Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2022/11124 E. 2023/3510 K. 18.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/11124
KARAR NO : 2023/3510
KARAR TARİHİ : 18.05.2023

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi
HÜKÜM/KARAR : Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul … 14. İcra Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki muhtıranın iptali isteminden dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin reddine karar verilmiştir.

Kararın şikayetçi üçüncü kişi tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayetçi üçüncü kişi tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Şikayetçi üçüncü kişi şikayet dilekçesinde; davalı alacaklı ile borçlu arasında başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte, borçlu şirkete ait menkullerin haczedilerek yediemin sıfatıyla kendisine teslim edildiğini, borçlu şirketin ticari faaliyetini sona erdirmesi nedeniyle işten çıkarıldığını, bu nedenle 11.10.2019 tarihinde yedieminlik görevini fiilen ifa edemeyeceğini icra müdürlüğüne bildirdiğini, süresinde satış talep edilmediğinden menkuller üzerindeki haczin düştüğünü, bu nedenle yedieminlik görevinin sona erdiğini, teslim talebinde bulunulamayacağını, kıymet takdir raporuna itiraz edildiğinden kesinleşmeyen kıymet takdiri esas alınarak müzekkere gönderilmesinin de hatalı olduğunu ileri sürerek tarafına gönderilen yediemin muhtırasının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı alacaklı cevap dilekçesinde; şikayetçinin yediemin olarak kendisine teslim edilen malları mahallinden kaçırdığını, bu hususun 25.07.2019 tarihli tutanak ile sabit olduğunu, şikayetçinin borçlu şirket ile işbirliği halinde olduğunu, şikayetçinin muhafaza görevini kötüye kullanma suçu nedeniyle yapılan yargılamada İstanbul … 12. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 26.04.2021 tarihli, 2021/131-489 Ek sayılı kararı ile ceza aldığını, şikayetçinin yedieminlikten istifa dilekçesinin malları kaçırdığının tespitinden sonra verildiğini, süresinde satış talep edildiğinden haczin ayakta olduğunu savunarak şikayetin reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı alacaklı tarafından dava dışı borçlu Boysan Boya Sanayi Ticaret Anonim Şirketi aleyhine çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü yolla icra takibine başlandığı, 16.04.2019 tarihinde borçlu şirkete tebliğ edildiği, ihtiyati haciz kararına istinaden esas takibe ilişkin ödeme emri tebliğ edilmeden önce, ihtiyati haciz uyarınca 10.04.2019 tarihinde Aydınlı Birlik OSB Tuzla/İstanbul adresine hacze gelindiği, haciz tutanağında detaylı olarak belirtilen 32 kalem taşınır malın haczedildiği, haczedilen malların hukuki ve cezai sorumluluğu anlatılarak yediemin olarak şikayetçiye bırakıldığı, 25.07.2019 tarihinde menkullerin kıymet takdiri için yeniden haciz mahalline gelindiği, haczedilen taşınırların haciz mahallinde bulunmadığı, 11.10.2019 tarihinde şikayetçinin yedieminlikten istifa ettiğine dair dilekçe sunduğu, anılan dilekçenin davalı alacaklıya tebliğe çıkarıldığı ve 16.10.2019 tarihinde tebliğ edildiği, 25.05.2021 tarihinde yediemin muhtırasının düzenlendiği, muhtırada “bilirkişi raporunda yazılı menkullerin 7 iş günü içerisinde icra müdürlüğüne teslim edilmesine karar verilmiş olup, teslim edilmemesi halinde hakkınızda bilirkişi raporunda yazılı menkullerin kıymeti üzerinden cebri icra yoluna başvurulacağı ihtar olunur.” hususlarının belirtildiği, muhtıranın 03.06.2021 tarihinde tebliğ edildiği, 09.06.2021 tarihinde iş bu davanın ikame edildiği, İİK’nın 358/2. maddesinde yedieminin kendisine bırakılan malları kendine atfolunamayacak bir sebepten dolayı, telef veya ziyana uğradığını ispat edemezse hakkında ceza takibinden başka evvelce tespit edilmiş olan kıymetlerin, hükme hacet kalmaksızın icra dairesince resen tazmin edileceğinin düzenlendiğini, şikayetçinin istifa dilekçesini 11.10.2019 tarihinde icra dosyasına sunması, mahcuzların yerinde olmadığının 25.07.2019 tarihinde gidilen hacizde belirlenmesi, istifa beyanının tespitten 3 ay sonra yapılmış olması karşısında şikayetçinin menkullerin kendine atfolunamayacak bir sebepten dolayı telef ya da ziyanını ispat edemediği, muhtırada şikayetçinin sorumlu olduğu miktarın gösterildiği, öncelikle malların tesliminin talep edildiği, mallar teslim edilmediği takdirde raporda yazılı miktar tutarında yedieminin sorumluluğu kapsamında icra işlemi yapılacağının ihtar edildiği, bu kapsamda muhtıranın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile şikayetin reddine, (mahkemenin) 24.06.2021 tarihli tensip zaptında belirtilen tedbirin kaldırılmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayetçi üçüncü kişi süre tutum dilekçesi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Şikayetçi üçüncü kişi tarafından sunulan süre tutum dilekçesinde, kararın usul ve yasaya aykırı olduğu, gerekçeli karar tebliğinden sonra ayrıntılı istinaf dilekçesi sunulacağı belirtilmiş, ancak gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 10 günlük süresi içerisinde ayrıntılı istinaf dilekçesi sunulmamıştır.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; yapılan yargılama sonucunda 10.01.2022 tarihli duruşmada mahkemece; taraf vekillerinin yüzlerine karşı tefhimden itibaren on günlük süre içerisinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere şikayetin reddine karar verildiği, şikayetçi vekilinin 14.01.2022 tarihinde süre tutum dilekçesi sunarak istinaf kanun yoluna başvurduğu, gerekçeli kararın şikayetçi vekiline 07.04.2022 tarihinde tebliğ edildiği, şikayetçi vekilinin gerekçeli istinaf dilekçesini 10 günlük süre geçtikten sonra 20.04.2022 tarihinde sunduğu, şikayetçi yasal süre içerisinde istinaf sebeplerini bildirmediğinden, süre tutum dilekçesindeki beyanlarının dikkate alınacağı, süre tutum dilekçesinde herhangi bir istinaf sebebi gösterilmediğinden kararın yalnızca kamu düzenine aykırılık yönünden incelendiği ve kamu düzenine aykırılık görülmediği gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayetçi üçüncü kişi temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Şikayetçi üçüncü kişi temyiz dilekçesinde; ilk derece mahkemesi kararında yalnızca yedieminlik kurumu ve yedieminlik muhtırasına ilişkin unsurlara yer verilmiş olup maddi olay hakkında inceleme yapılmadığını, yedieminlik konusu mahcuz mallardaki haczin düştüğü iddiasının kamu düzeninden olduğunu ve resen incelenmesi gerektiğini, şikayetçinin dosyaya sunduğu beyan dilekçesi ve ek iddiaların yerel mahkeme yargılamasında ve gerekçeli kararda dikkate alınmadığını, İstanbul … Cumhuriyet Başsavcılığı 2021/127889 Sor. numaralı dosyasının incelenmesi talep edilmişse de mahkemece soruşturma dosyası celp edilmeden karar verilmesinin hatalı olduğunu, hacizlerin düştüğünü, borçlu şirketin kapanması nedeniyle işten çıkarıldığından yediemin olarak görev yapmasının fiilen imkansız olduğunu, bu nedene dayanarak icra müdürlüğüne yedieminlikten istifa dilekçesi ibraz ettiğini, bununla yedieminlik görevinin sona erdiğini ileri sürerek bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılması ile ilk derece mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, mahcuz malların teslimi amacıyla yediemine tebliğ edilen muhtıranın iptali şikayetine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu 16. ve 358. maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ve sair yasal mevzuat

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup şikayetçi üçüncü kişi tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 2004 sayılı Kanun’un 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Alınması gereken 179,90 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.