Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2022/10804 E. 2023/3312 K. 11.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/10804
KARAR NO : 2023/3312
KARAR TARİHİ : 11.05.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
HÜKÜM/KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Çanakkale İcra Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki icra memur muamelesini şikayetten dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin reddine karar verilmiştir.

Kararın şikayetçi alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayetçi alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Alacaklı şikayet dilekçesinde; davalı borçlu şirket hakkında başlattığı bonoya dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla ilamsız takipte, takibin kesinleşmesi üzerine “taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi” sonucunda davalı borçluya intikal edecek Çanakkale İli,….., İlçesi, ….., Mevkii, 412 Ada, 7 parsel sayılı taşınmaz B Blokta yer alan 13 adet bağımsız bölüme 19.08.2020 tarihinde haciz konulduğunu, 1 yıllık satış isteme süresi içerisinde satış avansını yatırarak satış talebinde bulunduğunu, icra müdürlüğünün 10.06.2021 tarihli kararı ile satış talebinin kabul edildiğini, hacizlerin kaldırılmasına ilişkin mahkeme kararı veya alacaklı olarak kendisinin talebi bulunmadan icra müdürlüğünce 3. kişilerin talebi üzerine taşınmazlar üzerindeki hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesinin usulsüz olduğunu ileri sürerek icra müdürlüğünün 23.06.2021, 29.06.2021, 01.07.2021 ve 05.07.2021 tarihli kararlarının kaldırılması ile Çanakkale İli, Merkez İlçesi, … Köyü, ….., Mevki, 412 ada, 7 parsel, 3, 5, 7, 9 ve 13 bağımsız bölüm numaralı taşınmazlar üzerindeki hacizlerin devamına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Şikayet dilekçesi davalı borçluya tebliğ edilmemiş, davalı tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; şikayetçi alacaklı tarafından davalı borçlu şirket aleyhine 2 adet bononun tahsili amacıyla kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığı, takip dosyasının incelenmesinde; ödeme emrinin davalı borçlu şirkete 24.06.2019 tarihinde tebliğ edildiği, şikayetçi alacaklının talebi üzerine arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi sebebiyle davalı borçlu adına tescil edileceğinden bahisle Çanakkale ili, Merkez ilçesi, … köyü, …., mevki, 1 pafta, 412 ada, 7 parselde bulunan taşınmaz üzerinde yapılacak binanın B bloktaki borçlu şirkete intikal edecek dairelerin tamamına İİK 94’e göre haciz konulmasına karar verildiği, sonrasında 3. kişiler tarafından taşınmazların maliki oldukları, takip dosyasında borçlu sıfatlarının bulunmadığı ve sair nedenlerle hacizlerin kaldırılması taleplerinde bulunulduğu ve icra müdürlüğünce taleplerin kabulü ile hacizlerin kaldırılmasına karar verildiği, icra dosyasının borçlusu olmayan dava dışı 3. kişilere ait taşınmazlara haciz konulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu, takip borçlusu şirket adına taşınmazların tescil edilip edilmeyeceğinin haciz tarihinde belli olmadığı, şikayete konu hacizlerin kaldırılmasına ilişkin icra müdürlüğü kararlarının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayetçi alacaklı istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Şikayetçi alacaklı istinaf dilekçesinde; davalı borçlu şirket hakkında başlattığı bonoya dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla ilamsız takipte, takibin kesinleştiğini, ‘taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi’ sonucunda davalı borçluya intikal edecek Çanakkale İli, … İlçesi, … Mevkii, 412 Ada, 7 parsel sayılı taşınmaz B Blokta yer alan 13 adet bağımsız bölüme 19.08.2020 tarihinde haciz konulduğunu, 1 yıllık satış isteme süresi içerisinde satış avansı yatırarak satış talebinde bulunduğunu, icra müdürlüğünün 10.06.2021 tarihli kararı ile satış talebinin kabul edildiğini, hacizlerin kaldırılmasına ilişkin mahkeme kararı veya alacaklı olarak kendisinin talebi bulunmadan icra müdürlüğünce 3. kişilerin talebi üzerine taşınmazlar üzerindeki hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesinin usulsüz olduğunu ileri sürerek mahkeme kararının kaldırılarak şikayetin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; şikayetçi alacaklı tarafından başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte, şikayetçi alacaklının talebi üzerine davalı borçlunun arsa sahibi ile yaptığı kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince borçluya gelecekte isabet edecek taşınmazlar üzerine haciz konulduğu, icra takibinin sürdürülmesi sırasında taşınmazların haczedilmesi için haciz tarihinde takip borçlusunun adına tapuda kayıtlı olmasının zorunlu olduğu, icra müdürünün anılan kurala aykırı işleminin, tapu kaydının niteliği gözetildiğinde İİK’nın 16/2. maddesi gereğince süresiz şikayete tabi olduğu, haciz tarihinde takip borçlusu olmayan kişi adına tapuda kayıtlı taşınmaz üzerine konulan haczin kaldırılması isteminin şikayet niteliğinde olup icra mahkemesince incelenebileceği, somut olayda haciz tarihi olan 21.08.2020 tarihinde taşınmazların maliklerinin dava dışı üçüncü kişiler olduğu, bu taşınmazlar üzerinde ilerde borçlu lehine doğacak bir hakkın haczinin mümkün olmadığı, başka bir anlatımla müteahhit olan şirketin borcu için kat karşılığı inşaat sözleşmesi nedeni ile yapılacak inşaatta borçluya isabet edecek hisselerin bu aşamada haczedilemeyeceği, davalı borçlu ile arsa sahibinin düzenlediği kat karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı olarak, ileride koşullar tahakkuk ettiği taktirde, şikayetçi borçlu adına tescili yapılacak yerler için haciz konulmasının usulsüz olduğu, ‘şikayetçinin tapu kaydı maliki olması nedeniyle şikayette hukuki yararının bulunduğu’ gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayetçi alacaklı temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Şikayetçi alacaklı temyiz dilekçesinde; davalı borçlu şirket hakkında başlattığı bonoya dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla ilamsız takipte, takibin kesinleştiğini, ‘taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi’ sonucunda davalı borçluya intikal edecek Çanakkale İli, … İlçesi, … Mevkii, 412 Ada, 7 parsel sayılı taşınmaz B Blokta yer alan 13 adet bağımsız bölüme 19.08.2020 tarihinde haciz konulduğunu, 1 yıllık satış isteme süresi içerisinde satış avansı yatırarak satış talebinde bulunduğunu, icra müdürlüğünün 10.06.2021 tarihli kararı ile satış talebinin kabul edildiğini, hacizlerin kaldırılmasına ilişkin mahkeme kararı veya alacaklı olarak kendisinin talebi bulunmadan icra müdürlüğünce 3. kişilerin talebi üzerine taşınmazlar üzerindeki hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesinin usulsüz olduğunu ileri sürerek bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılması ile ilk derece mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, icra memur muamelesini şikayete ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu 16., 78., 85. ve 94. maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ve sair yasal mevzuat

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup şikayetçi alacaklı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 2004 sayılı Kanun’un 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Alınması gereken 179,90 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.