Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2022/10351 E. 2023/1265 K. 01.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/10351
KARAR NO : 2023/1265
KARAR TARİHİ : 01.03.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki istihkak iddiasının reddi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davalı üçüncü kişi ve davalı borçlu vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda,davalının temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı alacaklı; borçluya ait menkullerin haczedildiğini, borçlu ile üçüncü kişinin muvazaalı işlemler yaptığını ileri sürerek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı üçüncü kişi cevap dilekçesinde; davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu haciz yapılan yerin işyeri olduğu, haciz sırasında 3. kişi yararına istihkak iddiasında bulunan …. ve ….’nın davalı 3. kişinin arkadaşı ve çalışanı olduğu, anılan şahısların üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunmaya yetkili olmadığı, davalı üçüncü kişi tarafından hacizden itibaren İİK’nın 96/3. maddesinde belirtilen 7 günlük süre içerisinde yapılmış bir istihkak iddiası da bulunmadığından davacı alacaklının İİK 99. maddesi hükümlerine göre istihkak iddiasının reddi davası açmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesi ile dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı üçüncü kişi vekili ile borçlu vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davalı üçüncü kişi vekili;haciz sırasında personelleri tarafından istihkak iddiasında bulunulduğunu, haciz yapılan adresin üçüncü kişiye ait olduğunu belirterek davanın esastan reddine karar verilmesini istemiştir.

2.Davalı borçlu vekili, haciz sırasında üçüncü kişinin personeli tarafından istihkak iddiasında bulunulduğunu, menkullerin üçüncü kişiye satılmış olduğunu, haciz yapılan adresinde üçüncü kişiye ait olduğunu belirterek davanın esastan reddine karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, hacizde istihkak iddiasında bulunan şahısların üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunmaya yetkili olmadığı, davalı üçüncü kişi tarafından hacizden itibaren 7 günlük süre içerisinde yapılmış bir istihkak iddiası bulunmadığı, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesi ile davalı borçlu ile davalı üçüncü kişinin başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı üçüncü kişi vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı üçüncü kişi vekili, haciz işlemi esnasında SGK’lı çalışanları tarafından istihkak iddiasında bulunulduğunu, haczedilen menkullere ait faturalar, menkullerin bulunduğu taşınmaza ait kira sözleşmesi, müvekkiline ait vergi levhasının haciz anında icra dosyasına sunulduğunu, davalı olarak yargılamaya dahil olunarak istihkak iddialarının doğruluğunu ispatlamış olduklarını, hacizli menkullerin müvekkiline ait olduğunu, müvekkilinin belirtilen menkulleri borçludan satın aldığı için borçlu tarafça düzenlenen kutular içerisinde olduğunu, kutunun üzerinde borçlunun markasının bulunmasının, bu malın borçluya aidiyetini göstermeyeceğini, bu nedenle davanın esastan reddine karar verilmesi gerektiğinden kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, alacaklının İİK’nın 99. maddesine dayalı istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 97 ve 99. maddeleri

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.İİK’nın 96 vd. maddesine göre, borçlu tarafından üçüncü kişi lehine veya üçüncü kişi tarafından bizzat kendi lehine ya da İİK’nin 85/2 maddesi uyarınca borçlu ile malı birlikte elinde bulunduran üçüncü kişiler, diğer bir üçüncü kişi lehine istihkak iddiasında bulunabilirler. Davaya konu 27.3.2018 tarihli hacizde hazır bulunan üçüncü kişinin çalışanı ve arkadaşı 3. kişi lehine istihkak iddiasında bulunmuştur. Ancak; istihkak iddiası, tüzel kişilerde tüzel kişiyi temsile yetkili organlarca, gerçek kişilerde ise ya kendisi tarafından ya da bu kişiyi temsile yetkili kişilerce ileri sürülebilir. Tüzel kişiyi veya gerçek kişiyi temsil yetkisi olmayan kişinin yaptığı iddia, geçerli bir istihkak iddiası sayılmaz. Davacı 3. kişi lehine istihkak iddiasında bulunan şahıs üçüncü kişinin çalışanı ve arkadaşı olduğuna göre, üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunmaya yetkili olmadığı sabittir. Davacı üçüncü kişi tarafından hacizden itibaren, İİK’nın 96/3. maddesinde belirtilen 7 günlük süre içerisinde takip dosyasına yapılmış bir istihkak iddiası da bulunmamaktadır. Bu durumda, temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı üçüncü kişi vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nın 370. maddeleri uyarınca ONANMASINA,

Alınması gereken 179,90 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

01.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.