Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2022/10817 E. 2023/3310 K. 11.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/10817
KARAR NO : 2023/3310
KARAR TARİHİ : 11.05.2023

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/399 E., 2022/995 K.
HÜKÜM/KARAR : Kaldırma/Kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 14. İcra Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/374 E., 2020/579 K.

Taraflar arasındaki icra memur muamelesini şikayet nedeni ile yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin reddine karar verilmiştir.

Kararın şikayetçi alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, şikayetin kabulü ile şikayetçi alacaklıya gönderilen 16.07.2019 tarihli muhtıranın iptaline karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Alacaklı şikayet dilekçesinde; dava dışı alacaklı … Ltd.Şti. tarafından davalı borçlu şirket hakkında başlatılan (diğer alacaklı ile borçlu arasındaki) tellalık sözleşmesine dayalı genel haciz yoluyla ilamsız takipte, takip talebi ve ödeme emrinde sehven alacaklı olarak yer aldığını, alacaklı şirketin yetkilisi olarak takibi başlattığını, ödeme emrinin tebliği üzerine davalı borçlu tarafından borca itirazda bulunulduğunu, diğer alacaklı adına itirazın iptali davası açıldığını, Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2010/650 E.-2013/638 K. sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmesi üzerine itirazın iptali davasının davacısı olan alacaklı … … Ltd.Şti. adına şirketi temsilen ek takip talebinde bulunarak ilamla ilk kez hükmedilen alacakların tahsilini talep ettiğini, davalı borçlu tarafından dosyaya ödemeler yapıldığını, ödemelerde fazlalık bulunduğu iddiası ile davalı borçlu tarafından yapılan şikayet üzerine Ankara 5. İcra Hukuk Mahkemesinin 2015/526 E.-2017/1094 K. ile fazla ödemenin tespit edildiğini, davalı borçlunun başvurusu ile İcra Müdürlüğünce alacaklı şirket ile birlikte kendisinden de fazla yapılan ödemenin iadesinin talep edildiğini, ancak dayanak sözleşmeyi alacaklı şirketin yetkilisi olarak imzaladığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte davalı borçlu tarafından yapılan itiraz ile kendisi yönünden takibin durduğunu, itirazın iptali davasının alacaklı … … Ltd.Şti. adına açıldığını, anılan davada taraf olarak yer almadığını, diğer alacaklı ile aralarında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğunu, ödemelerin alacaklı şirket vekiline yapıldığını, kendisine herhangi bir ödeme yapılmadığını ileri sürerek İcra Müdürlüğünün 16.07.2019 tarihli kararı ile tarafına gönderilen muhtıranın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı borçlu cevap dilekçesinde; şikayetçi alacaklının, alacaklı … … Ltd.Şti.’nin yetkilisi ve tek ortağı olduğunu, takip talepleri ve itirazın iptali ilamında alacaklı şirket ile birlikte yer aldığını, takibe konu sözleşmede kendi adına imzasının bulunduğunu, iade talebine kadar bu duruma itirazda bulunmamasının dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, alacaklı şirket ile şikayetçinin vekaletnamelerinin ortak olduğunu, bu nedenle vekile yapılan ödemenin şikayetçiye de yapılmış sayılması gerektiğini savunarak şikayetin reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; “alacaklı… Teknik Ticaret A.Ş. tarafından borçlular … – …Tur.Emlak Dan.Tic.Ltd.Şti. ile …Turizm Emlak Danışmanlık Ticaret Limited Şirketi aleyhlerinde” toplam 1.116.723,67 TL’nin tahsili amacı ile icra takibi başlatıldığı, şikayetçinin takip talebinin ekinde yer alan Av. ….., adına düzenlenen vekaletnamede kendi adına asaleten, şirketi temsilen vekaletname verildiği gibi, takip talebi ve ödeme emrinde alacaklı olarak numara belirtilerek önce şirket unvanına, sonra gerçek şahıs adına yer verildiği, takibe konu belgede şikayetçinin ayrıca imzasının yer aldığı, şirket adına imza atıldığının şerh verilmediği, takibin iki alacaklı adına başlatıldığı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayetçi alacaklı istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Şikayetçi alacaklı istinaf dilekçesinde; mahkemece icra dosyasının taraflarının sıfatlarını belirleme konusunda hataya düşüldüğünü, takibin 15.03.2010 tarihinde, …Tur. Emlak Dan. Tic. Ltd. Şti tarafından davalı borçlu… Teknik Ticaret A.Ş. aleyhine, tellallık sözleşmesinden doğan toplam 538.681,32 USD + 71,95 TL tutarındaki alacağın tahsili amacıyla başlatıldığını, takibe dayanak Tellallık Sözleşmesi’ndeki imzalarından birinin dava dışı alacaklı … … Ltd.Şti.’nin kaşesi üzerine şirketi temsilen atıldığını, diğerinin düzenleme tarihi için atıldığını, asıl borçlu olarak sözleşmenin tarafı olmadığını, takibi alacaklı şirket adına şirket yetkilisi olarak başlattığını, takipte sehven alacaklı olarak yer aldığını, takip dosyasındaki taleplerin tamamında alacaklı olarak şirketin yer aldığını, itirazın iptali davasının da alacaklı … … Ltd.Şti. adına açıldığını, itirazın iptali kararının gerekçesinde “Yanlar arasında düzenlenen 12.06.2009 tarihli tellallık sözleşmesinin, davalı tarafından satıcı/taşınmaz maliki, davacı şirketin yetkilisi tarafından emlakçı sıfatıyla imzalandığı” yönünde değerlendirme yapıldığını, anılan davada taraf olarak yer almadığını, diğer alacaklı ile aralarında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğunu, kendisine herhangi bir ödeme yapılmadığını, ödemelerin alacaklı şirket vekiline yapıldığını, bu nedenle kendisinden iade talep edilemeyeceğini ileri sürerek mahkeme kararının kaldırılarak şikayetin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; takibin ilk olarak 12.03.2010 tarihinde Marmaris 1. İcra Müdürlüğünün 2010/1833 E. sırasına kayden, 12.06.2009 tarihli tellallık sözleşmesine dayanarak genel haciz yoluyla alacaklılar … … Ltd.Şti. ile şikayetçi … tarafından davalı borçlu… … A.Ş. aleyhine başlatıldığı, takip talebine ekli vekaletnamenin şikayetçinin kendi adına asaleten, temsile yetkili bulunduğu … … Ltd.Şti.’yi temsilen düzenlendiği, davalı borçlu şirketin yetkiye ve borca itirazı üzerine dosyanın yetkili Ankara 25. İcra Müdürlüğüne gönderilerek 2010/9263 E. sırasına kaydedildiği, gönderilen ödeme emrinin davalı borçlu şirkete 28.07.2010 tarihinde tebliğ edildiği, 29.07.2010 tarihinde borca itiraz dilekçesi sunulduğu, Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 21.11.2013 tarihli, 2010/650 E.-2013/638 K. sayılı kararının künyesinde davacı olarak “… … Ltd.Şti. yetkilisi …” ibaresinin yazılı olduğu, yargılama sonunda “Davanın kabulü ile takip dosyasında asıl alacak olan 531.000,00 USD’ye ilişkin itirazın iptaline, asıl alacağa icra takip tarihi olan 15.03.2010 tarihinden itibaren döviz alacağının TL karşılığı olarak talepte bulunulduğundan avans faizi uygulanmasına, takibin bu koşullarda devamına, kabul edilen 531.000,00 USD’nin takip tarihindeki 754.000,00 TL karşılığı üzerinden hesaplanan %40 oranında icra inkar tazminatı tutarı olan 301.600,00 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine…” karar verildiği, kararın gerekçesinde “taraflar arasında düzenlenen 12.06.2009 tarihli tellallık sözleşmesinin davalı tarafından satıcı/taşınmaz maliki, davacı şirket yetkilisi tarafından emlakçı sıfatı ile imzalandığı…” ifadelerine yer verildiği, temyiz incelemesi sonucunda söz konusu kararın Yargıtay 13. HD’nin 23.02.2015 tarihli, 2014/14033 E.-2015/5360 K. sayılı ilamı ile onandığı, ilamın ibrazı ile 03.02.2014 tarihinde düzenlenen takip talebi ve aynı tarihli icra emrinin alacaklı bölümünde “… … Ltd.Şti. yetkilisi …” ibaresinin yazılı olduğu, icra müdürlüğünce şikayete konu 16.07.2019 tarihli tensip tutanağı ile içeriğinde hesap yapılmak suretiyle 162.303,28 TL’nin alacaklı tarafından iadesinin gerektiğinin karara bağlandığı, 16.07.2019 tarihinde şikayetçiye hitaben düzenlenen muhtıranın 27.08.2020 tarihinde şikayetçiye tebliğ edildiği, şikayetçi … yönünden devam eden bir takibin bulunmadığı, itirazın iptali davasının yalnızca alacaklı … … Ltd.Şti. tarafından açıldığı, bu nedenle fazla ödenen paranın iadesinin ancak alacaklı şirketten istenebileceği gerekçesi ile istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, şikayetin kabulü ile şikayetçi alacaklıya gönderilen 16.07.2019 tarihli muhtıranın iptaline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı borçlu temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı borçlu temyiz dilekçesinde; takip talebinde, ödeme emrinde, itirazın iptali davasında ve devam eden tüm dava, temyiz vs aşamalardaki işlem ve ilamlarda alacaklı ……Ltd.Şti. unvanı ile birlikte şikayetçinin adının yer aldığını, bölge adliye mahkemesince şikayetçi adına takibin devam etmediği yönündeki kanaate nasıl ulaşıldığının gerekçelendirilmediğini, alacaklı ……Ltd.Şti. ile birlikte şikayetçinin avukatlarına müşterek vekaletname verdiklerini, şikayetçi tarafından bu iddianın iade muhtırasına kadar ileri sürülmemesinin dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, takibe konu sözleşmede şikayetçinin kendi adına imzasının bulunduğunu ileri sürerek bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, icra memuru işlemini şikayetine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 16. maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile sair yasal mevzuat

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı borçlu tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nın 370. maddeleri uyarınca ONANMASINA,

Alınması gereken 179,90 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.