Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2022/10146 E. 2023/3484 K. 17.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/10146
KARAR NO : 2023/3484
KARAR TARİHİ : 17.05.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/3325 E., 2022/1922 K.
HÜKÜM/KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 2. İcra Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/355 E., 2021/614 K.

Taraflar arasındaki icra memur muamelesini şikayet üzerine yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin reddine karar verilmiştir.

Kararın alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Alacaklı; borçlu tarafın vekiline borçlu kooperatifi temsil yetkisini kaybetmiş kişiler tarafından vekaletname verildiğini, vekaletnamenin verildiği tarih itibariyle dört yetkiliden üç tanesinin yönetim kurulu üyesi sıfatı taşımadıklarını, geçersiz vekaletnameyle görevlendirilen vekil tarafından yapılan itiraza binaen takibin durdurulmasına ilişkin kararın hatalı olduğunu, durma kararının iptali taleplerinin reddine ilişkin icra müdürlüğünün 25.05.2021 tarihli kararının kaldırılmasına ve takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Borçlu; vekaletnamenin yetkili kişiler tarafından çıkartıldığını ve kanuna uygun olduğunu, vekaletnamenin geçersizliği ileri sürülüyorsa vekaletnamenin iptaline yönelik genel mahkemeler nezdinde dava açılması gerektiğini, bu davada vekaletnamenin iptaline karar verilip, bu karar kesinleşmedikçe; vekaletnamenin geçerliliğini sürdüreceğini, kesintisiz bir şekilde devam eden vekalet ilişkilerinin bulunduğunu, kooperatif yönetiminin değişmesinin her yeni yönetim tarafından yeni bir vekaletname çıkartılmasını gerektirmediğini, vekaletname eki, imza sirküleri noter tarafından tetkik edilerek işlem tesis edildiğini ileri sürerek şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; icra mahkemelerinin dar yetkili mahkemeler olduğu, işin esası ile ilgili sorunların çözüm yerinin genel yetkili mahkemeler olduğu, şikayetçi alacaklı vekaletname verildiği tarihte, dört yetkiliden üç tanesinin vekaletname vermeye yetkili olmadığını iddia etmiş ise de, vekaletnamenin kanuna uygun olduğu ve noter kanalıyla verildiği, iptal edilmediği sürece geçerli olduğu, iddialarının değerlendirileceği yargı yerinin İcra Hukuk Mahkemesi olmadığı, vekaletnamenin geçerli olup olmadığı hususunun icra mahkemesince tartışılamayacağı bu hususun ancak genel yetkili mahkemede dava konusu yapılabileceği gerekçesi ile mahkemenin görev alanının kısıtlı ve dar oluşu, dava konusunun yargılamayı gerektirdiğinden bahisle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde alacaklı istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Alacaklı; husumetin dava şartı olduğunu, yargılamanın her aşamasında resen gözetilmesi gerektiğini, aldıkları ceza nedeniyle yöneticilik sıfatlarına kanunen kaybetmiş kişilerin iş bu tarihten sonra kooperatifi temsil ve vekil tayin etme yetkilerinin kalmadığını, dava şartlarının icra mahkemesinin dar yetkili ya da genel yetkili olmasına göre değil, kamu düzenine ilişkin bulunduğunu, davalı borçlu adına vekaletnamenin verildiği tarih itibariyle yönetim kurulu üyesi sıfatına ve doğal olarak kooperatifi temsil yetkisini kaybetmiş kişiler tarafından verilmiş olan vekaletnamenin usulsüz olduğunu, iş bu usulsüz vekaletnameye istinaden takibe ve borca itiraz edildiğini, bunun neticesinde takibin durmasına karar verildiğini, geçersiz vekaletname ile yapılan itiraz yok hükmünde olduğundan durma kararının kaldırılması için icra müdürlüğüne yaptıkları başvurunun şikayete konu 25.05.2021 tarihli kararla reddedildiğini, haksız olarak verilmiş bu kararın iptali gerektiğini ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve şikayetin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; şikayetçi alacaklının vekaletname verildiği tarihte borçlu kooperatifin 4 yetkilisinden 3 tanesinin vekaletname vermeye yetkili olmadığına ilişkin iddiasının genel mahkemede yargılamayı gerektirmekte olduğu, dar yetkili icra mahkemesince noter aracılığıyla verilmiş ve şeklen usulüne uygun vekaletnamenin geçerli olup olmadığı hususunun tartışılamayacağını ve ayrıca davalı borçlu … tarafından seçilen yeni yönetimin, eski yönetim tarafından vekil tayin edilen Avukat …’i azlettiğine ilişkin herhangi bir bilgi ve belgenin dosya kapsamında bulunmadığı, kamu düzenine de aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde alacaklı temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Alacaklı; temsilcinin kanuni niteliğe sahip olmasının dava şartı olduğunu beyanla şikayet ve istinaf dilekçesindeki hususları tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, icra memur muamelesini şikayete ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
İİK’nın 16. maddesi ve sair tüm yasal mevzuat.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup alacaklı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 sayılı Kanunun ile değişik İİK’nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nın 370. maddeleri uyarınca ONANMASINA,

Alınması gereken 179,90 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

17.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.