Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2021/15 E. 2021/2096 K. 25.02.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/15
KARAR NO : 2021/2096
KARAR TARİHİ : 25.02.2021

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki DAVACI/BORÇLU tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
A) İlk Derece ve Bölge Adliye Mahkemelerinin Yargılama Safahatı;
Alacaklı banka tarafından ipotekli taşınmaz maliki borçlu aleyhine, genel kredi sözleşmesi, kredili mevduat ve kredi kartı borcuna ilişkin hesap katı ihtarı ile limit ipoteğine dayalı olarak, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip başlatıldığı, borçlunun diğer şikayetleri ile birlikte dayanak kredi sözleşmesinin tüketici kredisinden kaynaklandığı ve kendisine icra emri gönderilemeyeceği ileri sürülerek icra emrinin iptalini talep edilmiş, mahkemece, şikayetin reddine karar verilmiştir.
Borçlunun istinaf başvurusu üzerine … Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin 27.11.2017 tarih ve 2017/1907 E. – 2017/1972 K. sayılı kararı ile “…istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, tüketici kredisi ve kredi kartı alacağına ilişkin alacağın varlığı ve miktarının TKHK kapsamında yargılama yapılmasını zorunlu kıldığı gerekçesi ile şikayetin kabulüne ve icra emrinin iptaline ” karar verilmiştir.
B) 1. Bozma Kararı;
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı/alacaklı vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 12/06/2019 tarih ve 2018/1340 E. 2019/10101 K. sayılı ilamı ile özet olarak;
” 6102 sayılı TTK’nın 16. maddesine göre ticaret şirketleri tacir sayılmakta olup, aynı kanunun 3. maddesine göre bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir.
Somut olayda, genel kredi sözleşmesinin borçlusunun Konut Hizmet İnş. … Tic. Ltd. Şti. olduğu, şikayetçinin taşınmazı ipotekli olarak satın alan yeni malik olduğu, borçlu şirket ile alacaklı banka arasındaki genel kredi sözleşmesi, kredili mevduat hesabı ve kredi kartı borcunun kaynağı hakkında ticari iş karinesinin olduğu, bunun aksinin ispat edilemediği, bu nedenle tüketici kredisinden söz edilemeyeceği, icra emri çıkartılmasında usul ve yasaya aykırlık bulunmadığı anlaşılmakla, şikayetin reddine yönelik ilk derece mahkemesi kararı yerinde olup, Bölge Adliye Mahkemesince şikayetçinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir. ” gerekçesi ile BOZULMUŞTUR.
C) Bozma Sonrası Bölge Adliye Mahkemesi Kararı;
… Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi bozma kararına uyarak, davalı/alacaklının İlk Derece Mahkemesi’ nin şikayetin reddine ilişkin kararına yönelik istinaf talebinin esastan reddine karar vermiştir.
Ç) 2. Bozma Kararı;
… Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi’ nin bozmaya uyarak verdiği 02/10/2019 tarihli karar, davacı/borçlunun temyizi üzerine Dairemizin 23/12/2019 gün ve 2019/13277 E. 2019/18305 K. sayılı ilamı ile özet ve sonuç olarak;
“…Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Dairemizin bozmaya ilişkin ilamında yalnızca tüketici kredisi iddiası yönünden inceleme yapılarak istinaf başvurusunun esastan reddi gerektiğinden bahisle bozma kararı verilmiş ise de; borçlunun, gerek dava dilekçesinde gerekse istinaf dilekçesinde işlemiş faize, faizin türüne ve oranına da itiraz ettiği, temyiz dilekçesinde de bu hususları tekrar ettiği, yerleşik içtihatlarımıza göre takipte istenilen miktarın ihtarnameye uygun olmadığı ve itiraz edilmeksizin kesinleşen hesap kat ihtarnamesinin düzenlendiği tarihten, borçlunun temerrüde düştüğü tarihe kadar işleyen akdi faiz ile bu tarihten takip tarihine kadar işleyen temerrüt faiz miktarı ile işleyecek faiz oranının şikayet konusu yapılabileceği, o halde açıklanan düzenlemeler gereğince faize ilişkin şikayet nazara alınıp alacaklının talebi gözetilerek ve yine kredi sözleşmesi hükümleri de göz önüne alınmak suretiyle Yargıtay denetimine olanak tanıyacak biçimde bilirkişi incelemesi yaptırılıp oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. ” gerekçesi ile tekrar BOZULMUŞTUR.
D) 2. Bozma Sonrası Bölge Adliye Mahkemesi Kararı;
… Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2. bozma kararına uyarak, davalı/alacaklının İlk Derece Mahkemesi’ nin şikayetin reddine ilişkin kararının kaldırılmasına, şikayetin kısmen kabulü ile … 9. İcra Müdürlüğü’ nün icra emrinin kararda belirtildiği şekilde düzeltilmesine karar verilmiştir.
E) Temyiz;
… Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2. bozma kararına uyarak verdiği kısmen kabul kararını davacı/borçlu temyiz etmiştir.
F) Gerekçe;
6100 sayılı HMK. nın 373/6. maddesi ” Davanın esastan reddi veya kabulünü içeren bozmaya uyularak tesis olunan kararın önceki bozmayı ortadan kaldıracak şekilde yeniden bozulması üzerine alt mahkemece verilen kararın temyiz incelemesi, her hâlde Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca yapılır.” hükmünü içermektedir.
Somut uyuşmazlıkta, yukarıda safahatı açıklandığı üzere Dairemizin ” istinaf başvurusunun reddi ” gerektiğine ilişkin bozma kararına uyularak verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararı gerekli açıklama yapılarak bu kez “…eksik inceleme…” gerekçesi ile bozulmuş, Bölge Adliye Mahkemesince 2. bozmaya uyularak verilen karar tekrar temyiz edilmiştir.
Dairemizin 23/12/2019 gün ve 2019/13277 E. 2019/18305 K. sayılı bozma kararı ilk bozma kararını ortadan kaldırır nitelikte olduğundan, 2. bozmaya uyularak verilen kararın temyiz incelemesinin HMK. nın 373/6. maddesi uyarınca Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca yapılması gerektiği anlaşılmıştır
I) Sonuç;
Yukarıda açıklanan sebeplerden dolayı dosyanın temyiz incelemesinin yapılması için HMK.nın 373/6. maddesi uyarınca Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 25/02/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.