Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2019/12019 E. 2019/15589 K. 24.10.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/12019
KARAR NO : 2019/15589
KARAR TARİHİ : 24.10.2019

MAHKEMESİ :

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Şikayetçi 3. kişinin, ihaleye konu taşınmaz üzerinde aile konutu şerhi bulunduğunu, ihaleye fesat karıştırıldığını ve sair fesih iddialarını ileri sürerek ihalenin feshi istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece verilen şikayetin süreden reddine ilişkin kararın Dairemizin 11….2017 tarih ve 2017/8402 E. – 2017/15360 K. sayılı ilamı ile; fesat iddiasının öğrenme tarihine göre 7 günlük süre içerisinde olup olmadığının tespiti ile oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulduğu, bozma üzerine mahkemece, şikayetçinin ilgili sıfatı bulunmadığı gibi fesat iddasını da ispatlayamadığı gerekçeleriyle istemin reddine karar verilmekle birlikte, şikayetçi aleyhine para cezasına hükmedildiği, kararın şikayetçi tarafından temyiz edildiği görülmektedir.
İİK’nun 134/2. maddesi; “İhalenin feshini, Borçlar Kanunu’nun 226. maddesinde yazılı sebepler de dahil olmak üzere yalnız satış isteyen alacaklı, borçlu, tapu sicilindeki ilgililer ve pey sürmek suretiyle ihaleye iştirak edenler yurt içinde bir adres göstermek koşuluyla icra mahkemesinden şikayet yolu ile ihale tarihinden itibaren yedi gün içinde isteyebilirler” hükmünü haizdir.
Somut olayda, şikayetçi …’in, borçlu … ile evli olduğu, 03.11.2017 tarihli… Tapu Müdürlüğü’nün cevabi yazısına göre; ihale konusu taşınmazın tapu kaydına 24.6.2014 tarihli ihaleden önce 25.02.2014 tarih ve 2324 yevmiye numarası ile aile konutu şerhi konulduğu görülmekle, şikayetçinin, İİK’nun 134/2. maddesi gereği, tapu sicilindeki ilgililerden olduğu ve dolayısıyla ihalenin feshini isteyebileceği anlaşılmakta olup mahkemenin aksi yöndeki gerekçesi yerinde değil ise de; şikayetçinin 07.6.2019 havale tarihli gerekçeli temyiz dilekçesinin beşinci maddesinde, “ihaleye fesat karıştırıldığını ihale tarihinden 10-15 gün sonra öğrendiğini” belirttiği, buna göre 24.6.2014 tarihli ihaleden yaklaşık 6 ay sonra 15.01.2015 tarihinde ileri sürülen fesat iddiasının, İİK’nun 134/2. maddesindeki 7 günlük süre içerisinde olmadığı anlaşılmaktadır.
O halde, şikayetçinin temyiz dilekçesi içeriğine, Yargıtay ilamında belirtilen bozma sebepleri çerçevesinde işlem yapılarak karar verilmiş, bozma ile kesinleşen hususların yeniden temyiz sebebi yapılmasına usul hükümleri elvermemiş bulunmasına ve temyiz edilen kararda yazılı gerekçelere göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle bozma gereğine ve usule uygun mahkeme kararının İİK’nin 366. ve HUMK’nin 438. maddeleri uyarınca ONANMASINA, alınması gereken 44,40 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/10/2019 ününde oy birliğiyle karar verildi.