.’nin ayrı ayrı olarak borcun 82.120,21 TL’lik kısımlarından sorumlu olduğunu, MBT Endüstriyel Tekstil Ürünleri San. Tic. Ltd. Şti.’nin borcun 95.327,65 TL’lik kısmından sorumlu olduğunun bildirildiği gerekçesi ile şikayetin kısmen kabulü ile kısmen reddine, şikayetçi borçlu …’nin borcun 82.120,21 TL’lik kısmından sorumlu olduğunun tespitine, şikayetçi borçlu Sirkeci Tekstil San. A.Ş.’nin borcun 82.120,21 TL’lik kısmından sorumlu olduğunun tespitine, şikayetçi borçlu Mbt Endüstriyel Tekstil San. Tic. Ltd. Şti.’nin borcun 95.327,65 TL’lik kısmından sorumlu olduğunun tespitine, sair şikayetlerin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayetçi borçlular ve davalı alacaklı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Şikayetçi borçlular istinaf dilekçesinde; mahkeme tarafından takibin, icra emrinin ve takip talebinin iptaline karar verilmesi gerektiğini, takibe konu ilamda iki davacı bulunduğunu, ancak ilamda hükmedilen tutarların 1/2 oranında davacılara verilmesine karar verilmediğini, verilen kararın bu yönü ile hatalı olduğunu, karara esas alınan bilirkişi raporunda yapılan bu tespitin de gerçek dışı olduğunu, ancak bilirkişi raporu ile dayanak ilamın hatalı olarak icra takibine konu edildiğinin belirlendiğini, dolayısı ile takibin iptaline karar verilmesi gerektiğini, alacak miktarlarının farklı bir oranla belirlendiğini ancak buna uygun bir icra takibinin mevcut olmadığını, bilirkişi raporunda her bir borçlunun sorumlu olduğu tespit edilen tutarlara faizin de dahil olduğunu, ancak faiz başlangıç ve bitiş tarihleri belirli olmadığından kararın infazı sırasında tereddüt oluşabileceğini, mahkemece alacak kalemlerinin mükerrer olarak talep edildiği yönündeki şikayetleri hakkında herhangi bir değerlendirme yapılmadığını, ilamdaki yargılama gideri ve vekalet ücretinin birden fazla kez talep edildiğini, bu nedenlerle takibin ilama uygun olmadığını ve 449,42 TL + 9.950 TL olmak üzere fazladan bir talebin söz konusu olduğunu, takibe konu ilamın icra emrine eklenmemesi ve icra emrinde İcra Müdürlüğünün banka hesap bilgilerinin yer almaması nedenleriyle de takibin ve icra emrinin iptali gerektiğini ileri sürerek mahkeme kararının kaldırılması ile takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı alacaklı istinaf dilekçesinde; mahkeme tarafından taleple bağlılık ilkesine aykırı hareket edilerek şikayet dilekçesinde ileri sürülmeyen bir hususa dayanılarak karar verildiğini, mahkeme kararının takibe dayanak ilama aykırı olduğunu, ilamda müteselsil sorumluluğa hükmedilmesine rağmen hükmedilen miktarların borçlular arasında paylaştırılmasının hatalı olduğunu, ticari işlerdeki sorumluluk kuralının müteselsil sorumluluk olduğunu, ilamdaki diğer davacı – takip dışı …’ın talebinin yalnızca şikayetçi borçlu Mbt … Ltd. Şti.’nin elindeki 100.000 TL miktarlı senedin iptali ve menfi tespit ile ilgili olduğunu, bu davacı yönünden ilgili hüküm kesinleşmediğinden icraya konulmadığını, takip talebi ve icra emrinin ilama uygun olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılması ile şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; takibin ilama dayalı olup, para alacağına ilişkin ilamlı takipleri düzenleyen İİK’nın 32. maddesi ve bu maddeye atıf yapan 24. maddesinde ilamlı takiplerde takip dayanağının borçluya icra emri ekinde gönderilmesi ve icra emrinde banka hesap bilgilerine yer verilmesini zorunlu kılan bir düzenleme bulunmadığı, ilama ait bilgilerin takip talebi ve icra emri ekinde yer almasının yeterli olduğu, ilamsız takiplerde uygulanan İİK’nın 58 ve 60. maddeleri hükümlerinin ilamlı takiplerde uygulanacağına dair atıf yapan hüküm bulunmadığı, takip dayanağı ilamın icra dairesine sunulduğu, ilam bilgilerinin takip talebi ve icra emrinde mevcut olduğu, İcra Müdürlüğünün banka hesap bilgilerinin her zaman temin edilebilecek bir eksiklik niteliğinde olup icra emrinin iptalini gerektirmediği, takibe konu ilamda şikayetçi borçlular arasında teselsül hükmü kurulduğu, alacaklılar arasında teselsül hükmü ya da farklı bir oran dahilinde alacakların tahsili yönünde tahsil hükmü kurulmadığı, bu nedenle alacaklıların lehlerine hükmedilen alacakları -iki alacaklı olduğundan- yarı oranında isteme hakkına sahip olduğu, ilamdaki davacılardan …’ın takip talebinde bulunmadığı, alacakların yarı yarıya hesaplanmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, icra emrinde şikayetçi borçluların sorumluluk tutarları düzeltildiğine, faizin denetimi yapıldığına ve infazın artık ilamda belirtilen tutarlar üzerinden yapılması zorunlu olduğuna göre icra emrinde açıklama niteliğindeki kısmın da ayrıca düzeltilmesi gerekliliği bulunmadığı, mahkemece takipteki istemler ve alacak miktarları ilama göre belirlenerek düzeltildiğinden icra emrinin ya da takibin tümden iptaline karar verilmemesinin yerinde olduğu, şikayet dilekçesinin elektronik imza ile imzalandığı, takibe konu ilamda birden fazla borçlunun bulunduğu, tahsile ilişkin hükümlerde borçlular arasında teselsüle yer verilmiş ise de alacaklılar arasında teselsül hükmü kurulmadığı, takip dayanağı davada dava birleşmesi-yığılması gibi bir durumun söz konusu olmadığı, hükümde alacaklılar arasında müteselsil sorumluluğa ilişkin bir belirleme bulunmadığı, takibe konu ilamda alacaklı sayısının iki kişi olduğu ve bunlardan …’ın takip talebinde bulunmaması nedeniyle iki davacı lehine hükmedilen alacakların kişi sayısı gözetilerek ve denetime elverişli bilirkişi raporuna göre düzeltilmesinde takibe konu ilama, usul ve yasaya aykırılık görülmediği gerekçesi ile tarafların istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayetçi borçlular ve davalı alacaklı temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Şikayetçi borçlular temyiz dilekçesinde; şikayet nedenlerinin isabetli olduğunun bilirkişi raporu ile de sabit olduğunu, takip talebi ve icra emrinin ilama aykırı olduğunun tespit edildiğini, bu nedenle icra emri ve takibinin tümden iptaline karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılması ile İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
Davalı alacaklı temyiz dilekçesinde; şikayet dilekçesinde borçluların usulüne uygun imzalarının bulunmadığını, takibe konu ilamın ilişkin olduğu davanın hem terditli hem de objektif dava yığılması şeklinde olduğunu, İlk Derece Mahkemesi şikayetçi borçluların sorumluluğunu ele alarak karar oluşturmuşken, Bölge Adliye Mahkemesinin alacaklıların haklarına göre bir ayrım yaptığını, mahkeme tarafından taleple bağlılık ilkesine aykırı hareket edilerek şikayet dilekçesinde ileri sürülmeyen bir hususa dayanılarak karar verildiğini, ilamda müteselsil sorumluluğa hükmedilmesine rağmen hükmedilen miktarların borçlular arasında paylaştırılmasının hatalı olduğunu, ticari işlerdeki sorumluluk kuralının müteselsil sorumluluk olduğunu, ilamdaki diğer davacı – takip dışı …’ın talebinin yalnızca şikayetçi borçlu Mbt … Ltd. Şti.nin elindeki 100.000 TL miktarlı senedin iptali ve menfi tespit ile ilgili olduğunu, bu davacı yönünden ilgili hüküm kesinleşmediğinden icraya konulmadığını, takip talebi ve icra emrinin ilama uygun olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılması ile İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ilama aykırılık şikayeti ile birlikte takip dayanağı ilamın icra emri ekinde tebliğ edilmediği şikayetine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu 16., 24. ve 32. maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ve sair yasal mevzuat

3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup şikayetçi borçlular ve davalı alacaklı tarafından temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 sayılı Kanunun ile değişik İİK’nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nın 370. maddeleri uyarınca ONANMASINA,

Alınması gereken 179,90’ar TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenlerden tahsiline,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.