Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2019/7602 E. 2019/11321 K. 27.06.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/7602
KARAR NO : 2019/11321
KARAR TARİHİ : 27.06.2019

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 04/02/2019 tarihli ve 2018/11952 Esas – 2019/1227 Karar sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair karar düzeltme nedenleri yerinde değil ise de;
Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan icra takibinde, borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvuruda; takip dayanağı senet altındaki imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği, mahkemece, öğretim üyelerinden oluşan 3 kişilik heyetten alınan son bilirkişi raporu doğrultusunda imzaya itirazın ve tazminat talebinin reddine karar verildiği, borçlunun temyizi üzerine kararın Dairemizce onandığı, borçlu tarafından karar düzeltme talebinde bulunulduğu anlaşılmaktadır.
HGK’nun 07.10.2009 tarih ve 2009/12-382-415 sayılı kararında da belirtildiği üzere; herhangi bir belgedeki imza ve yazının atfedildiği kişiye ait olup olmadığı hususunda yapılacak bilirkişi incelemesinin konunun uzmanınca ve yeterli teknik donanıma sahip bir laboratuvar ortamında, optik aletler ve o incelemenin gerektirdiği diğer cihazlar kullanılarak, grafolojik ve grafometrik yöntemlerle yapılması, bu alet ve yöntemlerle gerek incelemeye konu ve gerekse karşılaştırmaya esas belgelerdeki imza veya yazının, tersim, seyir, baskı derecesi, eğim, doğrultu gibi yönlerden taşıdığı özelliklerin tam ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenip karşılaştırılması, sonuçta, imza veya yazının atfedilen kişiye ait olup olmadığının, dayanakları gösterilmiş, tarafların, mahkemenin ve Yargıtay’ın denetimine elverişli bir raporla ortaya konulması, gerektiğinde karşılaştırılan imza veya yazının hangi nedenle farklı veya aynı kişinin eli ürünü olduklarının fotoğraf yada diğer uygun görüntü teknikleri ile de desteklenmesi şarttır.
Somut olayda; incelemeye konu mahkeme dosyasında mübrez savcılıkça soruşturma dosyasında alınan ve imzanın borçlunun eli ürünü olmadığına ilişkin 26/06/2014 tarihli, mahkemece alınan ve imzanın borçlunun eli ürünü olup olmadığı hususunda müspet yada menfi bir kanaat bildirmenin mümkün olmadığına dair 23/03/2018 tarihli, yine mahkemece alınan ve basit tersimli imzalar olduğundan imzanın aidiyetinin tespit edilemediğine ilişkin 06/09/2017 tarihli ve yine mahkemece alınan ve imzanın borçluya ait olduğuna ilişkin 24/02/2018 tarihli rapor olmak üzere toplam dört adet rapor bulunduğu, mahkemece hükme esas alınan 3 kişilik öğretim üyelerinden oluşan heyetçe hazırlanan 24.02.2018 tarihli raporun, mukayese belgelerin, itiraza konu senedin kendisi ile noterlik belgesinin fotokopisinden ibaret olması ve fotoğraf yada görüntü teknikleriyle de desteklenmemesi nedeniyle yetersiz olduğu görülmektedir.
O halde mahkemece, yeniden ehil bilirkişilerden oluşacak bir heyetten kuşkudan uzak, Yargıtay denetimine ve hüküm kurmaya elverişli rapor alınarak, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, uyuşmazlığa çözüm getirecek nitelikte bulunmayan rapor hükme esas alınarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, kararın Dairemizce bu gerekçe ile bozulması gerekirken, maddi hataya müsteniden onandığı anlaşılmakla, karar düzeltme isteminin kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ : Borçlunun karar düzeltme isteminin kısmen kabulü ile Dairemizin 04.02.2019 tarih ve 2018/11952 E. – 2019/1227 K. sayılı onama ilamının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nin 366. ve HUMK’nin 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 27/06/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.