Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2022/10934 E. 2023/3240 K. 10.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/10934
KARAR NO : 2023/3240
KARAR TARİHİ : 10.05.2023

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 32. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1672 E., 2022/1338 K.
HÜKÜM/KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 7. İcra Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/892 E., 2021/500 K.

Taraflar arasındaki şikayet nedeniyle yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince; şikayetin kısmen kabulü ile; dava tarihi olan 26.09.2019 tarihi itibarı ile dosya borcunun 748.598,51 TL olduğunun tespitine, sair taleplerin reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı ve davalı …’e vesayeten … tarafından ayrı ayrı istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; davacı borçlu ve davalı alacaklı …’e vesayeten …’in istinaf kanun yolu başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı ve davalı …’e vesayeten … tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. ŞİKAYET
Borçlu şikayet dilekçesinde; taraflar arasında Sulh ve İbra Protokolü yapıldığı, anılan protokolün 5. maddesine göre Ankara 2. İcra Müdürlüğünün 2016/24216 sayılı dosyasında şikayetçi/borçlunun ödediği 151.956,58 TL’sının Av. …’na ödenen 23.966,58 TL’si mahsup edildikten sonra geriye kalan 127.990,00 TL’sinin Ankara 30. İcra Müdürlüğünün 2013/6394 sayılı dosyasındaki alacaktan mahsup edilmesi gerektiği, anılan protokol sunulmasından sonra bu protokole göre hesaplama yapılması gerekirken sözleşmeye göre hesaplama yapıldığı, dosyanın tamamı açısından teminat mektubu verdikleri, şikayeti ile gelerek anılan teminat mektubunun alacaklıya ödenmemesine ilişkin tedbir kararı verilmesi ve icra müdürlüğü tarafından yapılan hesaplamanın fazla miktarlarının iptaline karar verilmesi talebinde bulunmuştur.

II. CEVAP
Davalı …’e vesayeten … cevap dilekçesinde özetle, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı … cevap dilekçesinde özetle, davada taraf sıfatlarının bulunmadığını, dosya borcunun taraflar arasında imzalanan Sulh ve İbra Protokolünün nazara alınarak hesaplanması gerektiğini bildirmiştir.

Davalı … cevap dilekçesinde özetle, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; somut olayda, davalı tarafça protokol altındaki imzaya itiraz edildiğinden protokol kapsamında hesaplama yapılması mümkün olmadığı, hükme esas alınan bilirkişi heyet raporu ile, takip dosyasına sunulan protokol dikkate alınmadığından yapılan hesaplamada, dava tarihi olan 26.09.2019 tarihi itibarı ile dosya borcunun 748.598,51 TL olduğu tespit edildiği gerekçesiyle şikayetin kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı …’e vesayeten … istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri
Borçlu istinaf dilekçesinde özetle; dosyanın tamamı açısından teminat mektubu verdiği, Ankara 30. İcra Müdürlüğünün 2013/6394 Esas sayılı dosya alacağına tedbir konulmadığı ve Sulh ve İbra Protokolüne göre mahsup yapılmadığı taktirde telafisi imkansız zararlara maruz kalacağı, gerekçeli kararın aksine … vekilinin 26/08/2020 tarihli dilekçesinde davayı kabul ettiği ve sulh protokolü gereği hesaplama yapılması gerektiğini bildirdiği, bilirkişinin alternatifli rapor düzenleyerek takdir yetkisini mahkemeye bıraktığı, buna göre dosya alacağının hesaplanmasına karar verilmesini talep etmiştir.

Alacaklı …’e vesayeten … istinaf başvurusunda özetle; dosyaya ibraz edilen bilirkişi raporlarında da belirtildiği üzere hesaplamaların ve değerlendirmelerin takas mahsup hükümlerine göre yapılmasının mümkün olmadığı, takas mahsup talebinden önce üçüncü şahıslar tarafından haciz konulduğu ve konulan bu haciz nazara alındığında bakiye alacak kalmıyorsa takas mahsup talebinde bulunulması, hesap talebindeki mahsup hususunun takas şeklinde değerlendirilmesinin mümkün olmadığı, şikayet süresi geçtiğinden reddi gerektiği, anılan ibranamenin kendileri tarafından imzalanmadığı ve sair iddialar ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararı ile; somut olayda; davacı tarafından ibraz edilen “Sulh ve İbra Protokolü” uygulanarak borcun hesaplanması istenilmiş ise de, icra takibi alacaklısı protokoldeki imzayı kabul etmediği, İİK’nın 71. maddesi gereğince protokolün dikkate alınması mümkün olmadığından davacı vekilinin istinaf başvuru talebi yerinde görülmediği, davalı …’e vesayeten … vekili şikayetin süresinde yapılmadığını ileri sürmekte olup, takibin kesinleşmesinden sonra yapılan itfa itirazı süreye tabi olmadığı gibi, alacaklı tarafından itirazın iptali ilamına dayanarak alacağının tahsilini talep ettiğinden, borçlunun dosya hesabı yapılması konusundaki isteğinin herhangi bir süreye tabi bulunmadığı, davacı borçlu talebinin esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden, davalı alacaklı …’e vesayeten … vekilinin istinaf başvuru talebi yerinde görülmediği ve mahkemece hükme esas alınan 27.04.2021 tarihli bilirkişi heyeti ek raporunun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu gerekçesiyle tarafların istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı …’e vesayeten … ayrı ayrı temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Borçlu temyiz dilekçesi ile özetle; istinaf talebini tekrarla, dosyanın tamamı açısından teminat mektubu verdiği, Ankara 30. İcra Müdürlüğünün 2013/6394 Esas sayılı dosya alacağına tedbir konulmadığı ve Sulh ve İbra Protokolüne göre mahsup yapılmadığı taktirde telafisi imkansız zararlara maruz kalacağı, gerekçeli kararın aksine … vekilinin 26.08.2020 tarihli dilekçesinde davayı kabul ettiği ve sulh protokolü gereği hesaplama yapılması gerektiğini bildirdiği ve sair aynı taleplerle gelerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

Alacaklı …’e vesayeten … temyiz dilekçesi ile; istinaf talebini tekrarla, raporda taleplerinin dikkate alınmadığı ve sair aynı iddialar ile gelerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; icra müdürlüğü işleminin şikayetine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
İİK 71. madde ve sair ilgili mevzuat

3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması HMK’nın 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine ve temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davacı ve davalı …’e vesayeten … tarafından ayrı ayrı sunulan temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiş ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Alınması gereken 179,90’ar TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenlerden tahsiline,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.