Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2019/3064 E. 2019/9906 K. 11.06.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/3064
KARAR NO : 2019/9906
KARAR TARİHİ : 11.06.2019

İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ : Çanakkale İcra Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 07/04/2015
NUMARASI :
SANIK :
ŞİKAYETÇİ :
SUÇ : Alacaklıyı Zarara Uğratmak İçin Mevcudunu Eksiltmek (İİK 331)
SUÇ TARİHİ : 07/11/2014
HÜKÜM : Beraat

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Sanığın üzerine atılı 2004 sayılı İİK’nun 331. maddesine aykırılık suçunun soruşturma ve kovuşturmasının şikayet şartına bağlı olduğu, İİK’nun 347. maddesine göre fiilin öğrenildiği tarihten itibaren üç ay ve her halde fiilin işlendiği tarihten itibaren bir yıl içinde kullanılmayan şikayet hakkının düşeceği, İİK’nın On Altıncı Bab’ında düzenlenen bir kısım suçlar bakımından şikayet hakkının doğması için bu suçların niteliği gereği icra takibinin kesinleşmesi gerektiği, icra takibi kesinleşmeden yapılacak şikayetin henüz doğmamış bir hakkın kullanımı niteliğinde olacağı ve icra takibinin sonradan kesinleşmesinin de bu şikayeti süreinde ve usulüne uygun yapılmış bir şikayet konumuna getirmeyeceği cihetle;
CMK’nın 223/8 maddesinde soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması halinde “davanın düşmesine” karar verileceği düzenlemesi karşısında,
Somut uyuşmazlıkta; borçlu hakkında icra takibi başlatılmadan ve ödeme emri tebliğ edilip takip kesinleşmeden, 07/11/2014 tarihinde şikayette bulunulduğu ve buna göre kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması karşısında, sanık hakkında açılan davanın “düşmesine” karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı ve şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak hükmün 5320 sayılı kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı cmuk’nın 321. maddesi uyarınca bozulmasına, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiyle, soruşturma ve kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceği anlaşıldığından 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca sanık hakkında açılan DAVANIN DÜŞMESİNE, 11/06/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.