Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2019/459 E. 2019/18541 K. 26.12.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/459
KARAR NO : 2019/18541
KARAR TARİHİ : 26.12.2019

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçluların icra mahkemesine başvurularında; çekin taraflar arasında imzalanan Hazır Beton Satış Sözleşmesine karşılık verildiğini, alacaklı tarafından hazır beton metreküp fiyatının anlaşmaya aykırı olarak faturalandırıldığını, eksik beton gönderildiğini, taraflar arasında önceki sözleşmenin tadili amacıyla ek sözleşme yapıldığını iddia ederek borca itiraz ettikleri; mahkemece takibe dayanak çekin sözleşmeden doğan borcun ödenmesi amacıyla verildiğine ilişkin açıklamalar sehven çekin sözleşmenin teminatı olarak verildiği şeklinde yorumlanarak kısa karar ile gerekçeli karar çelişkili olamayacağından istemin kabulüne ve takibin durdurulmasına karar verildiği, anılan kararın alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, … Bölge Adliye Mahkemesinin 12. Hukuk Dairesinin 07/11/2018 tarih 2018/849 E. 2018/2455 K. sayılı ilamıyla; “takip dayanağı çekin, karşılıklı edimler içeren sözleşme kapsamında alacaklıya verildiği sabit olduğundan, çekten dolayı alacağın miktarı ve tahsil edilip edilmeyeceği yargılamayı gerektireceğinden” ilk derece mahkemesince borca itirazın bu gerekçeyle kabulüne karar verilmesi gerekirken sehven kabul edildiğine ilişkin gerekçenin yerinde olmadığı belirtilerek istinaf isteminin kısmen kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, borçluların borca itirazının kabulü ile borçlular yönünden takibin durdurulmasına karar verildiği, anılan hükmün alacaklı tarafından temyiz edildiği anlaşılmaktadır .
Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe yönelik borca itiraz halinde, İİK.nun 169/a.-1.maddesi gereğince, icra mahkemesi, borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder.
Somut olayda; takibe konu edilen çekin, alacaklı tarafından da kabul edlien sözleşmeye istinaden ödeme vasıtası olarak verildiği konusunda taraflar arasında bir ihtilaf bulunmamaktadır. Söz konusu çekin teminat olarak verildiğine ilişkin Hazır Beton Satış Sözleşmesinde hüküm olmadığı gibi borçlular da, teminat olarak verildiğine dair bir iddiada bulunmamışlardır. Borçlular, borca itirazlarını, alacaklı tarafından hazır beton metreküp fiyatının anlaşmaya aykırı olarak faturalandırıldığı ve eksik beton gönderildiği iddiasına dayandırmaktadırlar. Ancak, borçluların iddiası yargılamayı gerektirir nitelikte olup, dar yetkili icra mahkemesinde değerlendirilmesi mümkün değildir. Borçlular, yukarıda açıklanan maddede belirtilen nitelikteki bir belge ile itirazlarını ispat edememişlerdir. Çek ödeme vasıtası olarak verildiğine göre takibe konulmasında herhangi bir usulsüzlük bulunmamaktadır.
O halde Bölge Adliye Mahkemesince, alacaklının istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve borçluların taleplerinin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile, … Bölge Adliye Mahkemesinin 12. Hukuk Dairesinin 07/11/2018 tarih 2018/849 E. 2018/2455 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nun 373/2. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine, 26/12/2019 gününde oy çokluğuyla karar verild
Borçlular, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte kendilerine gönderilen örnek 10 numaralı ödeme emrine karşı süresi içinde icra mahkemesine yaptıkları itirazlarında takibe konu çekin, çekte lehtar konumunda olan alacaklıya hazır beton satış sözleşmesine karşılık olarak verildiğini, ancak alacaklı tarafından sözleşmede kararlaştırılandan eksik ifa gerçekleştirilmesi nedeniyle söz konusu çekin ödenebilir hale gelmediğini ileri sürerek takibin durdurulmasını talep etmişlerdir. Borçluların itiraz dilekçelerinde ibraz ettikleri ve varlığı alacaklı tarafça da kabul edilen adi yazılı “hazır beton satış sözleşmesi” başlıklı 15.8.2017 tarihli belgeye göre özetle; alacaklı/satıcı …’ın borçlu/alıcı …’a toplam 4500 m3 hazır betonun peyderpey teslimi, karşılığında da m3 fiyatı 113,00 TL + KDV olacak şekilde söz konusu betonun döküm işlemi yapılmadan önce, 600.000,00 TL tutarında 6 adet sıralı çek ile ödemenin yapılacağı konusunda anlaşmaya varılmış ve çekler borçlularca alacaklıya verilmiştir.
Borçlular, alacaklının sözleşme gereği teslimle yükümlü olduğu betonun m3 fiyatının, anlaşmaya aykırı olacak şekilde fatura edildiğini ve bunun üzerine alacaklıya 17.11.2017 tarihinde ihtarname keşide edilerek, faturaların sözleşmeye uygun hale getirilmesi aksi halde sözleşmede belirtilen teminat çeklerinin iptali gerekeceğinin bildirildiğini, bu ihtarname üzerine taraflarca 27.11.2017 tarihli bir sözleşme daha yapıldığını ve sözleşme konusu betonun m3 fiyatının güncellenerek ihtarnamenin geçersiz sayıldığını, alacaklı tarafından yapılan beton teslimlerinde sürekli olarak eksiklik olduğunu, bu nedenle sözleşmeye konu olarak verildiği taraflar arasında çekişmesiz olan çekin takibe konu edilemeyeceğini ileri sürmüş, alacaklı ise cevap dilekçesinde itirazın reddini talep etmiş, ilk derece mahkemesince itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına hükmedilmiş, alacaklı istinaf dilekçesinde, taraflar arasındaki sözleşme gereğince takip konusu çekin borçluların alacaklıya olan borcu için verildiğini ileri sürerek borçlularca sunulan sözleşmeyi ikrar etmiş, bölge adliye mahkemesince, takip konusu çekin karşılıklı edimler içeren sözleşme kapsamında alacaklıya verildiği sabit olduğundan, çekten dolayı alacağın miktarı ve tahsil edilip edilmeyeceğinin yargılamayı gerektirdiği, ilk derece mahkemesince borca itirazın bu gerekçeyle kabulü gerekirken sehven kabul edildiğine ilişkin gerekçenin yerinde olmadığından bahisle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması ile borca itirazın kabulüne ve muteriz borçlular yönünden takibin durdurulmasına karar verilmiştir.
Takip konusu çekin, beton satış sözleşmesinin 5. maddesi uyarınca ödeme için verilmesi kararlaştırılmış ise de; gerek noter ihtarnamesi ve gerekse yukarıda ayrıntısı yazılı sözleşmeler ile borçluların iddiaları bir bütün olarak yorumlanıp değerlendirildiğinde; sözleşme konusu teslimi kararlaştırılan beton miktarı ile teslim edilen miktarın ihtilaflı olduğu, borçlunun eksik ifa iddiasının bulunduğu, buna göre taraflar arasında varlığı çekişmesiz olan ve tam iki tarafa borç yükleyen satış sözleşmesinde tarafların edimlerini yerine getirip getirmediğinin, dolayısı ile alacağın tahsil edilip edilmeyeceğinin genel mahkemede yargılamayı gerektirdiği açıktır. Takibe konu çekin sözleşme gereğince verildiği ve sözleşmedeki edimin gereği gibi yerine getirilmediği iddiası, bir çeşit borca itiraz olup, bölge adliye mahkemesince takip konusu çeke dayalı takibin 169/a maddesi uyarınca durdurulmasına karar verilmesi isabetli görüldüğünden, temyizen incelenmesi istenen kararın onanması yerine bozulması yönündeki Dairemizin sayın çoğunluğunun görüşüne katılamıyorum. 26.12.2019