YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/10898
KARAR NO : 2023/3592
KARAR TARİHİ : 22.05.2023
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 32. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1363 E., 2022/1379 K.
HÜKÜM/KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 3. İcra Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/592 E., 2021/855 K.
Taraflar arasındaki ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takipte takibin iptali istemli şikayetten dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin reddine karar verilmiştir.
Kararın şikayetçi-borçlu vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayetçi-borçlu vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Şikayetçi-borçlu vekili dava dilekçesinde; icra emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, icra dosyasındaki taraf bilgileri hatalı olup, icra emrinde asıl borçlu ile müvekkili ipotekli taşınmaz maliki şirketin eski unvanlarının aynı gösterildiğini, ilamlı icra takibi şartlarının oluşmadığını, yasanın emredici hükmüne aykırı gönderilen hesap kat ihtarnamesinin İİK’nın 68/b maddesi anlamında belge olarak kabulünün mümkün olmadığını, usulüne uygun bir muacceliyet ihtarı bulunmadığını, müvekkili tarafından Ankara 25. Noterliğinin 10744 yevmiye nolu cevabi ihtarnamesi ile süresi içinde ihtarnameye itiraz edildiğinden müvekkilinin temerrüdünün oluşmadığını, üst sınır (limit) ipoteği tesis edildiğinden ipotek akit tablosunun kayıtsız şartsız para borcu ikrarı içermediğini belirterek takibin iptalini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-alacaklı vekili cevap dilekçesinde; dava dışı borçlu şirket …Motorlu Araçlar İnşaat Ticaret A.Ş. tarafından Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/410 E. sayılı dosyası üzerinden konkordato davası açıldığını, anılan mahkemenin 17.12.2019 tarihli kararı ile borçlu şirkete İİK’nın 289/3. maddesi uyarınca 1 yıl kesin mühlet verilmesine karar verildiğini, müvekkili bankanın kredi alacağının tahsilini teminen İİK’nın 295. maddesi gereğince ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatmasının hukuken mümkün olduğunu, İİK’nın 150/I maddesi gereği kredi kullanan borçluya noter marifetiyle ihtarname ve eki hesap özetleri tebliğ edilmiş olduğundan icra emri gönderilmesi yasa gereği olduğunu, takip konusu ipoteğin mutlaka kat’i borç ipoteği olması gerekmediğini, hesap özetine itiraz edilmiş olmasının icra emri gönderilmesine engel teşkil etmeyeceğini, davacıya yapılan tebligatın usule uygun olduğunu,davacıların ancak İİK 33 ve 33a maddelerindeki düzenlenmiş hallerde ancak takibin geri bırakılmasını talep edebileceğini belirterek davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; somut olayda; hesap kat ihtarnamesinin 10.07.2020 tarihinde tebliğinden itibaren yasal 8 günlük süre içinde 10.07.2020 tarihinde hesap kat ihtarına itiraz edilmişse de davacıya icra emri 21.08.2020 tarihinde tebliğ edilmiş olup, şikayet edenin de kabulünde olduğu üzere sehven geç öğrenilerek huzurdaki davanın 30.10.2020 tarihinde açıldığı, davacının usulsüz tebligat şikayetinde de bulunmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayetçi-borçlu vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Şikayetçi borçlu vekili süresinde verdiği süre tutum dilekçesinde; gerekçeli kararın tebliği üzerine gerekçeli istinaf dilekçesinin ibraz edileceğini belirtildiği, ancak gerekçeli kararın 31.05.2021 tarihinde tebliğine karşın süresinden sonra 14.06.2021 tarihinde gerekçeli istinaf dilekçesinin sunulduğu anlaşılmıştır.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; mahkeme kararının tarafların yüzüne karşı 29.04.2021 tarihinde verildiği, şikayetçi borçlu vekilince 10.05.2021 tarihinde süre tutum dilekçesi sunularak gerekçeli kararın tebliğinden sonra ayrıntılı itiraz dilekçesi verme haklarının saklı tutulduğu, mahkemenin gerekçeli kararının 31.05.2021 tarihinde tebliğ edildiği, buna karşın gerekçeli istinaf başvuru dilekçesinin İİK’nın 363. maddesi gereğince yasal süresi içerisinde sunulmadığı, yasal süresi geçirilerek 14.06.2021 tarihinde sunulduğu, mahkeme kararında kamu düzenine herhangi bir aykırılık da bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayetçi-borçlu vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Mahkemece davanın süresinde açılmadığı ve usulsüz tebligat şikayetinde bulunulmadığına karar vermiş ise de; dava dilekçesinde icra emri tebligatının usulsüz olduğunu, takipten 27.10.2020 tarihinde haberdar olduklarını açıkça belirttiklerini, ancak usulsüz tebligata ilişkin şikayetlerinin yok sayıldığını, davanın esasına girilmeden ret kararı verilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipte takibin iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun’un 352, 355 ve 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371. maddeleri, İİK’nın 150/ı maddesi, Dairemizin 13.01.2021 T. ve 2020/8945 E., 2021/235 K. sayılı kararı.
3. Değerlendirme
1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, şikayetçi-borçlu vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının İİK’nın 364/2 maddesi yollamasıyla 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Alınması gereken 179,90 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
22.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.