YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/10617
KARAR NO : 2023/3052
KARAR TARİHİ : 04.05.2023
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2187 E., 2022/2460 K.
HÜKÜM/KARAR : Ek Kararın Kaldırılması/İlk Derece Mahkemesi Kararı Kaldırılarak Yeniden Hüküm
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 25. İcra Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/829 E., 2021/488 K.
Taraflar arasındaki yetkiye ve borca itirazdan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacının yetki itirazının reddine, davacının itirazının kabulü ile takibin davacı borçlu yönünden iptaline, şartları oluşmayan tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
Kararın davalı alacaklı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalının ek karara yönelik istinaf isteminin kabulüne, İstanbul 25. İcra Hukuk Mahkemesinin 10.05.2021 tarih 2020/829 Esas 2021/488 Karar sayılı ek kararının kaldırılmasına, davalının istinaf başvurusunun kabulü ile, İstanbul 25. İcra Hukuk Mahkemesinin 17.03.2021 tarih 2020/829 Esas 2021/488 Karar sayılı kararının kaldırılmasına; yeniden esas hakkında; davacının yetkiye ve borca itirazlarının reddine, davalının yasal şartları oluşmadığından tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı borçlu vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde; kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan icra takibinin yetkisiz icra dairesinde başlatıldığını, yetkili icra dairelerinin Ulus/Bartın olduğunu, davalıya borcunun bulunmadığını, senetlerin lehtarı …, şahsı ve …arasında imzalanan sözleşme uyarınca teminat senedi olarak düzenlendiğini, senedin kambiyo vasfının bulunmadığını, takip alacaklısı davalıya ciro edilemeyeceğini, bu nedenle davalının takip hakkı bulunmadığını, açıklanan nedenlerle senetler ile başlatılan icra takibine tüm borçlara ferilerine, faizlerine itiraz ettiğini beyanla ödeme emrinin ve takibin iptalini, davalı tarafın %20 tazminata mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı alacaklı vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde; davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesince; davacının yetki itirazının reddine, davacının itirazının kabulü ile takibin davacı borçlu yönünden iptaline, şartları oluşmayan tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı alacaklı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı alacaklı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mahkemece verilen karara karşı tarafından sunulan istinaf dilekçesi ve kamu düzeni kapsamında yapılan inceleme neticesinde; ilk derece mahkemesince verilen ek karara karşı yapılan istinaf incelenmesi sonucunda,usulsüz şekilde tebligat yapılan kişinin avukat olduğunu ve gerekçeli karar ve muhtıra tebliğ tarihinde elektronik posta adresinin aktif olduğu da nazara alınarak 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 7/a maddesinin birinci fıkrası tebligatın elektronik yolla yapılmasını zorunlu kılıp posta yolu ile yapılan tebligat yok hükmünde olduğundan buna bağlı olarak davalı tarafın istinaf isteminden vazgeçmiş sayılmasına ilişkin Mahkemenin 10.05.2021 tarihli ek kararının isabetsi olduğundan, ek karara ilişkin istinaf başvurusu kabulü ile, ek kararın kaldırılmasına karar verilerek asıl karara ilişkin inceleme yapıldığını, alacaklı tarafından 19.07.2019 tanzim, 15.08.2017 ve 08.08.2017 vade tarihli 42.500 TL bedelli iki adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığını, borçluya örnek 10 ödeme emri tebliği üzerine yasal sürede icra mahkemesine başvurarak yetki itirazı ile birlikte takip dayanağı bononun teminat senedi olduğu iddiasıyla takibin iptalinin istediğini, borçlunun senetlerin teminat olarak verildiği iddiasına dayanak yaptığı 19.07.2017 tarihli sözleşmenin incelenmesinde, alacaklı ciranta ile senet keşidecisi davalı/borçlunun ve dava dışı …arasında dava dışı İbrahim Demirkol’un borcunun ödenmesi amacıyla takip dayanağı senetlerin düzenlenerek verildiğini, senetler ödenince İbrahim Demirkol’un hiçbir borcunun kalmayacağını ve borç ödenince …’de bulunan senet protokol vs. iade edileceğinin kararlaştırıldığını, sözleşmenin davacı borçlu, davalı alacaklı ve dava dışı …tarafından imzalandığının görüldüğünü, takip dayanağı bononun miktar, tanzim ve vade tarihleri sözleşme ile örtüşmekte olmakla, bononun anılan sözleşme kapsamında düzenlendiğinin kabulünün gerekeceği, ancak, sözleşmede karşılıklı edimler bulunmayıp, tek taraflı borç ikrarı mevcut olup, bononun teminat maksatlı olarak değil, sözleşme ile kabul edilen İbrahim Demirkol’un borcunun ödenmesi amacıyla, bir diğer anlatımla ödeme aracı olarak verildiğinin belirlendiğini, bu hali ile takip dayanağı bononun, TTK’nın 688/2. maddesinde öngörülen “kayıtsız ve şartsız muayyen bir bedeli ödemek vaadini” içerdiğinden kambiyo senedi vasfında olduğunu ve borçlu, borcu ödediğini İİK’nın 169/a maddesindeki belgelerle ispat edemediğine göre mahkemece itirazın reddi yerine yazılı gerekçeyle kabulü isabetsiz olduğundan davalının istinaf başvurusunun kabulü ile, açıklanan hataların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğini, İlk Derece Mahkeme kararının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında, davacının yetki ve borca itirazlarının reddine, davalının yasal şartları oluşmadığından tazminat talebinin reddine karar verilmiş ve İstanbul 25. İcra Hukuk Mahkemesinin 10.05.2021 tarih 2020/829 Esas 2021/488 Karar sayılı ek kararının kaldırılmasına, davalının istinaf başvurusunun kabulü ile, İstanbul 25. İcra Hukuk Mahkemesinin 17.03.2021 tarih 2020/829 Esas 2021/488 Karar sayılı kararının kaldırılmasına; yeniden esas hakkında; davacının yetkiye ve borca itirazlarının reddine, davalının yasal şartları oluşmadığından tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı borçlu vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı borçlu vekili dava dilekçesini tekrarlayarak, istinaf kararına karşı yasal süresi dahilinde temyiz kanun yoluna başvurduklarını belirtmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, yetkiye ve borca itiraza ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
İcra İflas Kanunu 17. madde, 169. madde.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 2004 sayılı Kanun’un 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Alınması gereken 179,90 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.