Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2022/10191 E. 2023/2949 K. 02.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/10191
KARAR NO : 2023/2949
KARAR TARİHİ : 02.05.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul/İlk Derece Mahkemesi Kararı Kaldırılması
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 1. İcra Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki imzaya ve borca itirazdan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince imzaya itirazın kabulüne, … 17. İcra Müdürlüğünün 2020/3756 Esas sayılı takip dosyasında İİK’nın 170/3. maddesi gereğince takibin durmasına, davalı alacaklının ağır kusuru bulunduğundan İİK’nın 170/4 maddesi gereğince 3.490.952,05 TL olan asıl alacağın %20’si oranında tazminatın davalı alacaklıdan alınarak davacı borçlu tarafa verilmesine, asıl alacağın %10’u oranında para cezası ile davalı alacaklının hükümlendirilmesine karar verilmiştir.

Kararın davalı/alacaklı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı tarafın istinaf başvurusunun (kısmen) kabulü ile, HMK’nın 355 ve 353/1-b-2 maddeleri gereğince İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davacının imzaya itirazının kabulü ile, takibin davacı yönünden durdurulmasına, karar kesinleştiğinde takibin davacı yönünden iptaline, yasal şartları oluştuğundan takibe konu asıl alacağın ( 3.000.000-TL ) %20’si oranında tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yasal şartları oluştuğundan takibe konu asıl alacağın (3.000.000-TL) %10’u oranında para cezasının hazine yararına davalıdan tahsiline, davalı tarafın sair istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı/alacaklı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; takibe dayanak çekteki imzanın müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını, alacaklıya borcu olmadığını ileri sürerek takibin durdurulmasını, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminat ve %10’u tutarında para cezasına hükmedilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı değerlendirilerek keşideci-davacı şirket adına atfen atılı bulunan imzanın davacı şirket yetkilisi … elinden çıkmadığı gerekçesiyle davacı borçluya karşı yürütülen takibin durmasına, davalı alacaklı aleyhine 3.490.952,05 TL olan asıl alacağın %20’si oranında tazminata ve asıl alacağın %10’u oranında para cezasına hükmedilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı/alacaklı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı/alacaklı vekili; davacı firma tarafından daha önce keşide edilerek müvekkiline mal karşılığı verilen çeklerdeki şirket kaşesi üzerinde bulunan tüm imzalar ile dava konusu çek üzerindeki imzanın aynı kişinin eli ürünün olduğunun açıkça görüldüğünü, davacı firmanın baba-oğul birlikte faaliyet gösteren aile şirketi olduğunu, önceki çeklerin itiraz edilmeden ödendiğini, kötü niyet tazminatına hükmedilmesinin hatalı olduğunu, daha önceki çekler üzerindeki imzalar ile dava konusu çek üzerindeki imza arasında karşılaştırma yapılmadığını, eksik inceleme ile hüküm tesis edildiğini ileri sürerek davanın reddi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile hükme esas alınmaya elverişli ve yeterli olduğu kanaatine varılan bilirkişi raporu uyarınca, takibe konu çekteki keşideci imzasının davacı şirket yetkilisine ait olmadığının kabulü gerektiği, ATK’nın imza incelemesinde nihai merci olmadığı, davalı alacaklının takibe konu çeki davacıdan ilk elden alması karşısında, alacaklının takip yapmakta ağır kusurlu olduğunun kabulü geretiği, İİK’nın 170/5. maddesi uyarınca, davalı alacaklı aleyhine asıl alacak üzerinden tazminata ve para cezasına hükmedilmesi için gerekli yasal koşullar oluştuğu gerekçesiyle davalı tarafın istinaf başvurusunun (kısmen) kabulü ile, HMK’nın 355 ve 353/1-b-2 maddeleri gereğince İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davacının imzaya itirazının kabulü ile, takibin davacı yönünden durdurulmasına, karar kesinleştiğinde takibin davacı yönünden iptaline, yasal şartları oluştuğundan takibe konu asıl alacağın (3.000.000 TL) %20’si oranında tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yasal şartları oluştuğundan takibe konu asıl alacağın (3.000.000 TL) %10’u oranında para cezasının hazine yararına davalıdan tahsiline, davalı tarafın sair istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı/alacaklı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı/alacaklı vekili; istinaf sebeplerini tekrarlamakla davanın reddi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine özgü ilamsız icra takibinde borca, imzaya itirazını ileri sürerek takibin durdurulması talebine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. İİK’nın 16’ıncı maddesi, İİK’nın 170’ıncı 170/5 /a maddeleri.

3. Değerlendirme
1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı/alacaklı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 2004 sayılı Kanun’un 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Alınması gereken 179,90 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

02.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.