Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2022/10238 E. 2023/2796 K. 26.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/10238
KARAR NO : 2023/2796
KARAR TARİHİ : 26.04.2023

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi
HÜKÜM/KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : … İcra Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın kaldırılması davasından dolayı yapılan inceleme sonunda, İlk Derece Mahkemesince şikayetin reddine karar verilmiştir.

Kararın alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Alacaklı icra mahkemesine başvurusunda; takibe konu dosyaya 29.03.2021 tarihinde borçlu vekili Av. … tarafından Uyap Avukat Portal üzerinden e-imzalı olarak borca itiraz dilekçesi sunulduğu, itiraz dilekçesinin sisteme iki kez gönderildiği, dosyaya sunulan vekaletnamenin 28.01.2015 tarihli 2961 yevmiye numaralı vekaletname olduğu, bu vekaletnamenin ekinde de 25.04.2018 tarihli 7561 yevmiye numaralı İmza Sirkülerinin ibraz edildiği, …’in 10 yıl süreyle limited şirketin müdürü seçildiği, ardından dosyaya borçlu şirket vekili olarak borca itiraz dilekçesi sunulduğu, aynı gün olan 29.03.2021 tarihinde müdürlük tarafından karar tensip tutanağı hazırlandığı ve borçlu şirket avukatı tarafından yapılan itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verildiği fakat takibin durdurulması kararının kabul etmedikleri, süresi içerisinde usulüne uygun yapılmış bir borca itiraz bulunmadığı fakat İcra Müdürlüğünün 30.04.2021 tarihli kararı ile itirazlarının reddedildiği şikayetleri ile gelerek taleplerinin kabulü ile usule ve yasaya aykırı kararların kaldırılmasını, takibe yapılan itirazların reddi ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Borçlu cevap dilekçesinde; ödeme emrinin borçluya tebliğinden itibaren yasal süresi içerisinde dosya borcuna itiraz edilmiş olduğu, süresinde yapılan bu itiraz üzerine icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği, kararın yerinde ve hukuka uygun olduğu, itiraz dilekçesi ekinde borçlu firma tarafından vekil tayin edildiklerine ilişkin usulüne uygun vekaletname bulunduğu, borçlu firma ile aralarında vekalet ilişkisinin devam ettiği, bu sebeple vekil sıfatıyla usulüne uygun olarak itiraz edildiği, dolayısı ile takibin durdurulmasına karar verildiği, itiraz dilekçesi ekinde gönderilen imza sirkülerinin şirket vekilliği görevlerini sona erdirmediği ve, şikayet edenin bu iddiasının hukuk dayanaktan yoksun olduğu iddiaları ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; somut olayda, takibin ilamsız takip olduğu, örnek 7 ödeme emrinin borçlu şirkete 24.03.2021 tarihinde tebliğ edildiği ve borçlu vekili tarafından İ.İ.K’nun 62. Maddesi gereği yasal süresi içinde 29.03.2021 tarihinde takip dosyasından gönderilen ödeme emrinde bulunan borca, faize, faiz oranına ve ferilerinin tamamına itiraz edildiği ve icra müdürlüğü tarafından takibin durdurulmasına karar verildiği, 28.01.2015 tarihli 2961 yevmiye numaralı vekaletnamede Av….’in borçlu şirkette vekil olarak tayin edildiği ve vekil sıfatıyla dosyaya itirazda bulunduğu anlaşılmakla borçlu şirket vekilinin yaptığı itirazın ve 09.04.2021 tarihli icra müdürlüğü kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla şikayetin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde alacaklı istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1.Alacaklı istinaf başvurusunda; şikayet dilekçesini tekrarla, anılan takibe yapılan itirazın usul ve yasaya uygun olduğu beyanı ile ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasını ve şikayetlerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 29.03.2021 tarihinde borçlu vekili olarak vekaletname de ibraz edilerek Av. … tarafından yapılan itirazın geçerli bir itiraz olduğu, sonrasında aynı vekilin bu kez hem aynı vekaletnameye hem de borçlu şirkete dışarıdan yetkili müdür atandığını gösterir imza sürkülerini ekleyerek aynı içerikteki itiraz dilekçesini, yine vekil olarak süresi içerisinde 31.03.2021 tarihinde sunmasının ilk itirazı geçersiz kılmayacağı, geçerli itiraz üzerine takip durdurulmuş olduğundan icra müdürlüğü kararının sonucu itibariyle doğru olduğu, öte yandan şirket vekili avukatın aynı zamanda daha sonra şirketin dışarıdan atanan yetkili müdürü olmasının vekaletnamenin geçersiz olması sonucunu doğurmayacağı dolayısı ile ilk derece mahkemesince şikayetin reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde alacaklı temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Alacaklı temyiz başvurusunda; şikayet ve istinaf dilekçelerini tekrarla, itirazlarının usule uygun olduğu ve müdürlük tarafından takibin durdurulmasında usulsüzlük bulunmadığı beyanı ile mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık itirazın kaldırılması talebine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
İcra İflas Kanunu’ nun 68/1 maddesi,

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup alacaklının temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nın 370. maddeleri uyarınca ONANMASINA,

Alınması gereken 179,90 TL temyiz harcından evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

26.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.