Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2022/11091 E. 2023/3509 K. 18.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/11091
KARAR NO : 2023/3509
KARAR TARİHİ : 18.05.2023

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi
HÜKÜM/KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 2. İcra Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki genel haciz yoluyla ilamsız icra takibinde itirazın kaldırılması istemi üzerine yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Alacaklı dava dilekçesinde; davalı borçlu hakkında başlattığı yapım sözleşmesi, mutabakat protokolü ve faturalara dayalı genel haciz yoluyla ilamsız takipte, ödeme emrinin tebliği üzerine davalı borçlu tarafından borcunun bulunmadığı ileri sürülerek borca, faiz ve ferilerine itirazda bulunulduğunu, ancak takibe dayanak mutabakat protokolünün borç ikrarı içerdiğini, anılan belgenin İİK’nın 68. maddesinde sayılan belgelerden olduğunu, davalı borçlu hakkındaki iflas davasında sunulan bilançolarda da borç ikrarının bulunduğunu, bu nedenle itirazın haksız olduğunu ileri sürerek itirazın kaldırılması ile davalı borçlu aleyhine tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı borçlu cevap dilekçesinde; taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle doğmuş herhangi bir hakediş bulunmadığını, aksi halin kabulünde dahi borca batık olmaları nedeniyle iflas başvurusunda bulunduklarını, takibe dayanak mutabakat protokolünün İİK’nın 68. maddesinde sayılan belgelerden olmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. Gerekçe ve Sonuç
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; mahkemenin 08.08.2017 tarihli, 2017/899 E. – 2017/625 K. sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklının davalı borçlunun itirazının yasal 7 günlük süre içerisinde yapılmadığından bahisle İcra Mahkemesine şikayette bulunduğu, Mahkememizce İcra Müdürlüğünün takibin durdurulması yönündeki işleminin iptaline karar verildiği, karara karşı davalı borçlunun istinaf başvurusunda bulunması üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nin 19.10.2017 tarihli, 2017/2015 E. 2017/1404 K. sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve şikayetin reddine karar verildiği, bu karara karşı temyiz yoluna başvurulduğu, dosyanın Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 13.05.2019 tarihli, 2018/379 E. – 2019/7815 K. sayılı bozma ilamı üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesinin 12.09.2019 tarihli, 2019/1582 E.-2019/1517 K. Sayılı davalı borçlunun istinaf başvurusunun reddine dair kararının, 13.10.2019 tarihinde kesinleştiği, davalı borçlunun itirazının süresinde olmadığına ilişkin kararı kesinleştiğinden davacı alacaklının İİK’nın 66. maddesi gereğince icra dairesinden takip işlemlerine devam edilmesini isteyebileceği, İcra Mahkemesinde itirazın kaldırılması davası açmakta hukuki yararının bulunmadığı, bu hususun dava şartı olup re’sen dikkate alındığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı alacaklı istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı alacaklı tarafından sunulan süre tutum dilekçesinde, kararın usul ve yasaya aykırı olduğu, gerekçeli karar tebliğinden sonra ayrıntılı istinaf dilekçesi sunulacağı belirtilmiş, ancak gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 10 günlük süresi içerisinde ayrıntılı istinaf dilekçesi sunulmamıştır.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince 15.04.2021 tarihinde davacı/alacaklı vekilinin yüzüne karşı tefhimden itibaren 10 gün içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildiği, davacı alacaklı vekilinin 20.04.2021 tarihinde istinaf kanun yoluna başvurmak üzere süre tutum dilekçesini sunduğu, gerekçeli kararın 07.02.2022 tarihinde davacı alacaklı vekiline tebliğ edildiği, ancak davacı alacaklı vekilinin istinaf sebeplerini bildirir dilekçesini yasal 10 günlük süre geçtikten sonra 21.02.2022 tarihinde sunduğu, bu durumda davacı alacaklı tarafından yasal süre içerisinde istinaf sebepleri bildirilmediğinden, süre tutum dilekçesindeki beyanların dikkate alınacağı, süre tutum dilekçesinde herhangi bir istinaf sebep ve gerekçesi gösterilmediği, kararın yalnızca kamu düzenine aykırılık yönünden incelendiği ve kararda kamu düzenine aykırılık görülmediği gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı alacaklı temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı alacaklı temyiz dilekçesinde; süresinde sunulan istinaf süre tutum dilekçesinde kararın hukuka aykırı olduğu bildirildiğinden Bölge Adliye Mahkemesince hukuka ve maddi olaya uygunluk denetimi yapılarak karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılması ile İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, genel haciz yoluyla ilamsız icra takibinde itirazın kaldırılması istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 68. maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile sair yasal mevzuat
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve istinaf aşamasında ileri sürülmeyen hususların temyiz incelemesinde değerlendirilemeyeceğinin tabii bulunmasına göre usul ve kanuna uygun olup davacı alacaklı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 sayılı Kanunun ile değişik İİK’nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nın 370. maddeleri uyarınca ONANMASINA,
Alınması gereken 179,90 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.