YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/10830
KARAR NO : 2023/3863
KARAR TARİHİ : 31.05.2023
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/370 E., 2022/1614 K.
HÜKÜM/KARAR : Kısmen kabul/İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması/Yeniden hüküm
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 29. İcra Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/504 E., 2020/687 K.
Taraflar arasındaki İİK 97-99 uncu maddelerinin uygulanmasına ilişkin ve haczedilmezlik şikayeti talebinden dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin reddine karar verilmiştir.
Kararın üçüncü kişi vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle şikayetin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. TALEP
Üçüncü kişi vekili dilekçesinde; müvekkilinin fabrika olarak kullandığı şubesine hacze gelindiğini, haczedilen menkullerin büyük bölümünün fabrika niteliğinde olan ana taşınmazın bütünleyici parçası olup, taşınmazdan ayrı haczedilemeyeceğini,müvekkilinin haciz mahali olan taşınmazı tüm mütemmim cüzleri ve teferruatıyla Eskişehir 5. İcra Müdürlüğü’nün 2017/12571 Esas sayılı dosyasından yapılan ihalede satın aldığını ileri sürerek haczedilen mahcuzlar üzerindeki haczin kaldırılmasına ve İİK’nın 99 uncu maddesinin uygulanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
II. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; haciz mahallinde borçluya ait bir çok nitelikli evrak bulunduğu, şikayetçi 3. kişinin iddialarının yargılamayı gerektirmesi neticesinde icra müdürlüğünce verilen şikayete konu kararda usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmiştir.
III. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde üçüncü kişi vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Üçüncü kişi vekili, dava konusu mahcuzların müvekkiline ait taşınmazın bütünleyici parçası olduğundan haczin kaldırılması gerekirken, bu konuda hiçbir delil toplanmadan karar verildiğini, haczin yapıldığı taşınmazın müvekkili tarafından icra dosyasından yapılan ihale ile satın alındığını, eski çalışanların büyük kısmı ile anlaşma sağlanarak istihdamlarının sağlanması ve bir an evvel üretim faaliyetlerine girişilmesinden mütevellit eski firmaya ait evrakların müvekkili firmada bulunabilmesinin kaçınılmaz olduğunu, evrakların güncel olmadığını, borçluyla müvekkilinin ilgisinin olmadığını belirterek şikayetin kabulüne karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; haczin 3. kişinin adresinde yapıldığı, haciz adresinde borçlulara tebliğ yapılmadığı, haciz sırasında borçlunun hazır olmadığı, haciz sırasında bulunan belgelerin bir kısmının taşınmazın ihale tarihinden önceki tarihli olduğu, evrakların güncel olmadığı, şikayetçinin haczin yapıldığı fabrika binası ve teferruatını icra kanalıyla hacizden önce satın aldığı dikkate alındığında, İİK’nın 97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesinin 3. kişi yararına olduğu, haciz sırasında bulunan belgelerin İİK’nın 97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesinin borçlu dolayısıyla alacaklı yararına olduğunu göstermeyeceği, fabrikada çalışanların büyük ölçüde aynı olduğu ve akrabalık bağına ilişkin sair husuların istihkak iddiasının esasıyla ilgili olduğu, gerekçesiyle İİK’nın 97 inci maddesinin uygulanmasına ilişkin şikayetin kabulüne; davacının kısım menkullerin taşınmazın bütünleyici parçası olması nedeniyle haczedilemeyeceğini ileri sürerek haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu, ancak takipte borçlu sıfatı taşımayan üçüncü kişinin bu şikayette bulunmaya hakkı olmadığı gerekçesiyle haczedilmezlik şikayeti yönünden şikayetinin aktif husumet nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğinden başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle şikayetin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde alacaklı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Alacaklı vekili,haciz mahallinde borçluya ait muhasebesel evraklar bulunduğunu, hayatın olağan akışı içinde bu tür belgelerin 3. kişide bulunmasının mümkün olmadığını, üçüncü kişi şirketin çalışanlarının borçlu ile aynı olduğunu, borçlu ile üçüncü kişi ortakları arasında bağ olduğunu, faaliyet alanlarının farklı olduğunu, ,üçüncü kişinin istihkak iddiasını ispatlamaya elverişli belge sunamadığını icra müdürlüğünün İİK’nın 97. maddesinin uygulanmasına ilişkin şikayetin kabulü kararının hatalı olduğunu belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Talep, İİK 97-99 uncu maddelerinin uygulanmasına ve haczedilmezlik şikayet istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 97 ve 99 uncu maddeleri
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Şikayet konu 21.09.2020 tarihli haciz borçluya ödeme emri tebliğ edilen adreste yapılmamış ise de, borçlu şirket haczin yapıldığı adresten 23.01.2018 tarihinde ayrılmış, 29.01.2018 tarihinde ise üçüncü kişi faaliyete başlamıştır. Ne var ki, haciz mahallinde borçlunun ayrıldığı tarihten sonrasına ilişkin 11.03.2019 tarihli sipariş üretim belgesi, 06.02.2019 tarihli üretim formu, sigorta poliçesi gibi evraklar bulunmuştur. Buna göre, haczin borçlunun elinde yapıldığını kabulü gerektiğinden şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur.
V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
31.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.