Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2022/10089 E. 2023/2936 K. 02.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/10089
KARAR NO : 2023/2936
KARAR TARİHİ : 02.05.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
HÜKÜM/KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Torbalı İcra Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki borca itiraz ile şikayete ilişkin uyuşmazlıktan dolayı yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince; davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın muteriz borçlular tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince; başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı muteriz borçlular tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

Temyiz incelemesinin murafaalı yapılmasına işin ivediliği ve niteliği nedeniyle 5311 Sayılı Kanunla değişik İİK’nın 366. maddesi hükmü uygun bulunmadığından bu yöndeki isteğin reddine oy birliği ile karar verildikten sonra işin esası incelendi:

I. İTİRAZ VE ŞİKAYET
Borçlu mirasçılar icra mahkemesine başvuru dilekçelerinde; murisleri tarafından süreli olarak tesis edilen ipoteğe dair sürenin sona erdiğini, süresi sona eren ipoteklere ilişkin 30 gün içerisinde İİK’nın 150/c şerhi konulmaması halinde ipoteğin hükümsüz kaldığının açık olduğunu, alacaklıya böyle bir borçları olmadığını alacaklı tarafça kendilerine ihtarname gönderilmiş ise de ihtarnameye itiraz ettiklerini kaldı ki talep edilen faizinde fahiş olduğunu, takibe dayanak ipotek belgesinde de faizsiz olduğunun açıkça yazılı olduğunu, takipte ve icra emrinde faizin başlangıç tarihinin de gösterilmediğini ileri sürerek takibinin iptaline, borca işlemiş faize ve faiz oranına ve ferilerine itirazları ile icra emrinin iptaline karar verilmesini talep etmişlerdir.

II. CEVAP
Alacaklı cevap dilekçesinde; davacıların murisi … adına kayıtlı … İli, Torbalı İlçesi, ….., Mah., 360 ada, 1 parsel sayılı taşınmazda taraflarına olan borcu sebebiyle Torbalı Tapu Sicil Müdürlüğünün 09.10.2019 tarihli 18851 yevmiye nolu 2.000.000,00 (İkimilyon ) TL bedelli, 01.01.2020 vadeli kesin borç ipoteği kurulduğunu, ipoteğin kesin borç ikrarını içeren borç/karz ipoteği ve ilam hükmünde olduğunu, ipotek borcu ödenmeyince ve borçlunun vefat etmesi sebebiyle yasal 3 aylık süre beklenerek mirasçıları davacılar aleyhine icra takibi yapıldığını, takipte, emsal kararlar doğrultusunda 01.01.2020 vade tarihinden takip tarihine kadar yasal faiz hesabı yapıldığını, dar yetkili icra mahkemelerinde tanık dinlenemeyeceğini, yemin teklif edilemeyeceğini, bilirkişi incelemesine başvurulamayacağını, bu nedenle davacılar tarafından iddia edilen konuların dar yetkili icra mahkemesince dikkate alıp değerlendirilmesinin mümkün olmadığını ileri sürerek, istemin reddi ile borçlu aleyhine %20 oranında tazminata hükmedilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararı ile; mahekemece ilk olarak takibin durdurulmasına dair ara karar verildiği, akabinde yeni bir ara karar ile takibin devamına karar verilmesi üzerine borçlular tarafından ara karara yönelik istinaf kanun yoluna başvurulduğu mahkemece 25.06.2021 tarihli karar ile istinaf talebinin reddine karar verildiği, esasa ilişkin ise Torbalı Tapu Müdürlüğünün 09.10.2019 tarih, 18851 yevmiye numaralı ipotek akit tablosunun incelendiğini, takibe konu, Torbalı, … mah. 360 ada 1 parsel sayılı taşınmazın …’e ait iken, faizsiz ve 01.01.2020 tarihine kadar 2.000.000,00 TL bedelle … lehine ipotek tesis edildiğini, akit tablosunda belirtilen tarih ipoteğin kaldırılma tarihi olmayıp, bu tarihten itibaren faiz yürütüleceği anlamına gelip, ipotek kesin borç ipoteği olduğundan, ayrıca ihtara gerek bulunmadığından, bu yöndeki iddiaların yerinde bulunmadığını, icra takibine konu işlemiş faiz hususunda bilirkişi incelemesi yaptırıldığını, bilirkişi incelemesi ile takibe konulan işlemiş faizin yerinde olduğunun belirtildiğini, ipotek alacaklısının ikrazatçı olup olmadığı hususunun takibin iptalini gerektirmeyeceği gibi, ipoteğe ilişkin alacağın ödendiğine dair açıklama içeren belge ibraz edilmediği açık olduğundan bu hususun genel mahkemede yapılacak yargılamada değerlendirilebileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde muteriz borçlular hem asıl karar hem de istinaf talebinin reddine dair karara karşı istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri
Muteriz borçlular hem asıl karar hem de tedbir kararının kaldırılmasına dair ara karara karşı yapmış oldukları istinaf başvurusunun reddine dair karara ilişkin istinaf dilekçelerinde; taraflarından açılan davada asıl talebin süresi biten ipotekle ilgili olarak davalı alacaklının icra takibi yapma hakkının bulunmadığına dair olduğunu, süreli ipoteğin herhangi bir hükmünün kalmadığını, 4721 sayılı Medeni Kanun’un 883. maddesi uyarınca süreli ipoteğin sürenin bitiminde malikin talebi ile terkin edilebildiğini, icra takip dosyasında ve sunulan resmi akit tablosunda ipoteğin karz ipoteği olduğunun en başından bu yana belli olduğunu, yerel mahkemece yapılan yargılama safhasında ilk etapta kabul gören tedbir talebinin sonrasında kaldırıldığını, davanın başında verilen tedbir kararının verilmesinden sonra ortaya çıkan yeni bir belge veya bilginin söz konusu olmadığını, dosya tedbir kararının verildiği andaki bilgi ve belgelere sahip olduğunu, değişen hiçbir şey olmamasına rağmen tedbir kararının kaldırılmasının usul ve yasaya aykırı olduğu gibi hukuki güvenlik ilkesine de aykırılık teşkil ettiğini, ipoteğin süresinin 01.01.2020 tarihinde sona erdiğini, bu hüküm uyarınca süreli ipoteklerde sürenin bitiminden itibaren 30 gün içerisinde icra takibine geçilerek 150/c şerhinin konulması gerektiğini, bu sürenin hak düşürücü süre niteliğinde olup, davalı alacaklı tarafından süresi biten ipotekle ilgili olarak 30 günlük süre içerisinde takibe girişilmediğinden teminat fonksiyonunu kaybettiğini, yerel mahkemece yapılan bilirkişi incelemesinde bu hususa hiçbir şekilde yer verilmediğini, yasal düzenlemenin de raporda incelenmediğini, rapora karşı itirazının da göz ardı edildiğini, ihtarnamenin taraflarına 27.01.2021 tarihinde tebliğ edildiğini, bu ihtarname de “3 gün içinde borcun ödenmesi” istenilmiş olup tebliğ tarihini saymadan bu süreye 3 gün ilave edilirse 30.01.2021 tarihinde sürenin dolduğunu, davalı alacaklının ancak 31.01.2021 tarihinden itibaren faiz talep edebileceğini, ihtarnameye süresi içerisinde … 5. Noterliği’nin 02743 yevmiye numaralı ve 29.01.2021 tarihli ihtarnamesi ile itiraz edilmiş olup borcun bulunmadığı ve borca itiraz edildiğinin açıkça bildirildiğini, icra takip dosyasında davalı alacaklı tarafından alacağın varlığını gösteren herhangi bir belge veya sözleşme sunulmadığını ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmişlerdir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararı ile; asıl karara yönelik istinaf başvurularının yerinde olmadığını ipoteğin kesin borç ipoteği olduğunu, ipotek akit tablosunda gösterilen tarihin faiz konusunda hüküm ifade ettiğini, mahkemece aldırılan bilirkişi raporunda fazla faizin olmadığının belirtildiğini, kaldı ki mahkemece takibin devamına dair ara karara yönelik istinaf başvurusunun reddine karar verildiği ve bu kararın istinaf edildiği ancak mahkeme ara kararın istinafının mümkün olmadığını gerekçe göstererek borçluların istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde muteriz borçlular temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Borçlu temyiz dilekçesinde; asıl karara karşı yapmış oldukları istinaf başvuru dilekçesinde ileri sürdükleri hususları tekrar etmekle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; İİK’nın 149. maddesi uyarınca takibin dayanağı kesin borç ipoteğinin süresinin sona erdiği, alacağın muaccel olmadığı, ilamlı takip şartları oluşmadığı iddiasıyla takibin ve icra emrinin iptali şikayeti ile borca ve faize itiraza ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
İİK md. 149, TMK md. 875, 7181 Sayılı Kanunun md. 19 ile TMK’nın 883. maddesinde yapılan değişiklik

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup borçluların temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 sayılı Kanunun ile değişik İİK’nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nın 370. maddeleri uyarınca ONANMASINA,

Alınması gereken 179,90 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

02.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.