Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2021/4070 E. 2021/8697 K. 11.10.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/4070
KARAR NO : 2021/8697
KARAR TARİHİ : 11.10.2021

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
1) Borçlunun temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının REDDİNE,
2) Alacaklının temyiz itirazlarına gelince;
Alacaklı tarafından borçlu aleyhine başlatılan ilamsız icra takibinde, borçlunun meskeniyet iddiası ile hacizlerin kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, haczedilmezlik şikayetinin kısmen kabul kısmen reddi ile meskenin satışının davacının haline münasip mesken alabileceği 140.000,00-TL’den az olmamak üzere yapılmasına, bakiye şikayetin reddine karar verildiği, taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, tarafların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir.
Meskeniyet şikayetinde bulunulan, Aydın İli, … İlçesi, … Mahallesi, 2029 ada 5 parselde kain, 4 nolu bağımsız bölüm üzerinde … AŞ. lehine 11.02.2011 tarihli ipotek kaydının bulunduğu, ipotek senedinde ”…… süreli konut destek kredisi sözleşmeleri, Konut destek kredisi sözleşmeleri, Tüketici kredisi sözleşmeleri ve Genel kredi taahhütnameleri/ Genel kredi sözleşmeleri ile bundan böyle tevdi edeceği … süreli konut destek kredisi sözleşmeleri, Konut destek kredisi sözleşmeleri, Tüketici kredisi sözleşmeleri
ve Genel kredi taahhütnameleri/ Genel kredi sözleşmeleri uyarınca veya üçüncü kişiler tarafından, … ile ilgili olarak Bankaya veya bankanın diğer şubelerine ve … şubesine karşı asaleten ve/ veya kefaleten doğmuş ve doğacak tüm kredi borçlarının ve bunların faiz, komisyon, ücret, vergi, resim, harç, fon …” şeklindeki beyan ve taahhüt dikkate alındığında söz konusu ipoteğin, sadece konut kredisine münhasır verilmediği, iradi olarak verilen ipoteklerden olduğu, borçlunun kullandığı/kullanacağı her türlü kredinin teminatı olarak tesis edildiği ve dolayısıyla zorunlu ipotek olmadığı anlaşılmaktadır.
Meskeniyet şikayetinde; ipoteğin zorunlu ipotek olmadığı ve şikayetçinin haciz tarihi itibariyle bankaya kredi borcunun devam ettiği durumlarda, borçlunun konulan haciz dolayısıyla meskeniyet şikayetinde bulunma hakkı yoktur. Zaten ipotek olarak gösterilen taşınmazın, her türlü borç için haczedilme ve paraya çevrilme konusunda riske atma iradesini borçlu göstermiş sayılır.
Somut olayda, ipoteğin iradi ipotek olduğu anlaşıldığına göre, ilk derece mahkemesince, şikayetçinin taşınmazda ipoteği bulunan bankaya müzekkere yazılarak, haciz tarihi itibariyle kredi borcunun devam edip etmediğinin sorularak, alınan cevabi yazıya göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile istemin kısmen kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, ilk derece mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Alacaklının temyiz isteminin kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nun 373/1. maddesi uyarınca, … Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi’nin istinaf talebinin esastan reddine ilişkin 23.02.2021 tarih ve 2020/1143 E. – 2021/426 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA ve Aydın 2. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 21/02/2020 tarih, 2019/223 E. – 2020/85 K. sayılı kararının BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesi’ne, kararın bir örneğinin de, Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine, 11/10/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.