Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2022/10836 E. 2023/3350 K. 15.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/10836
KARAR NO : 2023/3350
KARAR TARİHİ : 15.05.2023

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi
HÜKÜM/KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 18. İcra Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki kambiyo vasfına ilişkin şikayetten dolayı yapılan inceleme sonunda, İlk Derece Mahkemesince şikayetin kabulüne takibin iptaline, tazminat taleplerinin reddine, karar verilmiştir.

Kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Borçlu icra mahkemesine başvurusunda; alacaklı vekili tarafından aslı gibidir yapılan senedin bono vasıflarını taşımadığını, senet üzerinde zorunlu unsur olan lehdar’ın yer almadığını, ayrıca senedin vade tarihi üzerinde tahrifat yapıldığını, senedin vade tarihi 28.02.2017 olmasına rağmen icra takibinde 28.09.2017 yazılı olduğunu, diğer yandan senedin keşide tarihi 14.08.2017 olmasına rağmen vade tarihinin keşide tarihinden öncesine ait olduğunu, bu durumda ortada geçerli, unsurları tam bir kambiyo senedi bulunmadığından müvekkili hakkında kambiyo takibi yapılamayacağını, müvekkilinin alacaklıya herhangi bir borcu bulunmadığını öne sürerek takibin iptaline, borca itirazlarının kabulü ile mevduat faiz oranına, komisyon tutarına, işlemiş faize, döviz kur oranına ve tüm ferilerine itirazlarının kabulüne, müvekkili lehine %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Alacaklı vekili cevap dilekçesinde; takibe konu senedin TTK’nın 776.maddesinde belirtilen bütün zorunlu unsurları içerdiğinden geçerli bir senet olduğunu, itirazların dayanaktan yoksun olduğunu savunarak davanın reddi ile tazminata hükmedilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında; takibe konu bono incelendiğinde vade tarihinin “28.09.2017” olarak yazıldığı, bilirkişi raporunda rakamlar üzerinde tahrifat yapıldığı tespit edildidği, takibe konu bono üzerinde geçerli bir vade tarihi olmadığından bonoya dayalı kambiyo takibi yapılması mümkün olmadığı belirtilerek takibin İİK’nın 170/a-2. maddesi uyarınca iptaline, ilgili maddede tazminat öngörülmediğinden tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraflar istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1.Borçlu istinaf başvurusunda; davalının takip başlatmakta haksız ve kötüniyetli olduğunu, yargılama sırasında senette tahrifat yapıldığı ortaya çıkmış olmasına karşın tazminat taleplerinin reddine dair kararın hatalı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.

2.Alacaklı istinaf başvurusunda; senet düzenlenirken 28.09.2017 olarak yazıldığını, bu hususun senet üzerinde belirtildiğini, bilirkişi raporuna itiraz ettiklerini, ispat yükünü borçlu üzerinde olmasına karşılık davacının bu yükümlülüğü yerine getirmediğini, bilirkişi raporuna itiraz ettiklerini, rapora itirazları doğrultusunda Adli Tıp Kurumundan rapor alınması gerekirken eksik inceleme ile verilen kararın hatalı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bilirkişi raporunda; günler hanesinde 20 olan rakamdaki 0 hanesinin üzerine 8 rakamı yazılmak suretiyle 28 olarak değiştirilmek suretiyle tahrifat yapıldığı, aylar hanesindeki 9 rakamının üst halkasının sol bölümünün farklı ilave yapılmak suretiyle değiştirildiği, ancak önceki rakamın belirlenemediği, senet metni içerisinde el yazısı ile yazılı vade tarihinin “yirmi sekiz eylül” olduğu, mevcut haliyle başlıkta yazılı tediye tarihinin günler hanesinin tahrifat öncesi 20 olduğunun açık bir şekilde tespiti yapıldığından senedin tahrifat öncesi rakamla yazılan günler hanesindeki vade tarihi ile yazıyla yazılan vade tarihinin çift vade oluşturduğu, senette yazılı vade tarihleri arasında farklılık olması halinde yazıya itibar edileceği kuralının tahrifat halinde uygulanamayacağı, bu durumda 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 778/1-b maddesi göndermesi ile bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı Kanun’un 703/2. maddesi uyarınca; çift vadeli olarak düzenlenen senetler bono vasfında sayılamayacağından İİK’nın 170/a maddesi uyarınca takip yapılmasına olanak bulunmadığından Mahkemenin tahrifata dayalı olarak takibin iptaline karar verilmesi isabetli olduğu, takibin iptaline ilişkin kararın yasal dayanağının İİK’nın 170/a maddesi olduğu, anılan maddede takibin iptalinin tazminat yaptırımına bağlanmadığı, Mahkemece yasal dayanağı olmadan tazminata hükmedilemeyeceği, davacının yasal dayanaktan yoksun tazminat isteminin Mahkemece reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığından davacının istinaf sebep ve gerekçesi de yerinde görülmediği belirtilerek davacının ve davalının istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde alacaklı temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Alacaklı temyiz başvurusunda; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık takip dayanağı senedin kambiyo vasfına yönelik şikayete ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
İİK’nın 170/a maddesi, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 778/1-b maddesi göndermesi ile bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı Kanun’un 703/2. maddesi.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup alacaklının temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nın 370. maddeleri uyarınca ONANMASINA,

Alınması gereken 179,90 TL temyiz harcından evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

15.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.