Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2022/10521 E. 2023/3302 K. 11.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/10521
KARAR NO : 2023/3302
KARAR TARİHİ : 11.05.2023

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/525 E., 2022/1726 K.
HÜKÜM/KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 26. İcra Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/329 E., 2021/817 K.

Taraflar arasındaki şikayet uyuşmazlığından dolayı yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin kabulü ile 24.01.2020 tarihli İcra Müdürlüğü kararının kaldırılmasına ve tapunun 19 parselinde kayıtlı taşınmazdaki haczin fekkine karar verilmiştir.

Kararın şikayet edilen alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine hükmedilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayet edilen alacaklı Hedef Varlık Yönetim A.Ş. tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. ŞİKAYET
Şikayetçi 3. kişi icra mahkemesine başvuru dilekçesinde; icra takip dosyasında haciz konulan tapunun 19 parselinde kayıtlı taşınmazın, Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen dava gereğince, haciz tarihinden önce şikayetçi adına tesciline karar verildiğini, ancak bu karara istinaden taşınmazın tapu kaydında şikayetçi adına şerh işlemi yapılmadan önce, borçlunun borcu nedeniyle taşınmaza haciz konulduğunu, şikayetçi tarafından İcra Müdürlüğüne yapılan taleple taşınmazdaki haczin kaldırılmasının istendiği, müdürlüğün 24.01.2020 tarihli kararı ile talebin reddedildiğini, İİK’nın 106-110.maddeleri gereğince süresinde satış istenmemesi nedeniyle haczin düşmüş olması ile beraber, tapu iptal ve tescile ilişkin ilam gereğince haczin usule uygun olmadığını ileri sürerek, İcra Müdürlüğünün 24.01.2020 tarihli kararının iptali ile tapunun 19 parselinde kayıtlı taşınmazdaki haczin kaldırılmasını talep etmiştir.

II. CEVAP
Şikayet edilen alacaklılar herhangi bir cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararı ile; tapu iptal ve tescil ilamı gereğince şikayete konu taşınmazın şikayetçi 3. kişi adına tesciline karar verilmesi üzerine taşınmazın şikayetçi adına tapuya tescil işleminin 20.02.2015 tarihinde yapıldığı, haczin ise daha önceki bir tarih olan 22.4.2013’te uygulandığı, TMK’nın 705. maddesindeki, mülkiyetin mahkeme kararı ile tescilden önce kazanılacağına dair düzenleme gereğince tescil işleminin kurucu değil bildirici olduğu, tapu iptal ve tescil kararının 29.01.2007 tarihinde kesinleştiği, haciz tarihinin kesinleşme tarihinden sonra olması nedeniyle haczin kaldırılması gerektiği belirtilerek, şikayetin kabulü ile 24.01.2020 tarihli İcra Müdürlüğü kararının kaldırılmasına ve tapunun 19 parselinde kayıtlı taşınmazdaki haczin fekkine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayet edilen alacaklı Hedef Varlık Yönetim A.Ş. istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Şikayet edilen alacaklı istinaf dilekçesinde; şikayetin süresinde olmadığını, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesiz olduğunu, şikayetçi 3. kişinin takipte taraf olmaması nedeniyle haczin kaldırılmasını isteyemeyeceğini, TMK’nın 1023. maddesinde düzenlenen tapu kütüğüne güven ilkesi gereğince haczin geçerli olduğunu, yargılama giderlerinin karara bağlanmadığını, alacaklının harçtan muaf olması nedeniyle istinaf harçları alınmaksızın dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesi gerektiğini ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararı ile; şikayetçinin, kesinleşen Asliye Hukuk Mahkemesi ilamı ile, tescilden ve hacizden önce taşınmazın mülkiyetini kazandığı ve kesinleşmiş mahkeme ilamının, tapu kaydının aleniyeti kadar hukuki değer arz ettiği, buna göre de kesinleşen mahkeme ilamından sonra konulan haczin hukuki sonuç doğurmayacağı belirtildikten sonra, şikayetin kabulü nedeniyle şikayet edilen alacaklının yaptığı yargılama giderlerinin alacaklının üzerinde kalacağının tabi olduğu gerekçesiyle, alacaklının istinaf başvurusunun esastan reddine hükmedilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayet edilen alacaklıHedef Varlık Yönetim A.Ş. temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Alacaklı Hedef Varlık Yönetim A.Ş. temyiz başvurusunda; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar etmekle birlikte, alacaklının istinaf harçlarından muaf olduğuna dair iddianın incelenmediğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; İcra Müdürlüğünün 24.01.2020 tarihli işlemini şikayete ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
İİK md.16., 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu md. 705., 492 sayılı Harçlar Kanunu, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu md. 143.

3. Değerlendirme
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 03.12.2008 tarih ve 2008/12-715 E.-2008/717 K. sayılı kararında da işaret edildiği üzere; 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 143. maddesindeki düzenlemede “muaflıktan” değil “istisna”dan söz edilmekte olup, varlık yönetim şirketlerinin yaptıkları işlemleri ve bununla ilgili olarak düzenlenen kağıtları, 492 sayılı Harçlar Kanunu’na göre ödenecek harçlardan, maddede sayılan diğer vergilerden ve kesintilerden istisna tuttuğu tabi olmakla, bu hükmün, varlık yönetim şirketlerinin vergiden istisna olacağı halleri istisna kurumunun doğasının da gereği olarak kendilerinin yaptıkları işlemlerden ve bu işlemlerle ilgili olarak düzenlenen kağıtlardan dolayı, hükümde sayılan kanunlar uyarınca vergi, harç veya kesinti borçlusu durumunda bulunacakları hâllerle sınırladığının anlaşılmasına, somut uyuşmazlıkta; temyiz eden Hedef Varlık Yönetim A.Ş.’nin yaptığı bir işlem veya bununla ilgili düzenlenmiş bir kağıt söz konusu olmadığından, kendisinin ya da işleminin harçtan istisna veya muafiyetinin bulunmadığının kabulü gerektiğinden bu yöndeki temyiz itirazı yerinde değil ise de;

4721 sayılı TMK’nın 705. maddesi; “Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması tescille olur. Miras, mahkeme kararı, cebri icra, işgal, kamulaştırma halleri ile kanunda öngörülen diğer hallerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hallerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır” hükmünü amirdir.

Somut uyuşmazlıkta; şikayetçi 3. kişinin, haczin kaldırılması talebinin dayanağını oluşturan Kalecik Asliye Hukuk Mahkemesinin 16.6.2005 tarih ve 2005/61 E. – 2005/90 K. sayılı ilamı ile “ davanın kabulüne ve tapunun 117 Parselinde kayıtlı taşınmaz ve üzerinde bulunan 5 katlı un fabrikasının davalı adına olan tapu kaydının muvazaa nedeniyle iptaline ve eski malik Yeni … Ltd. Şti. adına kaydına” karar verildiği, kararın 29.01.2007’de kesinleştiği, taşınmazın, bahsi geçen davada eski malik olarak adına tescil kararı verilen şikayetçi Yeni … Ltd. Şti. adına tescilinin 20.02.2015 tarihinde yapıldığı, haciz tarihi olan 22.4.2013’te borçlu Harun Keser adına tapuda kayıtlı olduğu görülmüştür.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 07.04.2004 tarih ve 2004/210 E.-2004/208 K. sayılı kararında da kabul edildiği gibi, taşınmazın borçlunun borcu nedeniyle haczedilebilmesi için haciz tarihinde borçlu adına kayıtlı olması zorunlu olup, Dairenin yerleşik içtihatlarına göre şikayetçinin ileri sürdüğü nedene dayalı olarak haczin kaldırılması istemi ancak genel mahkemede açılacak davada tartışılabilir.

O halde, İlk Derece Mahkemesince, şikayete konu tapunun 1484 Ada 19 Parselinde (eski 561 Ada 117 Parselinde) kayıtlı taşınmazın haciz tarihinde borçlu adına kayıtlı olması nedeniyle şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle hüküm tesisi ve Bölge Adliye Mahkemesince de alacaklının istinaf başvurusunun esastan reddi isabetsiz olup, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

VI.KARAR
Açıklanan sebeplerle;

Alacaklının temyiz isteminin kısmen kabulü ile 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nın 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nın 373/1. maddesi uyarınca, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesinin 17.5.2022 tarih ve 2022/525 E.-2022/1726 K. sayılı, alacaklının istinaf talebinin esastan reddine ilişkin kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

İstanbul 26. İcra Hukuk Mahkemesinin 16.12.2021 tarih ve 2021/329 E.-2021/817 K. sayılı kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de, Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.