Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2022/10243 E. 2023/2753 K. 25.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/10243
KARAR NO : 2023/2753
KARAR TARİHİ : 25.04.2023

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi
HÜKÜM/KARAR : İlk Derece Mahkemesi Kararı Kaldırılarak Yeniden Hüküm
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 21. İcra Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki şikayet uyuşmazlığından dolayı yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin reddine karar verilmiştir.

Kararın şikayetçi borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle şikayetin kabulü ile İstanbul 32. İcra Dairesi’nin 2016/10735 esas sayılı takip dosyasında icra emrinde yer alan asıl alacağın 3.903,05 USD’lik işlemiş faiz miktarının 2.834,12 USD olarak düzeltilmesine, 22.02.2018 tarihli dosya borç hesabının 113.052,45 TL olarak düzeltilmesine, 22.02.2018 tarihi itibariyle icra dosyasına yapılan 114.891,47 TL ödeme ile dosya borcunun tamamen ödendiğinin ve 1.839,02 TL fazla ödeme yapıldığının tespiti ile buna bağlı olarak 22.02.2018 tarihli bakiye borç muhtırasının iptaline, hükmedilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayet edilen alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. ŞİKAYET
Borçlu şikayet dilekçesinde; alacaklı tarafından İstanbul 1. Tüketici Mahkemesinin 24.05.2012 tarih, 2011/180 Esas ve 2012/486 Karar sayılı ilamına istinaden ilamlı takip başlatıldığını, ancak takipte takip öncesi dönem için fahiş faiz talep edildiğini, ilamda asıl alacağın devlet bankaları tarafından Amerikan Doları cinsindeki 1 yıl vadeli mevduata uygulanacak en yüksek faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesine rağmen, birer yıllık devrelerle hesaplama yapılması gerekirken, bu kurala uyulmayarak birer aylık devrelerle fahiş oranlar uygulanmak suretiyle ilama aykırı talepte bulunulduğunu, takip sonrası döneme ilişkin olarak da faizin nasıl ve hangi yöntemle hesaplandığının, hangi döviz kurunun, hangi banka faiz oranının esas alındığının tamamen belirsiz olduğunu, bankalardan hakkın doğum tarihinden itibaren birer yıllık devreler halinde faiz oranlarının sorulup belirlenmesi gerektiğini, ödemenin yapıldığı tarihin yanlış olduğunu, kapak hesabı yapılırken ve ödeme günü arasındaki kur farkı hesaplanırken 21.02.2018 tarihinin dikkate alınması gerektiğini, dosya borcuna ilişkin 10.000 TL fazla ödeme yaptığını belirterek takip dayanağı ilama aykırı icra emri, faiz hesabı ve diğer tüm işlemlerin iptaline, dosya borcunun ilama uygun olarak hesaplanmasına, fazla tahsil edilen tutarın tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Şikayet edilen alacaklı cevap dilekçesinde; icra emrinde talep olunan işlemiş faiz miktarının ilama uygun olduğunu ve yapılan hesaplamanın da doğru olduğunu, şikayetin süresinde olmadığını, davacı tarafça icra dairesine yapılan ödemenin 22.02.2018 tarihli olduğunu, paranın tahsil edildiği tarihteki Dolar kuru baz alınarak eksik yapılan ödemenin tahsilinde usulsüzlük bulunmadığını, yapılan işlemlerin memur muamelesinden kaynaklandığını, müvekkilinden yargılama gideri ve vekalet ücreti talep olunamayacağını belirterek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; mahkemece alınan bilirkişi raporu hükme esas alınmak suretiyle toplam dosya alacağının 116.647,83 TL olarak tespiti ile yapılan ödemeden sonra bakiye 1.756,36 TL alacak kaldığını bu hesaplamaya göre borçlunun kapak hesabına yönelik şikayetinde hukuki yararı olmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayetçi borçlu istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Şikayetçi borçlu istinaf dilekçesinde; Mahkemece, Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararındaki gerekçelerin göz önünde bulundurulmadığını, kaldırma kararında takip dosyasına 22.02.2018 tarihinde ödeme yapıldığı belirtilerek bu tarihli borç hesabı yönünden olumlu olumsuz bir karar verilmediğinin belirtildiğini, ancak yeni alınan bilirkişi raporunda ödeme tarihi olarak farklı bir tarih esas alındığını, itirazlarına rağmen bu hususun gözetilmediğini, gerçekte ödeme tarihinin de 21.02.2018 tarihli olduğunu, banka yoluya yapılan ödemenin icra müdürlüğüne geç aktarılmasının sorumluluğunun tarafına yüklenemeyeceğini, ödeme tarihinin farklı bir tarih olarak esas alınması nedeniyle, faizin ve döviz kurunun da hatalı olduğunu, raporun hüküm kurmaya elverişli olmadığını, aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin de hatalı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; mahkemece alınan bilirkişi raporunda banka faiz oranlarının doğru uygulandığını, raporda 1.068,93 USD fazla faiz talep edildiğinin belirtildiğini, mahkemece bu yöndeki şikayetin kabul edilmesi gerektiğini, kapak hesabına yönelik şikayet yönünden ise borçlunun yapmış olduğu ödemenin tarihinin hatalı belirlenmesi karşısında bakiye dosya borcunun yeniden hesaplanması gerektiğini gerekçe göstererek hesaplama yapılmış ve borçlunun fazla ödeme yaptığının anlaşılması karşısında bakiye dosya borcunun iptaline karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle borçlunun istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve şikayetin kabulüne ve icra emrinde yer alan asıl alacağın 3.903,05 USD’lik işlemiş faiz miktarının 2.834,12 USD olarak düzeltilmesine, 22.02.2018 tarihli dosya borç hesabının 113.052,45 TL olarak düzeltilmesine, 22.02.2018 tarihi itibariyle icra dosyasına yapılan 114.891,47 TL ödeme ile dosya borcunun tamamen ödendiğinin ve 1.839,02 TL fazla ödeme yapıldığının tespiti ile buna bağlı olarak 22.02.2018 tarihli bakiye borç muhtırasının iptaline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayet edilen alacaklı temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Şikayet edilen alacaklı temyiz dilekçesinde; şikayetin süresinde olmadığını, aleyhlerinde vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; icra emrinin ve dosya kapak hesabının faiz yönünden ilama aykırı olduğuna dair şikayete ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
İİK md. 16., HMK md. 26., 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine ilişkin Kanun md. 4/a.

3. Değerlendirme
1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken HMK’nın 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine ve temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, şikayet edilen alacaklı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiş ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nın 370. maddeleri uyarınca ONANMASINA,

Alınması gereken 179,90TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine

25.04.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.