Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2020/4686 E. 2020/7920 K. 01.10.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/4686
KARAR NO : 2020/7920
KARAR TARİHİ : 01.10.2020

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından borçlu aleyhine başlatılan ilamlı takipte borçlu faizin yüksek hesaplandığını, vekalet ücreti ve harcın maktu olması gerekirken nispi olarak belirlendiğini ileri sürerek icra müdürlüğü işleminin iptalini talep ettiği, mahkemece, verilen kesin süre içerisinde ek bilirkişi masrafının yatırılmadığı gerekçesiyle dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verildiği, anılan kararın borçlu tarafından temyizi üzerine Dairemizce; “verilen kesin süre içerisinde delil avansının yatırılmamasının o delilden vazgeçilmiş sayılacağı anlamına geldiği değerlendirilerek icra dosyası incelenerek şikayetle ilgili olarak bir karar verilmesi “gerektiğinden bahisle bozulduğu, bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yapılan yargılama sonucunda verilen kesin süre içerisinde bilirkişi ücreti yatırılmadığından davanın ispat edilemediği gerekçesiyle reddine karar verildiği görülmektedir.
Somut olayda, borçlunun dava açarken 155,00 TL gider avansı yatırdığı, mahkemece, 06/01/2016 tarihli ön inceleme tensip tutanağında, borçlu vekiline, 200,00 TL ek avans giderini yatırmak üzere iki haftalık kesin süre verildiği, yerine getirilmediğinde davanın dava şartı yokluğundan usulden reddedileceğinin ihtar edildiği, sözkonusu ihtarı içeren tebligatın borçlu vekiline 12/01/2016 tarihinde tebliğ edildiği görülmektedir.
Mahkemenin davanın reddine dayanak yaptığı kesin süreye ilişkin ara kararında; alınması gereken ek gider avansının hangi işlere ilişkin olduğunun, hangi iş için ne miktar avans yatırılacağının açıkça belirtilmemesi doğru değildir. Kesin sürenin sonuç doğurabilmesi için usulünce ve eksiksiz olması gerekir (Hukuk Genel Kurulu’nun 12/12/2012 tarih ve 2012/9-1202-1218 Esas- Karar sayılı ilamı).
O halde, ek gider avansının hangi işlere ilişkin olduğunun, diğer bir ifade ile hangi iş için avans yatırılacağının açıkça belirtilmemesi nedeniyle, verilen kesin süre sonuç doğurmayacaktır.
Kaldı ki mahkemece 26/09/2019 tarihli celsede davacı vekiline iki haftalık kesin süre verilerek eksik kalan 250,00 TL bilirkişi ücretinin yatırılmasının istenildiği, aksi halde dosyaya mevcut haliyle devam olunacağı hususunun ihtar edildiği, davacı vekilinin verilen sürede eksik kalan bilirkişi ücretini yatırdığı anlaşılmaktadır.
Öte yandan 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasa’nın 21. maddesi ile değişik 2942 sayılı Yasa’nın Geçici 6. maddesinin 7. fıkrasında; ”Bu madde kapsamında açılan davalarda, mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretleri, bedel tespiti davalarında öngörülen şekilde maktu olarak belirlenir” hükmü, yine aynı maddenin 13. fıkrasında da; ”4.11.1983 tarihinden bu fıkranın yürürlüğe girdiği tarihe kadar kamulaştırma işlemleri tamamlanmamış veya kamulaştırması hiç yapılmamış olmasına rağmen fiilen kamu hizmetine ayrılan veya kamu yararına ilişkin bir ihtiyaca tahsis edilerek üzerinde tesis yapılan taşınmazların idare tarafından kamulaştırılması hâlinde kamulaştırma bedeli ve mahkemelerce malikleri lehine hükmedilen tazminatlar için de bu maddenin on birinci fıkrası, bu fıkra kapsamında kalan taşınmazlar hakkında açılan her türlü davalarda ise yedinci fıkra hükümleri uygulanır” hükmü yer almaktadır.6487 sayılı Yasa’yla değişen, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun Geçici 6. maddesinin 13. fıkrasının, Anayasa Mahkemesi’nin 13/11/2014 tarih ve 2013/95 Esas 2014/176 sayılı kararı ile iptal edilmiş olmakla uygulanırlığı kalmamıştır.
6487 sayılı Yasa’yla değişen, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun Geçici 6. maddesinin 13. fıkrası, Anayasa Mahkemesi’nin 13/11/2014 tarih ve 2013/95 Esas 2014/176 sayılı Kararı ile iptal edilmiş ise de; somut olayda; 14/03/2014 tarihinde ödeme yapıldığı bu tarih itibariyle henüz maktu vekalet ücreti uygulamasına yönelik yukarıda açıklaması yapılan Yasa hükmü iptal edilmemiş olduğundan, borçlu belediye tarafından yapılan ödemenin dosya borcunu karşılayıp karşılamadığının tespiti gerekir.
O halde, mahkemece; gerektiğinde bilirkişi raporu da aldırılarak, ödeme tarihi itibariyle dosyanın infaz edildiğinin tespiti halinde, nispi vekalet ücreti ve harç hesaplanmasına ilişkin icra müdürlüğü işleminin iptaline, infaz edilmemiş ise vekalet ücretinin ve harcın nispi olarak belirlenebileceği düşünülerek buna göre yapılacak hesaplamaya göre sonuca gidilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nin 366. ve HUMK’nin 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01/10/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.