Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2021/5668 E. 2021/10981 K. 02.12.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/5668
KARAR NO : 2021/10981
KARAR TARİHİ : 02.12.2021

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız takipte örnek 9 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine, borçluların borca itirazları ile birlikte hesap kat ihtarının usulüne uygun tebliğ edilmediği ve borcun muaccel hale gelmediğini ileri sürerek takibin iptaline karar verilmesini talep ettikleri, İlk Derece Mahkemesince aynı ipoteğin daha önce takibe konulması nedeniyle yeniden takibe konu edilmesinin usulsüz olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile takibin iptaline karar verildiği, alacaklının istinaf yoluna başvurması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; borçluların dava dilekçesinde ileri sürdükleri nedenlerin borca itiraz mahiyetinde olduğu, takibin şekline göre ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren 7 günlük süre içerisinde icra müdürlüğüne ileri sürülmesi gerektiğinden bahisle ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak davanın reddine karar verildiği görülmektedir.
Takibin şekline göre uygulanması gereken İİK’nun 150 ve 150/a maddeleri gereğince ödeme emrine itiraz hakkında uygulanması gereken aynı Kanunun 62. maddesinde; “itiraz etmek isteyen borçlu, itirazını ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak İcra Dairesine bildirmeye mecburdur” hükmüne yer verilmiştir.
Ancak somut olayda borçlular tarafından, dava dilekçesinde borca itirazlar ile birlikte, bir kısım şikayetlerde de bulunulduğu anlaşılmaktadır.
Borçlular, gerekçeli istinaf dilekçesini, yasal 10 günlük süreden sonra verdiğinden Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf süre tutum dilekçesi ve kamu düzeni ile sınırlı inceleme yapılması ile yetinilmesi gerekirken kamu düzeni dışında işin esası incelenerek, hüküm tesisi isabetsizdir. O halde Bölge Adliye Mahkemesince, borçluların ileri sürdüğü şikayet nedenlerinin, istinaf süre tutum dilekçesi içeriği ve kamu düzeniyle ilgili hususların incelenmesiyle oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, dava dilekçesinde ileri sürülen tüm nedenlerin borca itiraz olarak nitelendirilerek icra müdürlüğüne yapılması gerektiğinden bahisle davanın reddine karar verilmesi isabetsiz olup Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Borçluların temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile İstanbuıl Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesinin 26/02/2021 tarih, 2020/965 E. – 2021/538 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nun 373/2. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 02/12/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.