Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2022/11068 E. 2023/3496 K. 18.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/11068
KARAR NO : 2023/3496
KARAR TARİHİ : 18.05.2023

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2 E., 2022/1316 K.
HÜKÜM/KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Viranşehir İcra Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/63 E., 2021/47 K.

Taraflar arasındaki usulsüz tebliğ şikayeti ve takibin iptali talebinden dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin kabulü ile şikayetçi hakkındaki 29.08.2021 tarihli ödeme emri tebliğ tarihinin 27.09.2021 olarak düzeltilmesine, takibin davacı borçlu yönünden İİK’nın 170/a madde gereğince iptaline, davacının alacaklı aleyhine tazminata ve para cezasına hükmedilmesi talebinin reddine karar verilmiştir.

Kararın alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince alacaklının istinaf başvurusunun esastan reddine hükmedilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. ŞİKAYET
Borçlu icra mahkemesine başvuru dilekçesinde; … tarafından Viranşehir İcra Dairesinin 2021/314 Esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığını, müvekkilinin bu takipten 27.09.2021 tarihinde haberdar olduğunu, müvekkiline gönderilen örnek no 10 ödeme emrinin 29.08.2021 tarihinde, müvekkili Almanya ülkesinde bulunduğu sırada, bizzat tebliğ edildiğini, bu sebeple müvekkilinin işbu tebligatı bizzat tebliğ almasının mümkün olmadığını, pasaport kayıtları incelendiğinde bu hususun anlaşılacağını, ayrıca takibe konu senedin kambiyo vasfı taşımadığını, lehtar … yerine “İsmail Hemode” isminin yazılı olduğunu, senette düzenleme yerinin yazılmadığını, bu sebeple senedin kambiyo vasfı taşımadığını, ayrıca müvekkilinin okuma yazma bilmediğini, senet üzerindeki imzanın müvekkiline ait olmadığını ileri sürerek usulsüz yapılan tebligat sebebi ile ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 27.09.2021 tarihi olarak düzeltilmesine, ödeme emrinin iptali ile yeniden ödeme emri tebligatının yapılmasına, imzaya ve borca itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına, kötüniyetli alacaklının takibin yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, senet kambiyo vasfı taşımadığından takibin iptaline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP
Alacaklı cevap dilekçesinde; icra dosyası incelendiğinde 20.09.2021 tarihinde borçlu adına kayıtlı araçların yakalanması işlemi yapıldığı, öğrenme tarihi 20.09.2021 tarihi olarak kabul edilse dahi açılan davanın süresinde olmadığı, bu sebeple davanın reddedilmesi gerektiğini, kambiyo senedindeki imzanın borçluya ait olduğunu, yapılacak bilirkişi incelemesi neticesinde inkar edilen imzanın borçluya ait çıkması durumunda takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına ve takip konusu alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkum edilmesi ve itirazın reddedilmesine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararı ile; örnek no 10 ödeme emrinin 29.08.2021 tarihinde bizzat muhatabın kendisine tebliğ edildiği, gerek pasaport giriş çıkış kayıtları gerek Şanlıurfa İl Emniyet Müdürlüğü Göçmen Kaçakçılığıyla Mücadele ve Hudut Kapıları Şube Müdürlüğü’nün 07.10.2021 tarihli 2018-2021 yılı yurtdışı giriş çıkış kayıtları incelendiğinde borçlu …’ın, 22.01.2021 tarihinde ……., Havalimanı’ndan Türkiye’den çıkış yaptığı ve 06.09.2021 tarihinde … Hava Limanı’ndan Türkiye’ye giriş yaptığı, dolayısı ile tebliğ mazbatası üzerinde yazılı 29.08.2021 tarihinde Türkiye’de bulunmadığı resmi belge ile sabit olup 29.08.2021 tarihinde tebliğ mazbatasını bizzat tebliğ almasının mümkün olamayacağı, borçlu …’ın üzerine kayıtlı bulunan 63 ADG 154 plakalı aracın 26.09.2021 tarihinde trafikten men edildiği, trafikten men tutanağında borçlunun imzasının bulunmadığı, bu sebeple borçlunun 27.09.2021 tarihi ve öncesinde hakkında başlatılan takipten ve tebliğden haberdar olduğuna dair dosya kapsamında başkaca bilgi veya belge bulunmadığı anlaşılmakla, ıttıla tarihi 27.09.2021 olarak kabul edildiğinden öne sürülen diğer şikayet ve itirazların da yasal süresi içerisinde ileri sürüldüğü, takibe dayanak senet üzerinde düzenleme yeri yazılmadığı, tanzim edenin adı ve soyadının altında “……, Mezrası …..,Sokak No.27” adresinin yazılı olduğu, dolayısıyla takip dayanağı bonoda açıkça bir tanzim yeri bulunmadığı gibi düzenleyenin adı yanında da bir idari birim adı yer almadığı, İİK’nın 170/a maddesi gereğince takibin iptaline karar verilmesi halinde Kanun’da tazminata ve para cezasına ilişkin düzenleme bulunmadığı gerekçesi ile şikayetin kabulü ile şikayetçi hakkındaki 29.08.2021 tarihli ödeme emri tebliğ evrakının tebliğ tarihinin 27.09.2021 olarak düzeltilmesine, takibin davacı borçlu yönünden İİK’nın 170/a madde gereğince iptaline, davacının alacaklı aleyhine tazminata ve para cezasına hükmedilmesi talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde alacaklı istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Alacaklı istinaf başvuru dilekçesinde; icra dosyası incelendiğinde 20.09.2021 tarihinde borçlu adına kayıtlı araçların yakalanması işlemi yapıldığı, öğrenme tarihi 20.09.2021 tarihi olarak kabul edilse dahi açılan davanın süresinde olmadığı, bu sebeple davanın reddedilmesi gerektiğini, şikayetin kabulüne karar verilecek ise dahi yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının ödeme emri tebligatının usulsüzlüğünü ve takibi 27.09.2021 tarihinde öğrendiği iddiasının mahkemece araştırılıp bu tarih itibariyle Türkiye’de bulunmadığının pasaport kayıtları göç idaresi ve Türkiye ye gelişe dair kayıtlarla ispat edildiği ödeme emrinin incelenmesinde davacıya bizzat yapıldığı şerh edilmiş ise de davacının tebligat tarihi itibariyle Türkiye’de olmadığı, tebligatın 29.08.2021 tarihinde yapıldığı, davacının Türkiye’den 22.01.2021 tarihinde çıkış yapıp 06.09.2021 tarihinde Türkiye’ye girdiği, tebligatın yapıldığı tarihte Türkiye’de olmadığı bu hale göre tebligatın bizzat yapılmasının ve bu iddianın imza incelemesi ile denetlenmesinin tebligat tarihi itibarıyla Türkiye’de olmadığı nedenle gerekli bulunmadığı, dava dilekçesinde de tebligattaki imzanın bizzat teslim almasının bu nedenle mümkün olmadığının bildirildiği, davalı taraf her ne kadar trafikten men kararıyla birlikte takipten haberdar olunduğunu iddia etmiş ise de men kararında davacı borçlunun imzasının bulunmadığı dava dosyası kapsamında ıttılaya ilişkin başka bir belge veya tarihinde tespit edilemediği gerekçesi ile alacaklının istinaf başvurusunun esastan reddine hükmedilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde alacaklı temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Alacaklı temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesini tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; kambiyo senetlerine ilişkin takipte usulsüz tebligat şikayetiyle takibin iptali talebine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
İİK’nın 170/a, 170/a-2. TTK’nın 776/1-f.,777/son maddeleri ile Yargıtay 12. H.D. 24/05/2021 T., 2021/877 E., 2021/5189 K. içtihadı

3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup alacaklının temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 sayılı Kanunun ile değişik İİK’nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nın 370. maddeleri uyarınca ONANMASINA,

Alınması gereken 179,90 TL temyiz harcından evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.