Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2022/10848 E. 2023/3480 K. 17.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/10848
KARAR NO : 2023/3480
KARAR TARİHİ : 17.05.2023

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi
HÜKÜM/KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Lüleburgaz İcra Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki şikayet uyuşmazlığından dolayı yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetçi borçlular yönünden takibin iptaline karar verilmiştir.

Kararın şikayet edilen alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. ŞİKAYET
Şikayetçi borçluların icra mahkemesine başvurularında; alacaklıya herhangi bir borçları olmadığını, muris borçlu …’ın mirasçıları olmaları sebebiyle kendilerine ödeme emri gönderildiğini, takibe konu edilen kredi hesabının kat edildiği tarihinden önce murislerinin vefat ettiğini, mirasçılara ihtarname gönderilmeden ve temerrüde düşürülmeden temerrüt faizi talep edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, takibe konu edilen noter ihtarnamesi tebliğ evrakının murisin vefatı sebebiyle bila tebliğ iade olduğunu, bu hususun icra dosyasında mevcut noter evrakları ile sabit olduğu, alacaklı tarafından ölü olduğu bilinen kişi hakkında takip başlatıldığını bu nedenle maddi hatadan kaynaklı bir taraf değişikliğinden bahsedilemeyeceğini, taraflarına doğrudan ödeme emri gönderilmesinin yasaya uygun olmadığını belirterek takibin iptaline karar verilmesini talep etmişlerdir.

II. CEVAP
Alacaklı cevap dilekçesinde; borçlu …’ın ölü olduğu anlaşıldığında HMK’nın 124/3 maddesi gereği mirasçılara ödeme emri gönderilmesinin talep edildiğini, takibin iptali talebinin usul ekonomisi açısından hakkaniyete aykırı bir talep olduğunu, şikayetçilerin borcun tahsiline ilişkin yasal süreci uzatmaya matuf iddialarını kabul etmediklerini, Yargıtay içtihatları doğrultusunda taraf değişikliği yapılabilmesinin mümkün olduğunu belirterek şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; takip tarihinden önce alacaklı bankanın borçlunun ölümünden haberdar olduğu, dosyası kapsamına sunulan ihtarname ve tebliğ şerhinden borçlunun ölü olduğunun anlaşıldığı, icra takibinin ölü kişi aleyhine başlatıldığı, HMK 124/3 maddesi uyarınca bu hususun kabul edilebilir bir yanılgaya dayanmadığı, ölü kişi aleyhine takip başlatılmasının taraf ehliyeti olması nedeniyle kamu düzeninden olduğu ve her aşamada gözetileceği bu nedenle taraf ehliyeti olmayan kişiye karşı icra takibi başlatılamayacağı gerekçesiyle şikayetçi borçlular yönünden icra takibinin iptaline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde alacaklı istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Alacaklı cevap dilekçesi içeriğini tekrar ederek, yerel mahkemece takibin iptali kararı verilmesi yerine ödeme emrinin iptaline karar verilmesinin açılan icra dosyasının devamının sağlanmasına daha uygun olacağını, bu haliyle hakkın kötüye kullanılmasına ortam doğduğunu ve adil olmayan bir karar verildiğini belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; icra dosyasında bulunan hesap kat ihtarnamesi ve bu ihtarnamenin tebliğ şerhine ilişkin 14.01.2020 tarihli Noterlik belgesinin incelenmesinde, alacaklı tarafından gönderilen Beyoğlu 48. Noterliğinin 31.12.2019 tarih, 177799 yevmiye nolu hesap kat ihtarnamesinin, borçlu muhatap …’ın vefat ettiğinden dolayı 03.01.2020 tarihinde bila tebliğ iade edildiğinin belirtildiği, alacaklı tarafından 04.02.2020 tarihinde kredi sözleşmesi, ihtarname, hesap özetine dayalı olarak muris … ve dava dışı borçlu aleyhine genel heciz yoluyla ilamsız icra takibi başlattığı, alacaklının 07.02.2020 tarihli dilekçesiyle …’ın mirasçılarına ödeme emrinin gönderilmesi talebi üzerine şikayetçilere ödeme emri gönderildiği. takip tarihinden önce borçlu muris …’ın vefat ettiği, alacaklı tarafından murise gönderilen hesap kat ihtarnamesi tebliğ evrakı ile öğrenildiği halde, takibin ölü borçlu aleyhine başlatıldığı, bu durumun kabul edilebilir bir yanılgıya dayandığının kabulünün mümkün olmadığı, HMK’nın 124/3. maddesinin somut olaya uygulanamayacağı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde alacaklı temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Alacaklı, istinaf dilekçesi içeriğini tekrar ederek, şikayetçilerin icra dosyasına itiraz etmekle birlikte aynı süreç içinde takibin iptaline ilişkin iş bu davayı açtıklarını, bu davalardan sonra reddi miras davalarını açtıklarını, davanın süreci uzatmaya matuf olduğunu, kabul anlamına gelmemek üzere takibin iptali yerine ödeme emrinin iptaline karar verilmesinin usul ve esas yönünden hukuka uygun bir karar olacağını belirterek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, genel haciz yoluyla ilamsız icra takibinde takibin iptali istemine ilişkin şikayettir.

2. İlgili Hukuk
2004 sayılı İİK’nın 16 ıncı vd madde hükümleri, 6100 sayılı HMK 114/1-d maddesi, TMK’nın 28. maddesi

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Alınması gereken 179,90 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

17.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.