Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2019/13277 E. 2019/18305 K. 23.12.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/13277
KARAR NO : 2019/18305
KARAR TARİHİ : 23.12.2019

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı banka tarafından ipotekli taşınmaz maliki borçlu aleyhine, genel kredi sözleşmesi, kredili mevduat ve kredi kartı borcuna ilişkin hesap katı ihtarı ile limit ipoteğine dayalı olarak, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip başlatıldığı, borçlunun diğer şikayetleri ile birlikte dayanak kredi sözleşmesinin tüketici kredisinden kaynaklandığı ve kendisine icra emri gönderilemeyeceğini ileri sürülerek icra emrinin iptalini talep ettiği, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği, borçlunun istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, tüketici kredisi ve kredi kartı alacağına ilişkin alacağın varlığı ve miktarı, TKHK kapsamında yargılama yapılmasını zorunlu kıldığı gerekçesi ile şikayetin kabulüne ve icra emrinin iptaline karar verildiği, alcaklının temyiz talebi üzerine dairemizin 12.06.2019 tarihli kararı ile borçlu şirket ile alacaklı banka arasındaki genel kredi sözleşmesi, kredili mevduat hesabı ve kredi kartı borcunun kaynağı hakkında ticari iş karinesinin olduğu bu nedenle tüketici kredisinden söz edilemeyeceğinden bahisle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulduğu, Bölge Adliye Mahkemesince bozma ilamına uyularak istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği, kararın borçlu tarafından temyiz edildiği görülmüştür.
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Dairemizin bozmaya ilişkin ilamında yalnızca tüketici kredisi iddiası yönünden inceleme yapılarak istinaf başvurusunun esastan reddi gerektiğinden bahisle bozma kararı verilmiş ise de; borçlunun, gerek dava dilekçesinde gerekse istinaf dilekçesinde işlemiş faize, faizin türüne ve oranına da itiraz ettiği, temyiz dilekçesinde de bu hususları tekrar ettiği, yerleşik içtihatlarımıza göre takipte istenilen miktarın ihtarnameye uygun olmadığı ve itiraz edilmeksizin kesinleşen hesap kat ihtarnamesinin düzenlendiği tarihten, borçlunun temerrüde düştüğü tarihe kadar işleyen akdi faiz ile bu tarihten takip tarihine kadar işleyen temerrüt faiz miktarı ile işleyecek faiz oranının şikayet konusu yapılabileceği, o halde açıklanan düzenlemeler gereğince faize ilişkin şikayet nazara alınıp alacaklının talebi gözetilerek ve yine kredi sözleşmesi hükümleri de göz önüne alınmak suretiyle Yargıtay denetimine olanak tanıyacak biçimde bilirkişi incelemesi yaptırılıp oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile, … Bölge Adliye Mahkemesi…. Hukuk Dairesi’nin 02/10/2019 tarih, 2019/2540 E. – 2019/2691 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nun 373/2. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 23/12/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.