Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2021/11454 E. 2022/4625 K. 07.04.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/11454
KARAR NO : 2022/4625
KARAR TARİHİ : 07.04.2022

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
İlamlı takipte borçlunun kendisine ait Pınarbaşı ilçesi 141 Ada 112 parsel sayılı taşınmazın haczedildiğini, bu taşınmazda çiftçilik yaparak geçimini kazandığından haczedilemeyeceği yine aynı yer 165 ada 8 parsel sayılı taşınmazın ise haline münasip evi olduğu bu nedenle haczedilemeyeceğini ileri sürerek hacizlerin kaldırılmasını talep ettiği, mahkemece; 165 ada 8 parsel sayılı taşınmaz yönünden şikayetin kısmen kabulü ile taşınmazın 70.000TL’den aşağı olmamak üzere satılmasına, 141 ada 112 parsel sayılı taşınmaz yönünden ise haczin kaldırılmasına karar verildiği, bu kararın kısmen kabulüne yönelik kısmına istinaf başvurusunun da Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine karar verildiği görülmektedir.
İİK’nun 82/1-12. maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için, şikayet tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haczin varlığı şarttır. Bu nedenle borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunması üzerine, öncelikle İİK’nun 106. ve 110. maddeleri uyarınca haczin düşmüş olup olmadığının belirlenmesi gerekir. Şikayet tarihinden önce yukarıda belirtilen maddeler uyarınca haczin düşmüş olduğunun belirlenmesi halinde, şikayetin konusu olmayacağından, başvurunun fuzuli yapıldığı kabul edilmelidir.
Bu açıklamalar ışığında, İİK.nın 106-110.maddeleri uyarınca haczin düşmüş olup olmadığı belirlenirken sürenin başlama tarihi olarak icra müdürlüğünce haciz kararının verilme tarihi esas alınmalıdır.
Somut olayda, 165 ada 8 parselde kayıtlı taşınmaz üzerindeki haczin incelenmesinde; haciz şerhinin 21/08/2017 tarihinde işlendiği, İİK’nun 106. maddesinin yürürlükte olan hükmü uyarınca satış isteme süresinin 1 yıl olduğu, ancak bu hacze ilişkin olarak alacaklının, 1 yıllık sürede satış talep etmediği, böylece İİK’nun 110/1. maddesi gereği, taşınmaz üzerindeki işbu haczin şikayet tarihi olan 04/10/2018 tarihinden önce düştüğü anlaşılmaktadır. Bu durumda, borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunmasında korunmaya değer bir hukuki yararı bulunmamaktadır.
O halde, ilk derece mahkemesince, 165 ada 8 parsel yönünden hukuki yarar yokluğundan şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken; işin esasının incelenerek istemin kısmen kabulü yönünde hüküm tesisi ve bölge adliye mahkemesince de istinaf başvurusunun esastan reddi isabetsiz olup bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılması ve ilk derece mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda yazılı nedenlerle resen 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nun 373/1. maddesi uyarınca, … Bölge Adliye Mahkemesi 7.Hukuk Dairesi’nin 22.09.2021 tarih ve 2021/1158 E. – 2021/1263 K. sayılı istinaf talebinin esastan reddine ilişkin kararının KALDIRILMASINA ve … 3. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 21.04.2021 tarih 2018/897 E. – 2021/219 K. sayılı kararının BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, bozma nedenine göre borçlunun temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 07/04/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.